SAFİR 17. BÖLÜM | Geç

28.2K 1.6K 341
                                    

Finale 1 bölüm kala, öperim kalplerinizden❤️

Instagram: t.y.mazer
Twitter: tymazerr









SAFİR

17.BÖLÜM

GEÇ

Odanın kapısını tıklattıktan sonra seri bir şekilde içeri süzüldüm. Sırtı bana dönüktü, tüm odayı aydınlatan büyük pencereden manzarayı izliyordu.

Herhangi bir şey söylememe rağmen, ben olduğumu anladığını biliyordum.

"Donaldson'ın yanına gideceğini sanıyordum." dedi dümdüz, duygudan yoksun bir tonla.

Cevap vermeden adımlarımı ona yaklaştırdım. Gerginliği sırtındaki kaslardan belli oluyordu. Daha bir kaç gün geçmesine rağmen, tüm gücünü geri kazanmış ve göreve kaldığı yerden devam etmesine hiçbir şey engel olamamıştı.

Ancak o bana engel olmak istemişti. Beni görevden çıkarmak, Tobias Donaldson'la daha fazla bir araya gelmememi sağlamak için her şeyi yapabileceğini söylemişti. Ama ben reddetmiştim. Çünkü onu bu yolda yalnız bırakmayacaktım. Söz verdiğim gibi hep yanında olacaktım. İkimizin de bu konuda kararlı oluşu bir süredir aramızda esen soğuk rüzgarları besliyordu.

Sinema maceramızdan sonra mahzene dönmüş, orada birkaç gün daha geçirsek de hiç yalnız kalamamıştık. Görev sonrası değerlendirmeleri, yeni plan ve kurgular derken her günümüz toplantıyla geçmiş, geri kalan vakitlerde de tüm ekiple iletişim halinde olduğumuzdan aklımızda yer edinen büyüyle idare etmiştik.

Şimdi de Donaldson'la yüzleşeceğim ilk anın öncesindeydik ve Lacivert görevin içinde oluşumu açık bir şekilde onaylamıyordu.

Aramızda çatırtılarını ardı ardına sıralayan bir elektrik vardı. Sonsuz bir özlem. Kararsızlık.

Tereddüt etmeden bir adım daha atarak yanına ulaştım ve kokusuyla ciğerlerimi yuvaya döndürdüm.

"James..." diye fısıldadım, beline sarılarak. Boyu benden fazlaca uzun olduğu için acemi ve orantısız bir sarılıştı bu ama önemli değildi. Günler sonra ona dokunmak ve onu böylesine hissetmek gerçekten nefes alabildiğimin canlı kanıtıydı.

Dokunuşlarım altında seyiren kasları daha da gerginleşirken yavaş bir hamleyle bana döndü. Kollarımı gevşeterek ona izin verdim.

Lacivertlerini yine duyguya kapamış, hissizliğin sınırlarında dolaştırıyordu.

Ona ulaşmak ister gibi tekrar fısıldadım.

"James..."

Gözlerindeki uzaklık koyulaşırken, tenimden buz gibi bir ürperti geçti. Söylediklerimi dinlese de anlamıyor gibiydi.

Bu durum onun için olduğu kadar benim için de zordu. Çünkü onu o hale getiren adamın yanına gidip hiç bir şey olmamış gibi davranmam, ve tüm nefretimi içime saklayarak ondan hesap soramadan işime devam etmem gerekiyordu.

"James" dedim tekrar. Sesim biraz daha gür çıkmıştı. Onun hissizliğine karşılık ona dokunmak için ateşlenen ellerimi kaldırdım ve parmaklarımı yüzünde dolaştırdım.

"Bu durumdan ben de senin kadar nefret ediyorum."

Gözlerini sıkıca kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra tekrar açtı.

"Nefret benim hissettiğim bir duygu değildi." dedi dişlerinin arasından.

"Ama şimdi ne kadar güçlü olduğunu, insanlara neler yaptırabileceğini görebiliyorum."

Lacivert  - Safir - AmberWhere stories live. Discover now