AMBER 23 | FİNAL 2- GERÇEKLER

24.7K 1.1K 129
                                    


Instagram/threads: t.y.mazer

Twitter: tymazerr

Tiktok: t.y.mazer




LACİVERT AMBER

22. BÖLÜM FİNAL 2

GERÇEKLER



Çaresizliğin binlerce çeşidi vardı. Hayatım boyunca yeteri kadar çaresiz an yaşamıştım. Ama bu belki de en kötüsüydü. Dakikalar içerisinde öleceğini bilmek ancak bedeninin içinde hapis olmak...

Yaşadığım en büyük eziyet bu olmalıydı. Öylece James'in çıkıp gittiği kapıya bakıyordum.

Kaç dakika geçmişti? Beş, on, otuz? Zaman kavramını yitirmiş, sonsuzluğa gömülüp kalmıştım. Tek hareket edebilen şey göz yaşlarımdı. Sahi ölüm bu kadar yakınken insan ne düşünmeliydi ki?

Abimin yanına bu kadar erken gideceğim kimin aklına gelirdi?

Olduğum yerde saat yoktu. Bir çeşit sığınağa benziyordu. Demir bir kapısı, koyu renk duvarları ve tavandan sarkan bir ampul vardı. İçerisi hafif rutubet koksa da temizdi. Oturduğum koltuk kolçaklıydı. Bu sayede bir gülle gibi yığılan bedenim koltuktan sarkmıyordu.

James'e hem kızıyor hem de dışarıda olanları deli gibi merak ediyordum. Aradan kaç dakika geçmişti bilmiyordum. Ancak parmak uçlarımın hafifçe karıncalanmaya başladığını hissettiğimde heyecanla gözlerimi kırpıştırdım. Bu hareketle, dakikalardır kırpamadığım için yaşla dolan gözlerimin hareket edebildiğini fark ettim. Kalbimde yeni bir heyecan oluştu ama sonrasında büyük bir korku zihnimi sardı.

Ölüyor muydum? Bu yüzden mi geçici felç ortadan kalkmaya başlamıştı?

Birkaç dakika içinde tüm vücudumu yavaşça hareket ettirmeye başladım. Bu sanki karıncaların bedenimi istila etmesi gibiydi. Koltuğun kolçaklarına tutunarak ayağa kalktım. James her nerdeyse onu bulmak, son anlarımı onun iyi olduğundan emin olarak geçirmek istiyordum. Ah James! Ona olan aşkımın sonsuzluğu hisseden kalbim yoğunlukla sıkıştı. Nasıl olmuştu da bunca zaman kalbimin bu tarafı karanlıkta kalmıştı? Ondan uzak kalmaya nasıl dayanabilmiştim?

Yavaş adımlarla kapıya ilerledim. Vücudum gittikçe açılıyordu. Önce bebek adımları ardından yarım adımlara ulaştım. Demir kapıya geldiğim an soluklandım. Topuklu ayakkabılarımdan kurtulup yere daha sağlam basmaya çalıştım. Başım hafifçe dönüyordu ama dengemi kaybettirecek kadar değildi. Tüm gücümü toplayıp demir kapıyı ittirdim. Kilitliydi. Elbette kilitliydi. James beni öylece savunmasız bir halde burada tek başıma bırakmazdı. Birkaç dakika ne yapabileceğimi düşündüm. Kapıya vurmak istedim ancak dışarıda kimin olduğunu bilmiyordum. Dikkat çekmek istemezdim. Aptallığa yer yoktu çünkü fazla vaktim yoktu. Burada tek başıma ölmeyecektim.

Sırtımı kapıya yaslayarak destek aldım. Derin nefesler alıp kendime gelmeye çalıştım. Bir yandan dua ediyor, Sofia'nın bahsettiği sonun gecikmesini umuyordum. Biraz daha vaktim olmalıydı. Lütfen.

Düşünmeye, bir çözüm üretmeye çalıştım. Odada kapıyı açmama yarayacak herhangi bir alet aradım. Elbette yoktu. İşe yarayacak hiçbir şey yoktu.

Lacivert  - Safir - AmberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin