AMBER 20 | LIZY

20.2K 560 260
                                    



Instagram/ threads: t.y.mazer

tiktok: t.y.mazer

Twitter: tymazerr

***

LACİVERT

AMBER 20. BÖLÜM

LIZY

Parmaklarımla oynamaya devam ederek, sessiz bir bekleyiş içine girdim. Mike önümde, David de hemen yanımda oturuyordu. Mike'ın rahatlatıcı göz kırpışına rağmen gergindim. James birazdan gelip, ana performans değerlendirmem ile ilgili planı anlatacaktı. Elizabeth, Sofia ve Brad mahzen dışındalardı. James rahatça toplantı yapabilmemiz için her şeyi planlamıştı.

Kapıdan girdiği anda dikkatim onda toplandı. Üzerine oturan bir pantolon ve siyah tişört giyiyordu. Bir deri ceketle tam bir özel ajan görünümüne sahip olabilirdi.

Lacivert bana hafifçe tebessüm ettikten sonra dev ekranın önüne geçti. Jenny'ye kısa bir komut verdiğinde, tamamen ekip lideri kimliğine bürünmüştü. Jenny, devasa bir şehir haritasını ekrana yansıttı. Ardından Lacivert konuşmaya başladı.

"Aslında plan çok basit." O bunları söylerken ben hala haritayı anlamlandırmaya çalışıyordum. Üzerinde birçok işaret ve ona bağlı komut notları vardı. Bu sıradan bir harita değildi elbette, şehirdeki tüm gizli tünelleri, kör noktaları ve kaçış rotasyonlarını ustaca sergiliyordu. Gözlerimi kırpıştırdım ve aptal göründüğüme emin olarak haritaya bakmaya devam ettim. Bu işi başarmam olanaksızdı.

Mike yüz ifademi okumuş olacak ki muzipçe sırıttı. "Gülme" dedim dişlerimin arasından. Bana karşılık olarak James'i taklit etti. "Aslında çok basit."

Yüzünü buruşturup önüme döndüm. James ifadesiz yüzünü takınmış bize bakıyordu. "Bitti mi?" dedi Mike'a. Sesi profesyoneldi.

"Aslına bakarsanız profesör, Beren arkadaşım devamlı saçımı çekiyor" dedi Mike. Ses tonu öylesine ciddiydi ki, gözlerim bu çocukça davranışı karşısında kocaman açıldı. Mike'a dönüp "Zevzek!" diye fısıldadım. "Ne yapıyorsun?"

Mike omuz silkti. David bile elini yüzüne kapamış, gülüşünü gizliyordu. Mahçup bir ifadeyle James'e döndüm. Gözlerini kısmış Mike'a bakıyordu. Birkaç saniye öldürücü bakışlarını Mike'ın üzerinde tuttuktan sonra hiçbir şey olmamış gibi haritaya döndü.

"Şimdi" dedi yine eğitmen edasıyla, saçlarını geriye atıp konuşmaya devam etti. "Görevin yüksek güvenlikli bir binada tutulan bir rehineyi kurtarmak. Bu bina Alman bir örgüte ait."

Yutkundum. Demek görev Türkiye sınırları içerisinde değildi. James ciddi bir tavırla anlatmaya devam etti. Bir yandan haritayı işaret ediyordu. "Bina batı Berlin'de bulunuyor. Binanın etrafı 3 kilometreye kadar ileri güvenlik sistemi ile takibe alınıyor. O açıdan bu tünelleri kullanarak ilerlemek daha mantıklı olacaktır."

Pekala, en azından tünellerden ilerleyecek, insan içine karışmayacaktık. James devam edince dikkatle dinledim. "Tüneller Doğu Berlin'den başlayıp Batı Berlin'e kadar devam ediyor."

Haritada işaret etti. "Elizabeth ve sen şu yolu kullanarak ilerleyeceksiniz."

"Nasıl yani?" Dedim kendime hakim olmayarak. "Göreve Sofia ile gitmeyecek miydim? Elizabeth nereden çıktı?"

Lacivert gözlerimin içine baktı. "Son dakika bir değişiklik oldu. Merkezin verdiği karar üzerine Sofia göreve katılamayacak."

"İyi de" dedim oflayarak. "Elizabeth son görevde beni boğazlamanın eşiğindeydi. Bu görevde ikimizden biri sağ çıkabilir mi bilemiyorum."

Lacivert  - Safir - AmberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin