Günümüz Problemi; Nikah

100 13 0
                                    

Yıllar boyunca karşılaştığım, pişmanlıklarını ve üzüntülerini dinlediğim lakin her türlü çabaya rağmen toplumda "dini" veya "imam" nikahı olarak bilinen bu ciddi meselenin hassasiyetini hissettirememenin verdiği huzursuzlukla başlıyorum yazıma. Öncelikle "dini nikah" ve "imam nikahı" deyimini düzeltmem gerekiyor. Nikahın dinlisi dinsizi, imamı müezzini mi olur? Nikâh, nikâhtır. Mümkün olduğunca islama yakışır bir hayat sürmek isteyen, fiziksel yakınlığın yanında nişanlanana kadar görüşmenin ve konuşmanın bile islama uygun olmadığını bilen özellikle dindar bir şekilde yaşamaya çalışan insanların şeytana uydukları bir tuzak. Bütün bunlara çare olarak aile bireylerinin haberi olmadan nikah kıymayı, böylelikle birbirlerine haram olmayacakları için şeytandan ve onun günah işletme çabasından kurtulmayı düşünen lakin sonu genellikle 3 talakta hüsranla biten bir nikah. Ebeveynlerin haberi ve rızası olmadan kıyılan nikah, evli olmak açısından bir sakınca doğurmayacağı gibi, rızası gözetilmeden ezilip geçilmiş bir anne babanın varlığı açısından mutsuzluk ile evlenmek anlamına gelir. Bu mevzu daha çok İmam Hatip Liseleri ve üniversitelerin muhafazakâr bayan ve erkeklerinin yaptığı bir uygulama olup, imkanı olmayan gençlerin bu yola başvurmaları ve bu olayı tek bir açıdan değerlendirmeleri gelecekte kuracakları aile yapısının temelini şimdiden çökertmektedir. "Bizim ciddi bir ilişkimiz var, ileride evlenmeyi düşünüyoruz; gezip tozarken el ele tutuşuyoruz, haram olmasın diye nikah yapalım" gibi düşünceler içlerinde durduramadıkları kabarık nefisleri bir nebze olsun rahatlatma yolu olarak görülüyor. Önce masumca sohbetler, sonra el ele tutuşup tokalaşmalar derken bir zaman gelir ki nefsin kabarmış dalgaları tarafları sürükleyip götürmeye başlar. Hiçbir zaman ihtimal vermeyip olmayacağını düşündükleri şeylerin zamanla olur hale geldiğini bile görürler. Hayatının baharında bir genç kızın ailesinden habersiz gizli nikahla hayatını ve geleceğini baştan riske atması, büyük ihtimalle bir intihar misillemesi olacaktır. Erkek için aynı derecede olmasa da kız için sonuç malesef ki bundan başkası değildir. Bir kadın ve erkek ailelerin haberli veya habersiz şahitler huzurunda nikahlansalar -hanefi mezhebine göre- karı koca sayılacaklarından erkek boşanmadan kadın bir başkasıyla evlenemez. Erkeğin bu noktada boşamadan sonra kendisine acı ve rezilet olacak hülle hakkının devreye gireceğini bilmesinden dolayı boşanma hususunda bayana eziyetler çektirebilir. Bu durumda mağdur olan gene kız olacaktır. Oldu ki herhangi bir nedenle tarafların birbirinden ayrılmaları gerekti ve erkekte boşamadı. Resmi bir muamele olmadığı gibi vicdan dışında eminim ki erkeğin herhangi bir sıkıntısı olmayacak. Peki yarın bir gün ailesi kızını evlendirmeye kalksa ne olacak? Nitekim bu konuda islam uleması; "Ben bir erkekle dini nikah kıymıştım. Şimdi ayrıldık, o beni boşamıyor ne yapayım?" "Ben dini nikahtan boşanmadan başkasıyla evlendim. Zina sayılır mı?" gibi tüyler ürperten pek çok soruyla karşılaşmaktadır. Her ne kadar gizli olarak şahitler huzurunda nikahlanmak caiz ise de (hanefi mezhebinde), sonunda telafisi imkansız olaylar olabiliyor. Bu nedenle islam alimleri resmi nikah olmadan nikah yapılmasını asla doğru bulmuyor. İmam Azam Ebû Hanifenin; "Sözü (fetvayı) neye göre verdiğimi bilmeyenin benim fetvalarımla fetva vermesi caiz değildir" sözü üzerine özellikle ilahiyat camiasının nikah kıyma bahsinde hassas davranması ve bu fetvanın suiistimal edilip çocuk oyuncağı haline getirilmemesi için âkil olması gerekir. Sonuç itibariyle bu yaşa kadar yedirip büyüten anne baba bir kenara bırakılmamalı, anne babanında evladının mürüvvetini görmeyi isteyeceği düşünülmelidir. Gençlerin geçmişinin yaşanan hayal kırıklıkları ve pişmanlıklarla dolu olmaması, bu acıların ve yanlışların onların geleceğini sıkıştıran bir mutsuzluk olmaması dileklerimle. Allahaısmarladık.

ABDULLAH ACAR

Gençler Yazıyorحيث تعيش القصص. اكتشف الآن