Tasavvufta; Kalp Hastalığına Şifalı Otlar

38 3 1
                                    

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِ ارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun ve Rabbim sizleri cennetinde Peygamber Efendimizin (s.a.s) komşusu eylesin.

Saygıdeğer kardeşlerim bu günkü konumuz kalp.

Kalp tasavvufta “Hakikat-i insaniye” olarak adlandırılmaktadır. Nurettin Topçu da şöyle adlandırmıştır. “Bizde gizlenmiş bir Allah sesi var. Ona kalp diyoruz.”

Ellerimiz ve elbisemiz kirlendiğinde yıkarız peki kalbimiz kirlendiği zaman ne yapmalıyız?                  

Güzel fakat zor bir soru.

Kalbi paklaştırıcı şifalı otlar vardır ve bu otlar şunlardan ibarettir. Doğru söz, hayâ duygusu, edeplenmek, merhamet sahibi olabilmek, Rabbe sunulan zikirler.

Bu konuda büyüklerimizin söylemiş olduğu sözler her şeyi aydınlatacaktır.

Hz. Ebubekir; Kalp hastalığı, çok yalan ve hasetten meydana gelir.

Hz. Ömer; Utancı giden kimsenin kalbi ölür.

Hz. Ali; Kalp kör olduktan sonra, gözlerin görmesinde hiçbir fayda yoktur.

Hadis-i şerifte; Kalp hükümdardır. Onun bir takım askerleri vardır. Hükümdar düzgün olunca askerler de düzgün olur, bozuk olunca askerler de bozuk olur.

Ayeti Kerime de; İyi bilin ki, kalpler Allah’ın zikri ile yatışır.

Şimdi hayalinizde kalp yapbozunu tamamlayacak parçalar birikmiştir eminim. Hani derler ya okuyarak öğreneceksin severek anlayacaksın. Bu okuduklarımızı uygulamaya döküp seveceğiz. Rabbi seveceğiz, Rabbe ulaşılan yolları seveceğiz, katreyi seveceğiz ki ummana ulaşabilelim ve de edepleneceğiz. İlim bilmektir, edep ise eyleme dökebilmektir.

 Allah(c.c) buyuruyor k; “Bizim nazarımız kalbedir; sudan, balçıktan olan sûrete değildir. Sen, benim içimde kalbim var diyorsun, amma gönül Arş’ın yücesindedir, aşağılarda değil” der, bu hakikatı ihtar eder.

Kalp ile ilgili anlatılacak çok şey var fakat sizi sıkmadan yazımı sonlandırıyorum.

Bir de dilek diliyorum; Rabbim kalplerimizi paklaştırsın……

Ümit KÖKSAL

Gençler YazıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin