Toplumun ruhu ve dinamizmi, Gençlik!

45 0 0
                                    

Gençlik, bütün sistemlerde, bütün dinlerde sisteme destek verip, sistemi diri tutan mühim bir güçtür. Dünyadaki tüm değişimler, reformlar oluşabilmek için gençlere güvenmiştir. Peki, Allah katındaki tek din olan İslam, gençlere nasıl değer vermiştir? İslamda gençlerin payı nedir? Hasretini çektiğimiz İslam inkılâbında gençlerin katkısı ne olacaktır?

Gerçekten gençlik, haraket, hararet ve heyecan doludur, fedakârlık, cömertlik, yiğitlik ve ani patlamalar çağıdır. Bundan dolayı gençlik İslam'da çok kıymetlidir. İnsanın en verimli zamanı gençliğidir. Şu unutulmamalıdır ki gençlik, Tevhid akidesi ile donatılmış olduğu zaman önemlidir. Tevhidi olmayan, İslamsız bir gençliğin hiçbir önemi yoktur. Gençlik İslam'la birlikte en güzel nimet olur, İslamsız gençlik ahlak çöküntüsü içerisindeki beladır. Bugün toplumumuzda genç nüfus oldukça fazladır. Kendilerini İslam'a nispet eden bu gençlerden hangisinde Müslüman genç ahlakı vardır? Hangisi İslam inkılâbını yapmaya adaydır? Hangisi bu davayı omuzlayabilecektir? Bu gençlik başıboş, dağınık ve şaşkındır. Adaptan yoksun batılı insanları taklit ve yoğun özenti birikimiyle birlikte ahlakını yitirmiş, benliği kaybolmuş, adeta robot haline gelmiştir. Gençlerin bu hale gelmesinin en büyük sebeplerinden bir tanesi de din ve ahlak eğitiminin yetersizliği ve hatalı verilişidir. Eğitim verebilecek yetkiye, ilmi birikime sahip olmayan insanların gençliğin aklını karıştırması ve onları İslam'dan soğutmaları sonucunda gençlik dinden uzaklaşmıştır. Eğitimin doğru verildiği vakitlerde yüce davayı öncelikle gençler omuzlamış, dinlerine sahip çıkmışlardır.

Peki, bu toplumdaki genç nesili nasıl İslam inkılâbını hazırlayacak, selefini taklit eden, Müslümanlara önderlik yapabilecek, Ali b. Ebu Talip gibi Zeyd b. Harise gibi Talha b. Ubeydullah gibi(ra) Muvahhid bir gençlik haline nasıl getireceğiz? Öncelikle, yanlış örnek edinmenin önüne geçmek, Batıdan özenmeyi ortadan kaldırmak gerekmektedir. Bunun yolu da onlara önderlerimiz olan sahabeleri hakkıyla tanıtmaktan geçer. Yanlış örnek edinmenin çözümü doğru örneği önlerine sunmak olacaktır. Ayrıca gençleri İslam'dan uzaklaştıran bir diğer ise grupçuluk ve taassupçuktur. İslam coğrafyasında çokca görülen fakat farkına varılmayan, ancak gençleri fazlasıyla etkileyen grupçuluk, bir hastalıktır. Bu durum çekişmeyi arttırmakta, ayıpları ve kusurları örtmek yerine onları araştırmaya, Müslümanları boş işlerle uğraşmaya ve onların arasında kin ve nefret duygularını yaymaya sebep olmaktadır. İslam duşmanları, ümmetin bu kanayan yarasınıdan faydalanmakta ve bu hastalığın yayılması için çalışmaktadır. Bu hastalığın şifası vahdettir. Kardeşlik ruhunu ayağa kaldırmak, yardımlaşmak, ortak çalışmalar yapmak ve iletişimi güçlendirmek vahdet haline dönmemize yardımcı etkenlerdir. Allah(svt) buyuruyor: "Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılın ve siz ancak Müslümanlar olarak can verin."(1)

Allah'ın Rasulu(sas) de şöyle buyuruyor: " Mü'minler birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet etmede bir ceset gibidirler. Vücudun diğer organlarından biri şikâyet ettiği vakit diğer organlar da uykusuzluk çeker." (2)

Yine Rasulullah(sas): " Mü'minler bir binanın tuğlaları gibidirler. Birbirinizle ilişkinizi kesmeyiniz, birbirinize buğz etmeyiniz. Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz."(3)

Gençlerin İslam'dan uzaklaşmasına vesile olan etkenlerden biri de ırkçılıktır. Irkçılık vahdet anlayışıyla zıttır, çelişir. Irkçılık, Müslümanları birbirinden uzaklaştırır, onların aralarına duvarlar örer. Allah'ın Rasulu(sas) şu sözleriyle ırkçılıktan sakındırır: "Kavmiyetçilik için savaşan bizden değildir. Kavmiyetçilik üzere ölen bizden değildir. Kavmiyetçilik için savaşanı terk ediniz.(4)

Son olarak, özlediğimiz, hasret kaldığımız, beklediğimiz İslam inkılâbı gençlerin desteği olmadan olamaz. Müslüman gençleri gerektiği şekilde hazırlamalı, önlerini açmalı ve en önemlisi onları kaybetmemeliyiz. " Hangi ümmet tarihe hayırlı bir şehadette bulunmuşsa mutlaka orada Rabbine iman etmiş bir genç topluluğu bulunmuştur."

Muhammed Faruk

*******

1-)Al-i İmran 103

2-)Sahih-i Buhari, VII,365

3-)Sahih-i Buhari, I,31

4-)Sünen-i Ebu Davud, II,753,

Gençler YazıyorDonde viven las historias. Descúbrelo ahora