ALLAH'A DAVET YOLUNDA SANA İHTİYAÇ VAR!

42 5 0
                                    

Hamd bizleri tevhid ile şereflendirerek ondan yoksun olan insanlara üstün kılan Allah'a, salât ve selam, bu kelime uğruna canını dişine takarak mücadele veren kutlu elçi Hz. Muhammed'e, O'nun âline, ashabına ve yoluna uyan tüm mü'minlere olsun.

Dünya aydınlanmak için güneşe nasıl muhtaçsa, insanlık da karanlıklardan kurtulup nura kavuşmak için davetçilere o kadar muhtaçtır. Davetçiler insanlığın yol gösteren yıldızlarıdır. Onlar; cesaret, fedakârlık, dinamiklik, davalarına sadakat ve teslimiyetleriyle tarihe ve toplumlarına yön verirler. Bu yüzden insanların Allah katında en kıymetlileri de onlardır. Kur'an bu vazifenin farkında olanları diğer insanlardan ayrı bir yere koymaktadır.

"Allah'a davet eden, salih amelde bulunan ve gerçekten ben Müslümanlardanım diyenden daha güzel sözlü kim olabilir?"Fussilet/33

Davet Kimlerin Görevidir?

Ebu Said el-Hudrî Radıyallahu Anh'ın rivayet ettiği bir hadiste Efendimiz;"Sizden birisi bir kötülük gördüğünde onu bizzat eliyle düzeltsin. Eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin. Buna da gücü yetmiyorsa kalbiyle buğzetsin. Bu da imanın en zayıfıdır."buyurmuştur. Bu hadisten de anlaşıldığı üzere, İslam ümmetinin akıl-baliğ olan her bir ferdi davet ile görevlidir. Bu konuda kadın ya da erkek olmasının bir farkı yoktur. İslam, Müslümanların kendi nefsinde hidayete ermesiyle yetinmez, aynı zamanda başkalarının hidayeti için de mücadele edilmesini ister.

"De ki: işte benim yolum budur; basiret üzere Allah'a davet ediyorum. Ben ve bana uyanlar işte böyleyiz. Allah'ı tenzih ederim, ben müşriklerden değilim." Yusuf/108

İbni Kesir'in bu ayeti tefsirine göre, bir Müslüman Allah'a davetten geri durursa; bu onun imanında bir bozukluk ya da noksanlık bulunduğuna işaret etmektedir. Çünkü Peygamberimiz; "Ben ve bana tâbi olanlar basiret üzere Allah'a davet ediyoruz" buyuruyor. Kur'an'ın bu hükmüne göre, her Müslüman erkek ya da kadın davetle mükellef oluğunu bilmelidir. Davetin, imanın bir gereği olduğunu asla unutmamalıdır. Binaenaleyh davet görevini ihmal etmek, Peygambere uyulmadığının göstergesidir.

Ey genç!

Talha bin Ubeydullah'a kulak ver;

'İnsanın evinde oturması ona ayıp (kusur) olarak yeter.' Davetçiye duyulan bunca ihtiyaca rağmen, görevini omuzlarından atma cürümünün cezasını dünyada mağlubiyet olarak ödemen yetmeyecek. Kıyamet günü bu vebalin cezasını nasıl ödeyeceksin? Onu düşün, sahabiler gibi Peygamberinin emanetine sahip çık. O'nun davetini görev bil. Sana ülkenin dört bir yanında ihtiyaç varken sakın dünyaya meyletme! Müslümanları azap ve helaktan kurtarmak için siper et gövdeni. Bilesin ki davetin ne vakti – zamanı ne de mekânı yoktur. Davet senin her daim en önemli vazifendir. Bilesin ki senin davetinle değişir nefisler ve senin davetinle devrilir zalim düzenler!

Ey genç! Bilmelisin ki, dava davetsiz ve davet de davetçisiz olmaz. Her davanın o davaya çağıran davetçileri vardır. Sen de, Allâh'u Teâlâ'nın yolunun davetçisi olmaya çalış. Samimi bir davetçi her türlü imkânsızlıklar içerisinde bile, İslâm davası için çalışmalar yapabilir.

Hiçbir zaman kendini küçük görme. İmân bu dünyadaki en değerli şeyken, imân ehli de paha biçilmez değerdedir. Müslüman kardeşlerine değerince davran. Onların haklarını gözet. Hep birlikte tarihimize bakın! İmân ehli davetçiler neler yapmışlardır görün. Övünerek anlatın. Onlar, Allâh yolunun yılmaz çağrıcılarıydılar. Şimdi sıra bizlerdedir. Bu şuurla sen de seslen. Gönüllere duyurmaksa O'na aittir.

Ey dinini tüm dinlere üstün kılmak için gönderen Rabbimiz! Bizleri dininin hizmetçileri olmakla şereflendir. Mallarımızı ve canlarımızı bizden kabul buyur.

Âmin, velhamdülillahi rabbil alemin.

İSMAİL AKSOY

Gençler YazıyorWhere stories live. Discover now