Yaz gitsin dediler, yazdım gitti!

33 3 0
                                    

Konuşmaya başlamadan önce yazmayı tercih ediyorum. Çünkü aklımdakileri önce kağıda dökmeliyim, kağıt benim derdimi dinlemeli. Dinlemeli ki derman arayalım, siz bugün varsınız yarın yoksunuz. İnşallah her daim olursunuz..

Yazmayı tercih ettim çünkü gönülden konuşuyor bu kardeşiniz.

Gönülden konuşuyorum, çünkü kafam bazen çalışmıyor!

Bir düşünelim, bize yazmayı kim öğretti?

Aklına hemen öğretmenin geldi değil mi? İlkokulda, duvarlarda fişler, siyaha çalan yeşil tahta. Hatta biraz daha düşünürsen aklına sınıfa üç tıklatma ile girip;

"dersinizi böldüğüm için özür dilerim öğretmenim.."

Biraz daha düşünürsen;

"Sıfır yedi ucu olan var mı?" diyecek sorumsuz bir öğrenci.

Niyeti yazmak değil çünkü, yazmak olsa kalemi olur..

Ben yazıyorum çünkü kalemim var, ve yazıyorum dostlar; gönüllüyüm!

Daha derin düşünelim mi?

Bizi kim yazdı? Kim çizdi kalbimizi?

Hangi ressam? Hangi şair?

Sayın okuyucu!

Hepsine bir cevap var biliyorum, sen de biliyorsun.

Biz hangi şiiri yazarken kötü düşünerek yazıyoruz?

Hangi şair kötüyü düşünerek yazıyor?

Bilakis, şairler kötüyü iyi anlatıyor.

Âh şu terk edilen şairler!

Bizi derde, tasaya mâhkum eden de onlar değil mi?

Bir şeyler karalayıp bizi üzüyorlar değil mi?

Yaralarımızı deşiyorlar değil mi?

Sayın okuyucu!

Gidenlerin hiç mi suçu yok!

Sayın okuyucum;

Ben de bazen uçuyorum, bana "doğan görünümlü şair.." diyebilirsin.

Ben de bazen içleniyorum, ve söyledim; gönülden yazıyorum çünkü kafam bazen çalışmıyor.

Bu yazımda da gönülden yazıyorum.

Ve sayın okurum, şimdi fark ettim ki gönlümde bazen çalışmıyor..

21:56 – 22:17

Nisan Güneşi

Gençler YazıyorWhere stories live. Discover now