1.BÖLÜM: 《DİRENİŞ》

180K 3.7K 1.9K
                                    

Başlama tarihinizi ve bir küçük siyah kalp bırakabilir misiniz buraya ? 🖤

1.BÖLÜM

"Yaşam" demişti biri, düşünenler için komedi, hissedenler için tragedyadır."

HW.

İkisinide içimde barındırıyorum. Düşününce kahkahalarla gülesim geliyor kendime ama bir yandan da adlandıramadığım bir acıyla sarsılıyor bedenim.

Ben Ecmel Çağlar.

Adım, soyadım ve tam 7 yıldır içinde yaşadığım Çıkmaz Sokaktan başka sahip olduğum hiçbir şey yok.

Soğuk, ıslak, ürkütücü Çıkmaz Sokak.. Ama benim evim..Soluklandığım son yer.. Kendimi bulduğum, belki de yeni biri olduğum.
Şimdi dışarıdan baktığımda çokta kötü gelmiyor. Alışılmışlık böyle birşey olsa gerek.

İstanbul'un en ortası ama en dibi gibi aynı zamanda. Çevresinde milyon insanın gezindiği fakat bir tanesinin bile bu kücük harabeden haberinin olmadığı bir yer. İstanbul denince akla gelen zenginliği alt eden,  güneşin doğmadığı ama daima burada battığı yer Çıkmaz Sokak.

Adı zengin İstanbul..

Koskocaman diyarına bir Çıkmaz Sokağı sığdıramayan İstanbul.

Çıplak ayaklarımla dakikalarca koştuğum o günü anımsıyorum her seferinde. Kalbim ağzımda atarken,  nereye gideceğimi bilmeden telaş ve endişe içinde koşuşum ve buraya sığınışım.
Terk edilmiş bir yerdi.. Benim gibi.
Tam 7 yıl oldu.

Benimle beraber büyüdü Çıkmaz Sokak.
On dört kişiyiz artık. Ailem dediğim insanlar ve evim diye adlandırdığım bu yer beni tamamlayan tek şey.

Unutulmuş, görmezden gelinmiş bir topluluk olarak adlandırıyorum bizi. Tam da bu yüzden başka bir dünyaya açılır buranın kapısı.

Benim Dünyama..

Dışarıdan gelen yoğun seslerle gözlerimi açtım ve yerimden hızla kalktım. Hava kararmak üzereydi. Vücudumu titreten rüzgarla beraber pencereye yürüdüm. Ayaklarım soğuk betonla buluştuğunda kollarımı birbirine sardım ve parmak uçlarımda ilerlemeye başladım.

Kırık penceremden göz ucuyla dışarıya baktığımda hepsinin bir araya toplanmış olduklarını görmek kaşlarımı çatmama sebep olmuştu. Hararetli ve bir o kadarda tedirginlik saçan bir hareketlilikle birbirlerinin üzerlerine yürüyorlardı ve bu seslerin, her saniye daha da ayyuka çıkmasına yol açıyordu.

Hepsi bir ağızdan konuşuyordu ve ortaya anlamsız bir uğultu çıkıyordu
Bu artık katlanılamaz bir hal almaya başlamıştı.

Kaşlarımı çatıp yerdeki hırkamı aldım ve bir hışımla çıktım dışarıya. Beni gören bir kaç kişi susmuştu. Hızlı adımlarla ortaya geçtim ve tartışan iki kişinin arasında durdum.

"Ne oluyor yine?" dediğimde hepsi sustu. Sokak sessizliğe gömüldüğünde sıkkınca soludum.

Birbirleriyle ne dertleri vardı anlayamıyordum. Her hafta aynı durumu yaşıyorduk.

"Turan?" deyip gözlerine sertçe baktığımda kafasını yere eğdi. Bunun üzerine Gürkan'a baktım. Gözlerime mahçup bir ifadeyle bakıyordu. Daha az önce birbirlerinin üstüne hiddetle yürüyen bu iki çocuk şimdi karşımda bir suçluluk edasıyla sus pus olmuştu.
Gözlerimi kapatıp bir süre sakinleşmeye çalıştım.

ÇIKMAZ SOKAKWhere stories live. Discover now