27.BÖLÜM:《UYANIŞ》

33.7K 1.4K 758
                                    


Kaybolmak.

Bu kelime , sokaklar arasında geçen çocukluğumun temsiliydi. Mekan ve ortam adı altında gerçekleşirdi benim dünyamda.. Fakat bugün , şu dakika başka bir kayboluştayım. Ruhsal bir kayboluş.

Korkutucu , endişe verici olmasına karşıt bir tepki koyamıyorum. Kaybolduğumun farkındayım ama bulabilmek için çok uzaktayım. Kilometreyle aşılacak gibi değil.
Mesafe değil konu , içsel bir çöküntü.

İçsel bir bitiş hatta.

Başımı camdan çekip Orhan abiye göz ucuyla baktım. Yüzündeki öfkeyi bir an olsun atamıyordu. Elleri direksiyonu sıkıca kavramış bir biçimde doğrudan yoldaydı bakışları. Oğluna karşı hissettiği korku gözlerinden belli oluyordu ve ben bu durumda kendimi suçlamaktan ileriye gidemiyordum.

Derin bir nefes alıp avuçlarımı birbirine bastırdım ve yola çevirdim gözlerimi tekrardan. Fakat Orhan abinin sessizce savurduğu küfürle kaşlarımı çatıp ona doğru baktım.

Aynadan arkayı izlediğini gördüğümde hızlıca başımı arkaya çevirdim.

Arden'in arabası son sürat peşimizden geliyordu..Kahretsin. Ellerim saniye içinde buz keserken Orhan abi yumruğunu direksiyona geçirdi.

Araba ürkütücü bir sarsılmayla hızlanmaya başladığında koltuğun kenarına tutundum.
Nasıl bu kadar çabuk yetişmişti?

Nasıl bu kadar çabuk hissetmişti yokluğumu!

Önüme düşen saçlarımı seri bir şekilde kulaklarımın arkasına sıkıştırıp heyecanla kıpırdandım yerimde. Orhan abinin bakışları bana döndüğünde öfkeden deliye dönmüş olduğunu gördüm. Göz ucuyla tekrardan arkaya baktığımda Arden'de hızlanmıştı. Hatta o kadar hızlıydı ki direksiyonu sola kırıp yanımızda ilerlemeye başladı. Koltuğun kenarına tutunmuş bir şekilde bir sağa bir sola dönerken kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

"Haber verdin değil mi?"dedi Orhan abi yüksek sesle. Hayretle gözlerimi açtım. Ciddi miydi gerçekten ?

"Haber verecek olsam bu arabaya neden bineyim! Hırsın mantığını da alıp götürmüş senden!"diye bağırıp yan tarafa döndüm. Arden'in öfkeli bakışları gözlerimle buluştuğunda öleceğimi zannetmiştim.

"Senin yüzünden oğlumu öldürecekler lan!"diye bağırdı Orhan abi. Gözlerim endişe ve korkuyla yanmaya başlamıştı.

"Bunu eğer baştan söyles.."diye başladığım sırada elini öfkeyle kaldırdı.

"Kapat çeneni!" Bağırışıyla olduğum yere sinip tam yanımızda duran Arden'in arabasına baktım. Hiç beklemediğim bir şekilde arabayı önümüze kırdığında öne savrulmama engel olamadım. Başımı arabanın torpidosuna çarptım sertçe. Ağzımdan acı bir inilti çıkarken başımı zorlukla kaldırıp nefes nefese bir şekilde öne baktım. Arden arabadan inip kapısını kıracakmışcasına kapattı. Daha sonra sert ve hızlı adımlarla benim kapıma gelip hışımla açtı.

"İn." Dedi sakin bir ses tonuyla. Hareketleri ve yüz ifadesine tezat sesi o kadar alçak çıkmıştı ki. Ve ben bunun ne anlama geldiğini çok iyi biliyordum. Arden bağırmıyorsa , sakinse daha büyük bir felaketti bu. Yerimden kalkamadan Orhan abiye baktım. Oğlum senin yüzünden ölecek demişti..Eğer gitmessem , bunun sorumlusu ben olacaktım.

ÇIKMAZ SOKAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin