21.BÖLÜM: 《TESLİM》

34.6K 2K 404
                                    

Merhaba! Erken gelicem dedim ama hiç planladığım gibi olmadı. Uzuun bir yolculuk yapmak zorundaydım. Yaklaşık 12 saat. Normalde dedim ki 'arabada işim ne , bölümü yazarım'
ama beni arabanın tuttuğunu unutmuşum :D

Yol boyunca annem çantasının altından gizlice poşeti tetikte tuttu, ben de camdan dışarıya bakıp midem bulanmasın diye isyanlarda bulundum. O sırada babam da telefondan ATV canlı yayınını açamamış olmasının sinirini yaşıyordu. Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz varmış onu izleyecekmiş illa :D
Ben kendimle savaşırken herkes başka alemlerdeydi. Midem tam bulanacakken annemin elindeki posetin BİM poşeti olduğunu gördüm. O zaman anladım bana neden yalvaran gözlerle baktığını. 25 kuruş vermiş ziyan olcak diye tribe girmiş büyük ihtimalle.

Abim de aynadan bana sinyal çakan bakışlar atıyordu o ara.
'Arabama kusarsan seni camdan atarım' bakışı olduğunu düşünüyorum..

Neyseki kazasız belasız bitirdik bu yolculuğu. Babam dizisini izledi , annemin BİM poşeti ziyan olmadı , fakat benim son saatler bakışlarım popstar Bayhan'ı aratmıyordu.

Ve bu yüzden! Bölüm maalesef bu kadar geçikti :)

Alın şimdi bu gereksiz bilgileri ne yapıyorsanız yapın :D

Bölüme geçelim..

Hiç yapmadığım bir şey yapacağım ama mecburum.
Sınır koymak istiyorum oy ve yorumlara.Çünkü inanın 5 - 10 kişi haricinde karşılık veren yok.

Oy sınır~ 500

Yorum~ 200

İyi okumalar♡

Bakışlarım ihtişamlı salonda gezinirken Arden'in sıkıntılı bir nefes vermesi üzerine ona doğru döndüm.
Kravatını bunalmışçasına gevşetti.Şimdiye dek çıkarıp atmamasına hayret etmiştim zaten.

"Yeterince kendimizi Vedat'a gösterdiysek , gidelim.."dedi etrafa bakarak.
"Henüz değil.."diyip Ertan'a döndüm.
"Bu Vedat , istese bizi güvenliklerle birlikte kapıya koyar." Tek kaşımı kaldırdım şüpheyle.
"Neden yapmıyor?"

Ertan'ın yüzünde keyifli bir gülümseme baş gösterdi.
"Sen ,yanında Ertan Paksoy olduğunu unutuyorsun heralde.."dedi, ukala bir tavırla. Bunun üzerine Arden Ertan'a yandan bir bakış atıp gözlerini kıstı.

"Yoo , biz yanımızda bir pezevenk olduğunun gayet farkındayız."
Dediğinde ayakkabımın ucuyla ayağına bastım hafifce.Bakışları bana döndüğünde sakin fakat uyarı dolu gözleriyle karşılaştım.
Bu kelimeyi Ertan üzerine bir etiket misali yapışmıştırmıştı resmen.İşin kötüsü , benim de dilime dolanmak üzereydi.
Bakışlarımı ikisi üzerinden çekip tekrardan etrafa odaklandım.

Vedat , arada başını bizden tarafa çeviriyor ve kışkırtıcı bir gülümseme takınıyordu.
Biz de meydan okurcasına gülümsüyorduk.Bir kaç kez Arden'in dudak hareketleriyle Vedat'a küfür ettiğine denk gelmiştim. Bunun dışında sıra dışı hiçbir şey yoktu. Gerçi bu artık sıra dışı olmaktan çıkmış ,olağan bir durum haline gelmişti.

Vedat tekrardan kafasını kaldırıp bana dikti gözlerini.
Ben de aynı şekilde , korkusuz bir şekilde doğrudan gözlerine baktım.
Kolunu kaldırıp , işaret parmağı ile saatini gösterdiğinde kaşlarımı çattım.
Bakışlarındaki o tehlikeli fırtınanın hissiyatı tüm hücrelerime yayılmıştı. Zorlukla yutkundum.
Vedat'ın ne demek istediğini anlamaya çalışırken Arden'in telefonunun sesiyle başımı ondan tarafa çevirdim.

ÇIKMAZ SOKAKWhere stories live. Discover now