19.BÖLÜM:《BİR CEVAP》

37.3K 1.6K 438
                                    

♡

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Avuçlarımın arasındaki sıcak kahve içimi ısıtırken iç çektim. Dışarıda yağan yağmur yavaş yavaş cama çarpmaya başlamıştı..Birazdan gök gürleyecek, yağmur damlaları yeryüzünden hırsını alacaktı. Tırnaklarımı fincan üzerinde gezdirdim hafif tıkırtılar çıkartarak. Saat gece yarısını geçmişti ve biz Ardenle mutfakta öylece oturmuş sessizliği resmediyorduk sanki.

''Ne düşünüyorsun..''dedi Arden, düz bir ses tonuyla. Dudaklarımı birbirine bastırdım aynı anda kurumaya yüz tutmuş kahvenin silik tadını alırken.''Hiç.''

Kollarını masada birleştirdi ve derin bir soluk verdi. Gözlerimin tam içine baktığında elimdeki fincanı daha da sert kavradım. Yorgun bedenim gözlerinin gecesine kıvrılırken Arden bakışlarını yüzümde gezdiriyordu. Neden böyle baktığı hakkında hiçbir fikrim yoktu fakat her seferinde karnıma bir tekme yemişim gibi hissetmeme sebebiyet veriyordu.
"Geldi mi uykun?"
Kafamı iki yana salladım yavaşca. Şuan uykusuzluktan ölsem bile kalkmak istemiyordum karşısından.

"Senin?"

Pencereden dışarıya baktı.Ardından yağmurun sesi ona huzur veriyormuş gibi hafif bir gülümseme baş gösterdi dudaklarında.
"Hayır."
Kahveyi elimden bırakıp boğazımı temizledim.

"Senin kızlara bi bakalım mı?"dediğimde Arden kaşlarını hafif çattı anlamaya çalışırcasına.

"Çok su aldıklarında öleceklerini biliyorsun Arden!"dedim onu taklit ederek. Arden bunun üzerine kaşlarını alayla yukarıya kaldırdı gülerek.
Elini havada salladı hadi der gibi.
Ayağa kalktığında ben de hızla ittim sandalyeyi. Beraber mutfaktan çıkıp dış kapıya doğru yürüdük.

Arden portmantodan siyah yağmurluğu alıp bana doğru yöneldi. "Giy şunu."
Kafamı iki yana salladım.

"Asit yağmıyor.. Bir şey olmaz."dediğimde Arden bir anda beni kolunun altına alıp zorla yağmurluğu kolumdan geçirdiğinde şaşkına dönmüştüm.

"Dil de pabuç kadar..Hiçbir şeyin altında kalmıyor.."
Söylenerek diğer kolu da geçirdi ve fermuarı boğazıma kadar çekip şapkayı kafama indirdi.
Ellerimi iki yana şaşkınca açtım ve şapkanın gözümü kapatmasından dolayı kafamı hafif yukarı kaldırdım görmek için. Şuan çöp poşeti gibi göründüğümdan o kadar eminimki.

Arden montunu giymeden kapıyı açtığında kolundan tuttum.
"Sen niye giymiyorsun?"dedim tavır alarak.Arden dudaklarını hafif büküp bana baktığında taklidimi yapacağını saniyesinde anlamıştım.

"Asit yağmıyor.."
Koluna yumruğumu geçirdiğimde yüzünü buruşturdu. Ardından şapkamı iyice aşağı çekti.

"O elin bu ara çok kalkıyor bana..Dikkat et.."

Burun kıvırıp peşinden çıktım dışarıya. Kapıyı arkamdan kapatıp adımlarına uyum sağladım. Arka bahçeye ulaştığımızda huzur hissini yeniden yaydı zihnime bu ortam. Arden'in elinin değdiği bu kadar mı belli olurdu.

ÇIKMAZ SOKAKWhere stories live. Discover now