49.BÖLÜM:《TEKERRÜR》

19.4K 924 890
                                    


Sizi seviyorum, baya baya🖤

Keyifli okumalar..

1 hafta önce

''Bu saate kaldığına inanamıyorum..''

''Etrafımızda olup bitenlerin farkında mısın sen? Geldiğime şükret..''

''Şükret öyle mi? Bazen kimin yanında olduğunu şaşırıyorsun Arden!''

Arden'in sert bakışları Burcu üzerinde gezinirken zorlukla ona doğru birkaç adım attı. ''Tabii ki senin yanındayım,'' derken kendi benliğinden çokca uzağa sürüklendiğinin farkındaydı. Fakat bunu sürdürmeye devam etti. ''Az kaldı,'' dedi, gözlerinin içine bakarak. ''Çok az kaldı sabret..''

''Yıllardır sabrediyorum ben,'' dedi Burcu, başını dikleştirerek. ''Hem babama, hem sana..''

''Kolay olmadığını biliyorsun...'' dedi Arden, sabır içinde. Burcu'nun kabülsüz bakışlarından ciddi bir rahatsızlık duymaya başlamıştı.

''Eğer istersen her şeyi bırakıp başka bir ülkeye gidebiliriz. Burada kalmak zorunda değiliz! Bu bizim savaşımız değil Arden..''

Arden gözlerini hafiften kısarken biraz daha yaklaştı. ''Baban ne zaman bu adamı içeriye tıkmayı düşünüyor, Burcu?''

''Bu nereden çıktı şimdi?''

''Ne demek nereden çıktı?'' dedi Arden, ses tonunu sakin seviyede tutmaya çalışarak. ''2 yıl oldu farkında mısın? Kanıt istedi, verdik. Geçerli bir suç göstergesi istedi, verdik... Ki vermemize pek gerek yoktu. Kendisinin gözünün önünde birçok olay yaşandı..''

''Sakin olur musun!'' dedi Burcu, köşeye sıkışmışcasına.

''Ben sakinim,'' dedi Arden, ellerini iki yana açarak. ''Ama bundan sonra yaşanacaklar için böyle kalabilir miyim emin değilim..''

''Bana olan tavrın bu yüzden mi yani?'' dedi Burcu, başını iki yana ağırca sallayarak. ''Babam yüzünden mi benden uzak duruyorsun..''

''Burcu konuyu her seferinde neden kendine çeviriyorsun?''

''Başka bir şeyle ilgilenmek istemiyorum çünkü. Umursadığım tek şey biz..Ve bizim birlikteliğimiz.''

Arden'in bakışları cebindeki telefonunun titremesiyle Burcu'nun üzerinden çekilirken aynı anda birkaç adım geriledi ve elini cebine götürdü.
''Kim o?'' dedi Burcu, tırnaklarını avucuna bastırarak. Arden bu soru üzerine telefonu direkt olarak kapatıp kenara bıraktı.

"O kız, değil mi?" dedi, öfkeyle. Arden burnundan soluyarak sırtını ona döndü ve sertçe şakaklarını ovaladı. Burcu'nun şüpheye düşmesi onu her seferinde büyük bir tedirginliğe sürüklüyordu.

"Ne zaman bitecek bu saçmalık Arden," derken sesi titremişti Burcu'nun. Hissettiği kini ve öfkesi her zamankinden çok daha büyük bir dalgayla geliyordu.

''İşleri bu raddeye getiren senin baban,'' dedi Arden tek nefeste. ''Vedat'ı zamanında içeriye alsaydı bunların hiçbirine gerek kalmazdı. Aslında tek suçlu o değil.... Benim o abimde de suç var..'' Burnundan öfkeyle soludu. ''Beni o sokağa göndermeden önce kızın kim olduğunu söyleseydi gidip onu alır mıydım sanıyorsun?''

''Bunu ailen için yine yapardın eminim,'' dedi Burcu gözlerini kısarak.

Arden başını iki yana net bir tavırla salladı. ''Bu kadarına kalkışmazdım. Özellikle bundan iki sene önce düşüncesizce yaptığım o hareketten sonra, hayatımda bir daha asla hiçbir şeyi riske atmazdım..''

ÇIKMAZ SOKAKWhere stories live. Discover now