9.BÖLÜM:《MAĞLUP》

44.1K 2K 313
                                    

Geldim! Bu aralar bölümleri fazla sık atmaya çalışacağım çünkü ciddi geride kaldığımı hissediyorum..Bir de plana asla uyamayan bir insan olduğumdan dolayı size gün de veremiyorum😀
Size bir gün dersem ki 'Arkadaşlar artık her pazartesi bölüm gelecek'
Sakın inanmayın! :D Ne yapayım spontene bir yapım var..Neyse uzatmayayım. Zaten biliyorum burayı okumadan geçiyorsunuz shsjjsjw sizi hınzırlar..

Hafif bir sarsıntı ile gözlerimi aralarken aynı anda ensemde hissettiğim sızı ağzımdan küçük bir inilti çıkmasına sebep oldu. Gözlerimi açtığımda hala arabada olduğumuzu gördüm.
Sıcaklığında verdiği o huzurla mayışmıştım belli ki. Göğüs hizama çektiğim dizlerimi aşağıya indirirken aynı anda üstümden bir şeyin aşağıya doğru kaydığını hissettim.
Arden'in ceketi. Aşağıya düşmesine izin vermeden elime aldım ve Arden'e baktım.

Hareketlendiğimi farketmiş olacak ki bana doğru döndü..

"Uyumaya devam et..Az kaldı.."
Yutkundum ve gözlerimi kırpıştırıp etrafıma baktım.

"Neden bu kadar uzun sürdü," dedim uykulu sesimle. Midemde hafif bir kasılma hissedince yüzümü buruşturdum.

"Dilan ve Orhan'ı almaya gidiyoruz.."
Elimdeki ceketi ona doğru uzattım ve dizlerine koydum. Ardından kafamı cama yasladım.

Dışarısı zifiri karanlıktı. Değişik türde binaların önünden geçiyorduk. Ayaklarımı tekrardan göğsüme çekip kafamı dizlerime koydum.

Arden'in ceketini yine omuzlarımın üzerine koyduğunu hissettiğimde daha da küçüldüm olduğum yerde. Kafamı kaldırmadan öylece durdum. Araba tekrardan sarsıldığında elimi karnıma bastırdım ve Arden'e baktım.

"Midem bulanıyor.."
Sesim resmen can çekişir gibi çıkmıştı. Kücüklüğümde de böyleydi. Arabada çok uzun süre kalamıyordum. Babam bu yüzden her saat başı yollarda durur ve beni dışarıya çıkarıp rüzgarı hissettirirdi bir süre.

'Gözlerini kapat güzel kızım..Ve derin derin nefes al'

Aynı anda gözlerim dolarken camdan dışarıya bakıp derin derin nefes aldım..

"Duralım mı?" dedi Arden.

Kafamı olumlu anlamda salladım ve doğruldum yavaşca. Arden hemen sağa çekti ve arabadan inip benim kapıma doğru yürüdü. Kapıyı sonuna kadar açtı ve kenara geçti.

"Gel.." dediğinde koltuktan destek alıp ayaklarımı dışarıya attım. Yüzüme çarpan rüzgarla gözlerimi kapattım ve bir süre öyle kaldım.

Yanımızdan aynı anda onlarca araba geçerken gözlerimi tekrardan araladım ve sırtımı kapıya yasladım.

"Araba mı tutuyor seni?"diye sordu Arden. Kafamı olumlu anlamda sallayıp ceketi daha da sıkı sardım kendime. Arden hızlı adımlarla arabadan bir şey alıp yanıma geldi ve elindeki su şişesinin kapağını açıp bana uzattı. Teşekkür edercesine bakıp elinden aldım ve şişeyi dudaklarıma götürüp zor bela bir kaç yudum içtim. Arden karşımda 'her an bayılacakmışım' gibi bakıyordu bana.

Bir kaç dakika daha havayı tüm hücrelerime çekip, iyi olduğuma kanaat getirdikten sonra arabanın kapısını açtım. İçeriye girecekken Arden kolumdan tutup kendine çevirdi.
"Biraz daha durabiliriz.." dediğinde
Kafamı iki yana salladım.

"Yok iyiyim..Teşekkürler." deyip bindim arabaya.

Bir türlü alışamamıştım bu duruma.
Çok geçmeden Arden arabayı çalıştırdı ve yeniden yola koyulduk. Bir anda burnuma dolan hafif parfüm kokusu ile hareketsizce kaldım. Ardından o kokuyu tekrardan alabilmek için bu sefer burnumu çektim. Hem çok hafif hemde o kadar keskindi ki.

ÇIKMAZ SOKAKWhere stories live. Discover now