15.BÖLÜM:《BİR TUHAF HİS》

39.4K 1.7K 430
                                    

Göz kapaklarıma baskı yapan karanlık beni her saniye daha da telaşa sokarken yerimde kıpırdanmaya çalıştım. Fakat bileğime sıkıca bağlanmış ipin varlığı buna engel oluyordu.
Bir arabaydım.
Hafif hissettiğim sarsıntılardan anlayabiliyordum.

Enseme yediğim darbenin acısı daha yeni yeni bedenimi sızlatırken yüzümü buruşturdum ve kafamı sağa sola çevirdim hızla.
Her yer kapkaranlık.

"Rahat dur!" Sağ tarafımdaki uyarıcı ses beni koltuğa sabitlerken kaşlarımı çattım.

"Aç gözlerimi !"
Sesimde korkunun habercisi niteliğinde yükselen inilti arabaya yayılırken buna bir karşılık alamadım. Kim olduğunu biliyordum.

Araya giren 7 sene bile unutturamamıştı sesinin tınısını.
Vedat Çelik'ten başkası değildi.
Asıl korktuğum şey Arden'e ve diğerlerine ne olduğuydu.

Yerimden hırsla sıçradığımda iki yanımdan da sert bir el kavradı kollarımı.

"Canını yakacağım az kaldı!"

Güldüm.

"Canımı mı yakacaksın?"diye bağırdım , yalandan korkmuş bir ses tonuyla.

Kolumu kavrayan sert ellere karşı daha da zorluk çıkardım.

"Baban bu kadar direnmedi Çağlar! Sana benzeseymiş keşke biraz.."
Durdum. Her bir kelime cam parçası gibi ruhuma saplanırken öylece durdum. Kafamı iki yana yavaşca salladım burnumdan soluyarak.

''Seni öldüreceğimi biliyorsun değil mi ?''

İntikam ateşini iliklerime kadar hissederken aynı anda bileğimdeki ipi çekiştiriyordum. Güldüğünü duyduğumda daha da kasıldım. İp bileğimi kesecekmişcesine zorlarken duyduğum şey acı değildi o an. Daha çok içsel bir kanama yaşıyordum.
Arabanın durduğunu hissettim.
Ardından sağ tarafımdaki kapı açıldı ve kolumu kavrayan el ile zorla dışarıya çıkarıldım. Soğuk genzimi yakarken soluk soluğa direnmeye çalışıyordum hala.

Koşar adımlarla bir yere sürüklenmeye devam ettim bir süre.
Arden..Dilan..Orhan abi..Onlarıda almışlarmıydı ki?


Ev derin bir sessizliğe gömüldüğünde ayağa ilk kalkan Orhan oldu. Etrafına bakıp bir süre yerdeki cam kırıklarını ve delik deşik olmuş eşyalara göz gezdirdi. Daha sonra koltuğun yanına pusmuş Dilan'a ilişti gözleri.
Dilan titreyerek ayağa kalktı ve şok içinde etrafına baktı. Ardından salona koşturarak giren Arden'e çevrildi tüm bakışlar.

"İyi misiniz?"

Nefes nefese hali , elinde tuttuğu silah ve dağılmış saçlarıyla büyük bir savaşın ortasından çıkmış gibiydi.Gözlerinin siyahı iyice dibe batarken aynı anda Ecmel'i arıyordu bakışları.

"İyiyiz..Biz iyiyiz. Gördün mü kim olduklarını?"diye sordu Orhan..Arden sırasıyla Dilan'a , babasına baktıktan sonra kaşlarını çattı. Ecmel'in eksikliği zihnini kamçılarken Orhan'ı duymuyordu o anda. Bir iki adım daha ilerleyip gözlerini kıstı ve etrafına daha detaylı baktı.
Hadi masanın altına girmiş ol Sokak Kızı.

Ama yok. Değil Ecmel'in kendisi , nefesi bile yok olup uçmuştu bu koca evden.
Dilan'a çevirdi bakışlarını.

"Kız nerede?"diye sordu , alacağı cevaptan memnun olmayacağının farkındayken aynı zamanda.

Bu soruyla diğerlerinin de dikkatini çekti bu eksiklik. Mehmet öne atılıp endişeyle koltuğa yasladı elini.

Dilan gözlerini kırpıştırıp dudaklarını araladı ürkek bir tavırla.
"S..senin arkandan gitti. Yanında değilmiydi?"
Arden gözlerini kırpmadan öylece bakakaldı.

ÇIKMAZ SOKAKTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon