32.BÖLÜM:《GÜVEN》

28.9K 1.2K 488
                                    


Dedim ama dimi hıppphızlı gelecek diye 🤭

Bu nasıl oluyor biliyor musunuz? Yorum ve beğenilerinizi esirgemediğiniz için. Ne kadar yorum ve karşılık görürsem hemen oturup yazmak istiyorum🖤

Hadi bakalııım.

Keyifli okumalar.

Seçimler, sırlar, gerçekler ve kararlar insanın hayatında ne denli bir değişime sebep olur bilinmez. Belki yerle bir eder, belki yerini dar eder. Kararın ölçütündedir amansız gelen çığlıklar. Bir gözyaşı, iki hıçkırıktır göze alınan. Belki de kendi yaşamından bile fedakarlık yapmaktır.

Sıra sıra gelirde, ardı sıra çözülmez bu zincirleme düğümler. Önce hangi mevsimde olduğunu yitirir insan, sonra günleri şaşırır..Geriye kalan ise geceyi gündüzde yaşamaktır. Bağlılığın en yegane kıymetidir bu aslında. İnsanı iyi yapan kalbi değilde, iyiliğin üzerinde ne denli bir koruyucukla durduğudur bir nevi. İyiliğe açılmış savaşın, kötülüğün pençesine alınmış bir ton kararın karşısında tüm çıplaklığınla durmaktır.

Şuanda da tüm çıplaklığımla bu kararın önünde duruyordum belkide. Dilan'ın gözlerinde gördüğüm çaresizlik, karnına bastırdığı avuçları..Ve avuçlarının altındaki tek çare.

Elimde tuttuğum bu pozitif test, sanki elimizde bir bitiş biletini tuttuğumu hissettirirken aynı zamanda dünyanın en masum şeyiydi. Bir küçük masumiyetin hayatımızda ne gibi bir değişikliğe sebep olacağını bilmiyorduk ve bu bilinmezlikten de ödümüz kopuyordu.

''Ecmel...'' dedi Dilan, fısıltıyla. ''Ne yapacağım ben.''

Ne diyeceğimi o kadar bilmediğim bir andı ki. Ne desem havaya karışacak gibi hissediyordum. Aklıma, Arden'in bunu öğrendiği düşüncesi her geldiğinde tüylerim diken diken oluyordu.

Dilan'ın kolunu sıvazlayıp gözyaşlarını yavaşca yüzünden temizledikten sonra gözlerine baktım tedirginlikle.

''Bunu kısıtlı bir zaman saklayabiliriz biliyorsun değil mi?'' Başını ağır ağır sallayıp, gözyaşlarını tekrardan yanaklarına akıttığında omuzlarından tutup doğrultmaya çalıştım.

''Eğer abim öğrenirse...''

''Şşş,'' dedim zorlukla. ''Bu korkuyla yaşayamazsın Dilan. Elbet öğrenecek.'' Başını hızla iki yana sallayıp başını ellerinin arasına aldı telaşla.

''Ecmel yalvarırım..Lütfen. Beni asla affetmez,'' dedi, boğuk bir sesle.

''Tamam sakin ol.. Bak normal davranmak zorundasın Dilan. Eğer tüm gün boyunca odandan çıkmaz, sürekli ağlarsan Arden daha fazla şüphelenir. Orhan abinin evde durduğu pek söylenemez ama Arden hep yanımızda biliyorsun.''

Sıkıntılı bir soluk verip ayaklandım ve kollarından tutup onu da ayağa kaldırdım. O kadar bitkin ve çaresizdi ki, elimden bir şey gelmeyişine öfkeleniyordum. Elimle saçlarını düzeltmeye başladığımda bana olan boş bakışlarına denk geldim.

''Hiç düşünmüyor musun? Abim senin bildiğini de öğrenirse diye,'' diye başladığında güldüm. Fakat neşeden çok uzak bir gülümsemeydi.

''Bana demiştinya, 'sokakta yaşamak kolay değil, nasıl üstesinden geldin' diye..'' Dudaklarını birbirine bastırıp onayladığında derin bir nefes çektim içime. ''İşte böyle. Yarını düşünmeyerek. Doğruluğun peşinden giderken karşılaşacağın engebeleri düşünürsen eğer, o doğrunun içindeki yanlış olur çıkarsın.'' Dilan hafif bir gülümsemeyle karşılık verip yutkundu. Yanaklarındaki ıslaklık yavaş yavaş kuruduğunda içimde bir ferahlama hissetmiştim.

ÇIKMAZ SOKAKWhere stories live. Discover now