20.BÖLÜM:《BEDEL》

36.1K 1.7K 314
                                    


Gözlerimi zorlukla araladığımda, pencereden içeriye sızan güneş ışınlarıyla karşılaştım. Uzunca esneyip yerimden doğruldum ve üzerimdeki pikeyi ittim.Bedenim, uykumu alamadığımın sinyallerini veriyordu, fakat kalkmalıydım.

Kafamı saate çevirdiğimde 7 olduğunu gördüm. Arden çoktan kalkmıştı.
Peki ben neden her sabah onun uyanış saatinin takibini yapıyordum ?

Huysuzlanarak ayağa kalktım ve odadan çıktım. Lavaboya girip yüzümü soğuk suyla yıkadım uzunca. Tenimi ısıran soğuk suyla kendime gelmeye çalışıyordum ama yorgun olan bedenim değilde ruhummuş gibi geliyordu. Saçlarımı tepeden toplayıp lavabodan çıktım ve mutfaktan gelen sesler üzerine o tarafa doğru yürüdüm. Kulağımı bir kaç konuşma sesi doldururken durdum.

Durmamalıydım fakat zihnim iradem dışı hareket ediyordu yine. Yarı merak, yarı suçluluk duygusu ile duvara yaslandım.

"Senden uzakta olduklarında daha mı güvende olacaklar?"dedi Dilan'ın sitem dolu sesi.

"Evet Dilan. Onları göz göre göre nasıl alayım yanıma. Üstelik o buradayken," dedi Orhan abi.

Kimden bahsediyorlardı ki?

"Daha kendimizi koruyamıyoruz..Polis olmam hiçbir halta yaramıyor farkında değil misin? Babam bu işin içinde olduğu sürece de yaramayacak. Konu tamamen içsel..Vedat'ı içeri tıkmak kolay mı zannediyorsun? Adam yıllar önce müebbettenden kurtulmuş. Diyelim ki aldım içeriye, onun arkasından babam da girer. Bir çok kan döküldü Dilan. Polis olarak bunların hepsine şahit oldum. Ve hiçbir şey yapmadım. Bu da yetmezmiş gibi üstlerini kapattım..."

Orhan abinin çaresiz sesi içimi huzursuzlukla doldurmuştu.

"Esra ne diyor bu duruma?"dedi Dilan çekingen bir tonlamayla. Esra kimdi?
Kaşlarımı çatıp dinlemeye devam ettim.

"Hiçbir şey demiyor, keşke dese," dedi Orhan abi. Dilan'ın sıkıntılı bir nefes verdiğini duyabilmiştim. Uzun süren bir sessizlikten sonra Orhan abinin sesiyle tekrardan dikkat kesildim.

"Belki de haklısın bilemiyorum..Onlardan uzak olmak bana da iyi gelmiyor."

"O zaman getir..Artık güvendeyiz, dışarıda elli tane adam var. Hem dediğin gibiyse eğer, Vedat'ın da haberi yok kızdan," dedi Dilan. Aklım iyice karışırken sandalyeyin itildiğini duydum.

Hızla geri geri yürüyüp, sanki daha yeni geliyormuşum gibi ilerlerken Orhan abi çıktı mutfaktan.

"Günaydın," dedim. Yemin ederim az önce kapının önünde sizi dinlemedim dercesine bakıyordum.
Orhan abi sadece kafa sallayıp yanımdan geçerken, olayın bir hayli büyük olduğunu anlayabilmiştim. Yavaş adımlarla mutfağa girdim.Dilan beni görünce hafif gülümsedi.
"Günaydın.."

Karşılık verip karşısına oturdum. Bazı şeyleri belli etmemek adına gülümsüyordu ama gözlerindeki telaşı görüyordum.

"Arden kalkmadı mı?"diye sordum merakla. Tezgaha dönüp üzerinde tabak var mı diye baktım. Yoktu. Kahvaltıya inmemişti bile.

"Evde yok. Çıkmış," dediğinde kaşlarımı çattım. Nereye giderdi ki sabahın köründe.
Bir süre sessiz kalıp Dilan'a tekrardan baktım. Düşünceli bir şekilde masanın kenarıyla oynuyordu.

ÇIKMAZ SOKAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin