2.BÖLÜM:《UZLAŞMA》

79.3K 2.9K 932
                                    

Gözlerimi açtığım anda ensemde hissettiğim sızı gözlerimi acıyla geri kapatmama sebep oldu. Vücudumu tesiri altına alan ağrı , tüm hücrelerime yayılıyor gibi hissediyordum. Yerimden hafifce doğrulup enseme dokundum.

Yabancı bir oda.

Yabancı bir koku.

Üstelik yabancılaştığım şeyler bunlarla da sınırlı kalmıyordu.

Bir odadaydım..Sıcak bir oda.

Yatak.

Yumuşak yastık.

Alışkını olmadığım rahatlıkta ve benim nazarımda huzuru iten , endişemi tetikleyen bir ortamdı burası.

Yüzümü buruşturup ayaklarımı yataktan sarkıttım.

Oda tam olarak karanlık değildi. Dışarıdan vuran sokak lambası içeriyi az da olsa aydınlatıyordu. Nefes alışverişlerimi düzene sokmaya çalışırken odada yalnız olmadığımı farkettim. Başka biri daha vardı. Nefesimi tutup sadece onun nefes alışverişine odaklandım.

Hafızam kendine gel dercesine en son olanları beynime fotoğraflarken yerimden sıçradım.Arden.

Telaşlı tavrım bir kaç eşyayı da beraberinde götürmüştü. O sırada açılan ışıkla beraber gözlerimi kıstım. Karşımda Arden duruyordu. Tüm bunları normal karşıladığını hissettiren bir bakışla tepemde duruyordu.
Ensemdeki sızı, Arden'i gördüğüm saniye içerisinde kendini tekrardan belli edip bedenimi sarsarken dişlerimi sıktım.

"Hiç uyanmayacaksın sandım.En son ne zaman uyudun sen!" dediğinde ona doğru yöneldim ve bir hışımla yakasından tuttum.

"Çocuklar nerede!" diye bağırdım ve arka duvara doğru ittim onu.
Evimi almıştı benden!

"Ben seni ne zaman sakin göreceğim!"dedi bıkkın bir ifadeyle ve yakasında olan ellerimi tuttu.

"Hiçbir zaman! Sen kim olduğunu sanıyorsun? Sen nasıl benim düzenimi tepetaklak edersin he!"

Boğazım yırtılacakmışcasına acıyor, kalbimde belli belirsiz bir çarpıntıya sebep oluyordum. Onu, hırs ve öfkeyle  sarsmaya devam ettiğim sırada beni bir hışımla çevirip duvarla kendi arasına aldı.
Ellerimi yukarıya kaldırıp duvara sabitledi ve sinirle soludu.

"Orası bana ait artık! Önceden de olduğu gibi.." Yutkundum..Çok fazla yakındı. Onu itmeye gücüm kalmamıştı artık. Gerçi normalde de yetemezdim zaten.

"Bırak," dedim nefesimi kesik kesik alarak.

"Sakin olacak mısın!"
Kafamı iki yana salladım meydan okurcasına.

"İyi," deyip tutmaya devam etti kollarımı. Sert bir yutkunuşun zihnime doldurduğu tedirginlik ve ağrıyla gözlerimi kırptım.

"Ne istedin ya, ne istedin hayatımdan," dedim gittikce incelen ve aciziyetimi belli eden bir ses tonuyla.
Gözlerim doluyordu. İç çekip başka tarafa baktım. Saçlarım gözlerimin önüne düşmüştü.

"Sen ona hayat mı diyordun?" diye fısıldadığında sinirle baktım gözlerine.

"Senin için sefaletti değil mi, pardon," dedim sertçe. Kollarımı hafif gevşetmeye çalıştım ama izin vermedi.

ÇIKMAZ SOKAKTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang