DG -1. Bölüm: DELİ KIZ

154K 4K 581
                                    

Başlangıç tarihinizi buraya yazabilirsiniz.

Medya: Bölümden bir alıntı.

Keyifli okumalar...

Keyifli okumalar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

1. BÖLÜM: DELİ KIZ

"Delilik öyle kolay olmuyor, ben yıllarımı verdim..."

Yol gide gide, ömür çeke çeke biter. Bir deliyleyse ömür çekilerek de bitmezdi, gidilerek de bitmezdi. Biraz deli dolu, biraz ağlak sürer giderdi işte.

Kahvaltı hazırlamaktan, kahvaltı saatlerinden nefret eden bir insanın sınırlarını ne kadar zorlayabilirdiniz ki?

Sabahın köründe baskın yapar gibi odaya girer, tepesinde hiç de kibar olmayacak bir şekilde bağırabilirdiniz mesela, ama Asude tüm bunlardan uzak bir şekilde uyandırılmıştı. Yatağının tepesine çöken kadın ona, ablası Zahide'nin evliliğinden bahsetmişti. Tek gözü ile ona baktığında annesi olmasa ona saldırabileceğini bildiği için sesini çıkarmadan yataktan kalkmıştı. Şimdi de kahvaltı masasına oturmuşlardı ve yine aynı muhabbeti dinliyordu.

"Bugün ablana bir gidelim, hâlini hatırını sor kıza."

Hiç duraksamadan annesine yanıt verdi, "Bugün olmaz Rukiş. Arda ile buluşacağız," ağzındaki zeytini eveleyip geveleyip yuttu. Yutarken çekirdeği de yutmuştu. Bir an evvel kahvaltısını bitirip annesinin imalarından kurtulmak istiyordu.

Kaç gündür Zahide'nin evliliği ile yatıyor onunla kalkıyordu. Kendisinin gittiği yetmiyormuş gibi Asude'yi de götürmek için üstün bir çaba sarf ediyordu.

"Aman buluşacak adam kalmadı başka. Pepeepe eder artık konuşurken." Annesinin iması ile suratını buruşturan kadın umursamamaya çalıştı.

"Senin ter kokan damadından iyidir yine pepelemesi. Sanki diğerleri çok sağlam da benimkine bahane buluyorsun. Seni daha fazla çekemeyeceğim ben çıkıyorum." Tahta zeminde sürttüğü sandalyenin sesine aldırmadan kalktı masadan. Kulaklarını tıkayarak odasına geçti. Eğer biraz daha annesini dinlemeye devam ederse gidip Zahide'yi bir güzel pataklayacaktı.

Dolabından aldığı çantasının içine cebindeki telefonunu atarak çıktı odadan. Vestiyerin üzerinde duran cüzdanını da aldı eline. Evlerinin basamaklarından inerken cüzdanına kısa bir göz attı. Babasının yanına uğrasa çok iyi olacaktı.

Bahçe kapısından çıkarken etrafa göz gezdirdi. Mahallenin dedikoducu tayfası evlerin camlarından mesai saatlerine başlamıştı. Onlara burnunu kıvırarak yürümeye başladı.

Dolgu topuk ayakkabılar ilk başlarda rahat görünse de onların evinin yokuşundan inerken yeni nal takılmış at gibi hissetmesine neden oluyordu.

"Eğer bir düşersem tüm takım görünür valla, hangi akla hizmet giydiysem bu elbiseyi de?" Dolgu topuk ayakkabıları onu daha fazla zorlayınca daha fazla beklemeden çıkardı ayakkabılarını. Çıplak ayakları zemine değdiğinde ferahlamıştı.

AFİLİ ÂŞIKLAR SERİSİ 1-2 (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now