BD -33. BÖLÜM: ÖN BALAYI

17.5K 1K 757
                                    

Yorum sınırı; 750

Keyifli okumalar...

33. BÖLÜM: ÖN BALAYI

Hala hayalini kurduğum ve aklıma geldiğinde tüylerimi diken diken edecek kadar güzel olan o gecenin üzerinden neredeyse 2 hafta geçmişti bile. Hala güzel, hala eşsizdi benim için. Düğün için acele etsek de babam Akif abimin düğününü ön plana almış bizi ikinci plana şimdilik postalamıştı. Biz ise bu süre zarfından ev için hazırlık yapıyorduk. Selman' ın hali hazırda döşenmiş olan evini kullanacaktık. Bir kaç ufak dokunuşla tam da istediğimiz gibi, bize yuva olacaktı. İkimiz de bu konuda hem fikirdik. Gelecek planları yaparken zamanın nasıl geçtiğini bilmiyorduk. Ben bu hayallerle masamla bütün olmuşken Selman' ın odasının kapısı açıldı. Kendimi toparlayıp kafamı o tarafa çevirdiğimde sevdiğim adam tebessüm ile bakıyordu.

"Neye daldın bu kadar?"

"Her zaman ki şeyler işte. Gelecek güzel günler beni her defasında mest ediyor"

"Sana bir sır vereyim mi?" bana yaklaşırken dudakları kulağıma temas edip çekildi. Sesi fısıltıdan farksızdı. tüm dikkatimi ona vermişken sesini tüm hücrelerimde işittim.

"Senin var olduğunu, benim olduğunu, nefesinin bir adım ötemde olduğun bilmek de beni fazlasıyla mest ediyor" dişlerimin görüneceği derece konuşup kendime sığınak olarak gördüğüm adama baktım tüm samimiyetimle. Aramızda ki bağ gün geçtikçe kuvvetlenirken ona karşı beslediğim duygularım da günden güne bedenimden taşıyordu.

"Ay çok pardon" Irmağın telaşlı sesi ile kendime geldiğimde Selman geri çekildi. İkimiz de telaşla gelene baktığımızda Irmak elini yüzüne kapatmış arkasını dönmüştü.

"Irmak bu sıralar fazla gözüme batıyorsun" Selman' ın sözleri arkadaşımı daha da utandırırken ben gülmekle yetindim.

"Benim 2 saatlik bir işim var, daha sonra gelirim. Kendine iyi bak. Seni seviyorum"

"Tamam, bende seni seviyorum" Selman yanımdan geçip giderken Irmağa ters bir bakış atıp gitmişti. Biliyordum ki bu bakışı Irmak daha fazla korksun diyeydi. Irmak ise Selman' ın gidişinin ardından hızla yanıma gelip koltuğa attı kendini.

"Bir gün bu ofisten cenazem çıkacak eminim artık. Abin öldüremezse şayet, Selman bey öldürecek"

"Nasip kısmet meselesi bu işler. Selman öldüremez ben engel olurum ama abim için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Dikkatli ol bu sıralar sana daha fazla sinir oluyor" Asaf abim nerede Irmak lafı geçse cin çarpmış gibi geziyordu. Hemen alınmalar, sinirlenmeler, lafını geçmesin diye üstün çabalar gösteriyordu. Ona bakarsanız anlaşamıyorlardı ama ortada bu kadar büyütülecek bir mesele de yoktu. Irmak o ne derse onu yapıyor, sırf abim ona kızmasın diye işi olmayan meselelere de el atıyordu. Bir süre daha izleyip el atacaktım ama öncelikle benim kendi işlerimin hallolması lazımdı.

"Ya Aslışah sana bir şey soracağım" sıkıntı ile parmaklarını masanın zemininde oynattı.

"Sor bakalım"

"Şimdi bir çocuk var"

"Nasıl bir çocuk bu? Bildiğimiz 2 ile 18 yaş arası bir şey değil mi?" kızın konuşmasına bile izin vermeden çıkışınca haliyle o da ürkmüştü. Bir kaç santim geriledi ve ciddi misin bakışları altında sorumu cevapladı.

"Ne 2-18 yaşı ya? Bildiğin 26 yaşında koskoca adam. Neyse konumuz yaşı değil. Ailelerimiz tanışıyor ama öyle bir samimiyet yok. Annemle annesi konuşmuş. Çocuklar bir görüşsün falan demişler. Şimdi görüşeceğiz ama ben ne giyeceğimi bilemedim." Irmağın sözleri benden şok etkisi oluştururken ne diyeceğimi bilemiyordum. İkna etmeye kalksam ne kadar başarılı olabilirdim. Irmak en az benim kadar inatçı biz insandı.

AFİLİ ÂŞIKLAR SERİSİ 1-2 (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now