BD -10. BÖLÜM: ÖN SÖZ VE SON SÖZ

22.3K 1.6K 303
                                    

Yorum sınırı: 300

Keyifli okumalar...

10.BÖLÜM: ÖN SÖZ VE SON SÖZ

"Aslı misafirim gelecek haberin olsun, bekletmeden içeriye al" telefonu yüzüme kapatmıştı terbiyesiz. Sabah geldiği andan itibaren eziyet ediyordu resmen. Odasının temizliğini beğenmiyor diye çalışanını değiştirmek istememiş onu da bana kilitlemişti. Artık her sabah geldiğimde odasını toparlayacak, tozunu alacaktım. Buradan ayrılmak için can atarken ellerim kollarım bağlı adama hizmet ederken buluyordum kendimi. Spartaküs' ün kadın versiyonu olabilir miydim? Atölyede ki işlerin planlamasını yaptığım sırada masamın önünde uzun ve bakımlı tırnakları gördüm. Kafamı kaldırdığımda Leylifer bana bakıyordu. Telefonun diğer ucunda ki kişiden izin alarak Leylifer' e baktım.

"Selman bey sizi bekliyor" elimi bile kaldırmamıştım, ne kaldıracaktım yahu? Leylek kılıklı dememek için kendimi zor tutuyordum bir de hürmet gösteremezdim. Hiç bir şey demeden içeriye geçti ve kapıyı kapattı. Ben konuşmama devam ederken diğer hattan Selman arıyordu. Telefonu kapattım ve Selman' ın çağrısını cevapladım.

"İçeriye gel" odaya girdiğimde ikisi de karşılıklı koltuklara oturmuş kahkahalarla gülüyorlardı.

"Buyurun Selman bey"

"Orta şekerli iki kahve yap bize Aslı" odadan çıktığım sırada Leylifer' in ' Ya çok şekersin Selman' cım' dediğini işittim. Kesin bana emir verdiği zaman ki ifadesine karşılık söylemişti. Hışımla mutfağa geçtim ve iki fincan kahve yaptım. Tesadüf bu ki her zaman olduğundan fazla köpüklü olmuştu. Tepsiye yerleştirerek odaya geçtim. Odaya girdiğimde Leylifer ayaktaydı, beni görünce yerine geri oturdu ve kahvesini aldı.

"Ay çok köpüklü olmuş" keyifle kahvesini yudumlarken içimde ki şeytan beni dürtmüştü. Bu kahveyi iki geri zekalıya keyifle içirtmeyecektim.

"Bol tükürmüşüm demek ki" dediğim an Leylifer kahvesini püskürttü. Selman ise zor durmuştu.

"Ay Selman ne diyor bu?" Kahveyi sehpaya bırakırken tiksinti ile suratını buruşturdu.

"Şaka yapıyor aldırma sen ona" Selman kahvesini içmeye devam ederken ben odadan gülerek çıktım. Keyif yaptırmayacağımı söylemiştim ve boğazlarında kalmıştı. Neredeyse 1 saat boyunca odadan kahkaha sesleri yükseldi. Açıkçası umurumda da değildi. Bir an evvel işimi bitirip evime gitmek istiyordum.

"Ne haber güzellik?"

"İyidir abi ya ne olsun?"

"Agah ile konuştum az önce kendisini odaya kilitlemiş"

"O kadar vahim mi durum?"

"Annem pembe gömlek aldırmış " ben kahkaha atarken abim susmam için masaya vuruyordu. Gerçi kendisi de pek sakin kalıyor gibi değildi. Tahmin ettiğimiz gibi olmuş, Agah abim alışveriş sonrası balataları sıyırmıştı.

"Ya ben onunla bu akşam alışverişe gidecektim"

"Beraber gideriz merak etme." Asaf abimden aldığım söz ile mesai saatimi bitirdim. Leylifer hala içeride oturuyor, arada odaya Şerife abla çay, kahve ile girip çıkıyordu. Demek ki o kadar ayrı kalmışlardı ki baya baya özlemişlerdi birbirlerini diye düşünmeden edemedim. Sorsanız ne düşünüyorsunuz diye kanımda sıcak bir şeylerin hareket ettiği kanısındaydım ama bundan başka bir şey yoktu. Sadece avuç içlerim kaşınmaya başlamıştı. Eşyalarımı toparladığım sırada odanın kapısı açıldı. Leylek içeriden çıkarken Selman' ın kolun girmişti.

"Selman' cığım dediğim gibi annem itiraz istemiyor ve yarın akşam bizdesin"

"İnşaAllah" dedi ve yanağından öperek kadını çıkışa kadar geçirdi. Dudakların kopsun demeden kendimi alamadım maalesef. Öyle unutmak kolay olmuyor kızlar, bana sinirlenmeyin lütfen. Arkalarından melül melül bakakalmıştım ki abim imdadıma yetişti.

AFİLİ ÂŞIKLAR SERİSİ 1-2 (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now