[AFİLİ ÂŞIKLAR SERİSİ -1- DELİ GELİN]
Bir yanda deli dolu bir kadın, öte yanda gözükara ve dev gibi bir adam...
Her şey bir inatlaşmadan mı sebepti?
Çılgınlıktan belki de huzuru arayışındandı bu kadar hırçın dalgalarla Asude'nin ona savrulması...
...
18. Bölüm, sınır geçerse yarın yani cumartesi günü, gün içinde gelecek.
Keyifli okumalar...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
17. BÖLÜM: GELİNLİK
"Susuyor dillerin sanki suçluymuş gibi..."
"Geç kaldık. Devrim, geç kaldık nikâh ertelenecek." Gece olanlardan sonra Asude güne mutlu başlamıştı. Devrim'i göndermek istemese de adamın gidip, dinlenmesi gerekiyordu. Asude bu adamı nasıl gönderdiğine de hayretler ediyordu. Yaptıkları azımsanacak bir şey değildi.
Sırf Devrim'i hayatına almasına sebep oldukları için sabah annesi ve babasını en az, on defa öpmüştü. Evden çıkmalarının üzerinden neredeyse iki saat geçmesine rağmen hala nikâh salonuna geçememişlerdi.
Hepsi Esma'nın suçuydu. Saçını bir türlü yapamamış, makyaj konusunda da sınıfta kalmıştı. İstediği gibi bir model olduğunda da nikâha yarım saat kalmıştı. Bütün aile nikâh salonuna doluşmuşken gelin ve damat ortalarda yoktu. Telefonları zaten susmuyordu, üzerine bir de trafik eklenince Asude çılgına dönüyordu.
"Sakin ol, geç kalmayız." Yeniden kırmızı ışıklarda durunca Asude panik atak krizine girmek üzereydi. Camın açık olması hiçbir fayda göstermiyordu. Elleri ile havalandırırken bir taraftan da kafasını camdan çıkarıp yolu kontrol ediyordu. Devrim kadının bu halini gördüğünde kendisi de telaş yapıyordu.
Nihayet yeşil yandığında kısa yolu kullanarak nikâh salonunun önüne geldiler. Önde onlar, arkada Serkan, Esma ve Fatma Hanım vardı. Onların işi ise resmiyete dökülecekti. Sadece Asude'nin düğününü bekliyorlardı.
Asude, Devrim'in elinden tutup koşarken Devrim kadını sırtına atıp koşmamak için zor duruyordu. Salonun önüne geldiklerinde herkes içeriye oturmuş onlardan önce kıyılan nikâhları izliyordu. Kendileri için ayrılan yere geçerek nefeslenmeye başladılar. Telaş yapmışlardı ama sonuç olarak yetişmişlerdi.
Henüz yeni oturmuşlarken büyük bir alkış koptu ve masada oturan çiftin nikâhı kıyılmış oldu. Daha sonrası evlilik cüzdanının verilmesi ve fotoğraf çekimiydi.
Sıra onlara geldiğinde önce isimleri okundu. Daha sonra heyecanlı çift masada yerlerini aldı. Esma, Asude'nin şahidi olurken, Serkan da Devrim'in şahidi olmuştu.
"Değerli konular! Çiftimizi yalnız bırakmayarak bu mutlu günlerinde burada bulunan konuklara hoş geldiniz diyor ve nikâh akdine başlıyorum." Nikâh memurunun konuşması ile daha da heyecanlanan Asude dizlerini tırnaklıyordu. Nasıl olacak? Nasıl konuşacağım derken o uyanık Asude gitmiş, yerine titrek bir Asude gelmişti.
