AFİLİ ÂŞIKLAR SERİSİ 1-2 (DÜZENLENİYOR)

BD -4. BÖLÜM: KAĞIT PARÇASI

Yorum sınırı: 150

Keyifli okumalar...

4.BÖLÜM: KAĞIT PARÇASI

"Herkes evine en yakın kişi ile evlenebilir ben yüreğime en yakın kişi ile evlenmek istiyorum"

Ah yüreğim ah... Ah dağlar ah... Ah sevdam ah.. Diye uzun hava ile bu güne başlamak isterdim ama olmuyor arkadaşlar. Dün akşama kadar ayaklarıma kara sular inmişken sabaha kadar yorgunluktan gözlerim kapanmamışken, şimdi söylenmekten uzun havaya vakit kalmıyordu. Halimden memnun sayılırdım tek sıkıntım akşama kadar kirman gibi etrafta koşturuyor olmamdı. Şimdi mutfak tezgahına yaslanmış saatime bakıyordum. Son 5 dakikadır kimse beni çağırmamıştı. Merakla gelecek olan çağrıyı beklerken o pek sevgili patronumun pek sevgili asistanının sesi duyuldu.

"Aslııı" dilin tutulsun demek istesem de söylemedim ve hızla yukarıya çıktım. Ben bu hallere düşecek insan değildim ama kader utansın demekten de geri kalmıyordum. Odadan içeriye girdiğimde tuhaf ama güzel bir koku hakimdi odaya. Masanın önüne gittim ve beklemeye başladım. Dosyaların arasından bir kaç tutam kağıdı uzattı bana.

"Şunları faks çekeceksin, bunları da fotokopi. Hepsini bitirdiğinde 1 hafta sonra ki sunum için hazırlık yapacağız" Ben sözlerini tek tek dinliyor, aklıma kazıyordum. Benim işim mutfağı aşmış tüm ofise dağılmıştı. Yaralı ceylan misali boynumu büktüm ve elime tutuşturulan evrakları tek tek hazırlamaya başladım. Önce faks işi bitti, daha sonra fotokopi derken nihayet bitirdim dediğimde koşar adımlarla odaya girdim. Son virajı hızlı dönmüş olacağım ki hızımı alamayıp kendimi masaya çarptım.

"Yandım anam"

"Bırak şuraya" insan olan 'ah canım benim çok canın yandı mı' der telaşlanırdı ama inceyi umarm aldınız insan olandan bahsediyorum. Ben dosyaları masaya bırakırken içeride ki odadan Selman' ım civanım çıktı. Kapıdan süzülmesi bile olay olan adam bana bakmadan Zuhal' in yanına gitti.

"Hazırladın mı Zuhal?"

"Hepsini yolladım Selman bey. Şimdi de hazırlıkları yapacağım" O geri zekalı kadın benim yaptığım işleri kendisi yapmış gibi göstermişti az önce. Ben kırmızıdan mor rengine dönerken suratım nasıl bir hale girmişti bilmiyordum.

"Sana ne oldu kabız olmuş çocuklar gibisin" yanımdan geçen Selman bunu sesli söylemişti ve ben öylece mal gibi suratına bakmıştım. Rezil olduğuma mı yanayım, adamın bana hakaret ettiğine mi yanayım, yoksa beni fark edip konuşmasına mı sevineyim bilemedim.

"Estağfurullah Selman Bey siz dururken kabız olmak benim ne haddime. Önce patronlar lütfen" Elim ile onu işaret ettim ve Zuhal' e döndüm.

"Benden yapmamı istediğiniz başka bir şey var mı Zuhal hanım"

"Hayır" Selman ile konuşmadan arkamı döndüm ve mutfağa geçtim. Etraf yeniden bardakla dolmuştu. Ben buraya geldiğim günden beri Şerife abla diğerlerinin üzerimde kurmaya çalıştığı hakimiyeti fazlası ile fark etmişti ve düşene bir tekme de o atmaya karar vermişti. Çay dağıtmak bende, bulaşık yıkamak ve yerleştirmek bende, ofisin tüm işlerine koşturmak yine bendeydi. Asaf abim 4 gündür şehir dışında olduğu için beni koruyup kollayan kimse de yoktu.

"Aslı bize 3 kahve birisi sade, birisi orta, diğeri şekerli" Kapıdan seslenen stajyer Hakan yangından mal kaçırır gibi seslenip kaçmıştı. Apar topar kahveleri yaptım ve servis etmeye çıktım. Masada 3 tane adam oturuyordu. Tek tek kahveleri servis ettim ve afiyet olsun dedikten sonra diğer masada duran boşları toplamaya başladım.