DG -3. Bölüm: ATEŞİM VE CAN YAKARIM

60.8K 2.8K 258
                                    

Oy vermeyi unutmayın lütfen, satır arası yorumlarınızı bekliyor olacağım ❤️

Medya; Bölümden bir alıntı.

Keyifli okumalar...

Keyifli okumalar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

3. BÖLÜM: ATEŞİM VE CAN YAKARIM

"İçinde bir tutam delilik olmayan hayat, eksik bir hayattır..."

Bir davulun tokmağıydı hayat. Her defasında aynı noktadan vuruyordu seni. Acımadan o 'dong' sesini kulaklarına, beyninin her odacığına hapsettiriyordu.

Sabahın kör bir saatinden kapılarının önünden geçen davulcu ve zurnacının sesleri asabiyetinin ve gereksiz edebiyatının asıl sebebiydi. Camdan başını sarkıttığında birkaç ev ilerilerinde oturan Arife'nin bugün kınasının olduğunu hatırladı. Suratını buruştururken kalktığı yere geri oturdu.

Komodinin üzerinde duran telefonunun ekranını kontrol ettiğinde Esma'dan gelen iki mesajı cevapladı. "Ben gelmeyeceğim. Hoşlanmıyorum o kızdan." Ekranı kilitleyip odadan çıkacağı sırada yeniden bir mesaj geldi. Bu kız elinde telefonla nöbet bekliyor olmalıydı.

"Kızdan hoşlanıp nikâhına alacak değilsin ya. Gel işte eğleniriz. Kelle oynayacaklarmış." Mesaja gülerken kararı kesindi. Bu akşam o kınaya gitmeyecekti. O kalabalığa girmeyi hiç istemiyordu.

"Sen git. Ben istemiyorum." Telefonu yeniden eski yerine bıraktı ve odadan çıktı. Dışarıya çıktığında saçı başı dağınıktı. Geceden kalma gözlerinin etrafı çapaktı. Ağzı açık olarak uyuması nedeniyle dudaklarının yanı kurumuş salya bile olabilirdi.

Karnını kaşırken evde kimsenin olmaması ile rahat hareketler sergiliyordu. Banyonun önüne geldiğinde eli kapıya uzanacağı sırada salonun kapısından uzun boylu birisinin gölgesini gördü. Kafasını ağır çekimle o tarafa çevirdiğinde iri gövdesi ile kendisini seyreden şaşkın Devrim'i gördü. Ağzından çıkanlara engel olamazken, tek eli atletinin yakasını kapatırken diğeri ile dağınık saçlarını kapatmaya çalışıyordu.

"Ne bakıyorsun be? Güzele bakmak sevaptır deme yemezler." Birden gelen esnemesini bastıramazken aslan kükremesini andıran bir sesle böğürdü. Bu adamın karşısında böyle hareketler sergilemekten nefret ediyordu.

"O sözü güzeller için söylerler. Senin gibi ağzı salya dolu, saçı başı dağınık, erkek çocuğuna değil." Devrim bu sözlerden sonra daha fazla kapıda beklemeyerek içeriye girdi. Asude ise sinirden kapıda kuduruyordu. Hızla banyoya girdi. Onun içeride olduğunu bildiği hâlde duşunu aldı, dişlerini fırçaladı, saçlarını taradı. Banyodan çıktığında salonun kapısı kapalıydı. Bu da onların hâlâ gitmediğinin işaretiydi. Odasına geçtiğinde dolabından çıkardığı siyah tulumunu geçirdi üzerine. Saçlarını taradı ve sıkı bir atkuyruğu yaptı. Nişan gecesi sıktığı parfümünden de bir fıs havaya sıktı ve artık hazırdı.

AFİLİ ÂŞIKLAR SERİSİ 1-2 (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now