BD -12. BÖLÜM: PAHALI ELBİSE

22.8K 1.5K 351
                                    

Yorum sınırı; 350

Keyifli okumalar...

12.BÖLÜM: PAHALI ELBİSE

En çok canını ne acıtırdı insanın? Tutulmayacak sözlerin verilmesi mi? Yoksa tutmayacaklarını bile bile değersizce söz vermek mi? Kulaklarımla işittiğim sözler içimi ürtpertmişti. Bedenimi alan titreme kendisini belli ederken kapımın önünde işittiğim sesler kendime gelmemi sağladı. Selman' ın sıkı sıkıya sarılmış olan ellerinden kurtulurken içeriye girildiği taktirde ne yapmam gerektiğini kafamda tartıyordum. Gözlerim odayı tararken beynim karar vermeye çalışıyordu. Pencereye takılan gözlerimin ardından ayaklarıma emirler vererek kolundan tuttuğum adamı peşimden sürükledim.

"Ne yapıyorsun?"

"Odaya giren olursa hesap veremem. Çık dışarı"

"Saçmalıyorsun. Dolaba falan girebilirim"

"Dolap çok küçük. Hadi çabuk" seslerin yoğunlaşmasının ardından pencerenin kulpunu kavrayıp açtım. Soğuk hava akım halinde odaya dolarken Selman komidinin üzerine basıp dışarıya çıktı. Balkon şuan için en güzel saklanma yeriydi. Pencereyi kapatırken aklım hala kapının önünde oluşan uğultudaydı. Gözlerimi kısarak kapıya yürüdüm. Uykudan uyanmış ifadem yüzümde yer alırken kapının kulpunu çevirerek içeriye süzülen ışık huzmesinin yüzünü aydınlattığı insanlara baktım.

"Annem elinde tuttuğu valiz ile abimlerin odasından çıkıyordu.

"Hayırdır anne gece gece?"

"Seni de mi uyandırdık? Bu Agah beni öldürecek vallahi. Valizler karışmış onları değiştirmeye geldim. Hırsız muamelesi yapıp korkuttu beni"

"Dövdüm de bana lütfen"

"Ses nasıl kesildi zannediyorsun? Terliği kafasına geçirir geçirmez bayılttım" annem gururla söylenirken abimlerin odasından kahkaha sesi duyuldu. Agah abim uyumamış, uyumayı da düşünmüyor gibiydi. İçimden uyuması için söylenirken annem omuzlarımın arkasından odaya baktı.

"Rahat mı odan?"

"Çok rahat. Evimde gibi hissettim kendimi" dedim hızlıca. Bir an evvel onu odasına göndermem gerekiyordu. Zaten kendisi de daha fazla oyalanmadan erkenden uyumam için tembihleyip gitti. Kapımı kapatıp camın önüne geldiğimde pencereyi açmıştım ki odamın kapısı tıklatıldı.

"Bir saniye" engellememe rağmen kapıyı açmamalarını umarak sandalye üzerine bıraktığım hırkamı pencereden Selman' ın üzerine attığım gibi pencereyi kapadım. Kapıya seslendiğim sırada Agah abim içeriye girdi. Elinde tuttuğu çikolataları bana doğru sallarken yüzünde keyifli bir gülümseme vardı.

"Valize atmıştım unutmuşum sana vermeyi" Yatağımın yanına kadar geldi ve oturdu. Bende yanında oturduğunda telaşlı olduğumu belli etmeden ben de yanına oturdum. Uzattığı çikolatayı yemeye başlarken Agah abim bugün olanlardan bahsediyor, komik bulduklarına gülüyordu.

"Adam kafayı taktı. Ya beni, ya Asaf abimi alacak buraya damat olarak. İşlerin başına geçersiniz, malım mülküm sizin olur dedi"

"Oldu deseydin? İç güveysi veremeyiz kimseye sizi" Emir veren sesime inat Agah abim gayet keyifliydi.

"Babamın bakışlarını görmeliydin. Sanki ben onaylıyor muşum gibi kaşlarını kaldırarak beni tembihledi. Yalnız kalınca ilk söylediği ise ' aklını başına topla, sen saf gibisin biraz. Kabul edersin adamın teklifini. Söz namustur ağızdan bir kere çıkar' dedi"

AFİLİ ÂŞIKLAR SERİSİ 1-2 (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now