BD -37. BÖLÜM: NİŞAN

15.9K 756 62
                                    

Yorum sınırı; 925

Keyifli okumalar...

37. BÖLÜM: NİŞAN

"Ay vallahi piştim. Şuan sırtımdan ağır ağır inen ter damlasını hissedebiliyorum" Evet büyük gün gelmişti ve biz binbir engele rağmen Kehribar' ı istemek için Gaziantep' e gelmiştik. Şehrin sınırına girer girmez sıcaklık kendini hissettirmeyi başarmıştı.

"Klima açık zaten"

"Ama yetmiyor Selman. Bak görüyor musun arabanın kliması karını serinletmiyor" cümlemi tamamlamam ile ön koltukta oturan Agah abimin arkaya dönmesi bir oldu. Şurada kocama azıcık naz yapacağım izin vermiyorlar anacım. Ama ahtım olsun bunlar evlensin cicim aylarında çocuğum ile iki güne bir oturmaya gideceğim bunlara.

"Verirler değil mi kızı?" Ankara' dan çıktığımızdan beri belki de 100 defa bu soruyu sormuş ve her defasında olumlu bir yanıt almıştı ama bende ki de candı. Bir yere kadar dayanabilirdim ki fazlası ile dayanmıştım zaten.

"Hamilelerin içine doğarmış o kızı bize vermeyecekler abi" demem ile Agah abimin gözleri kocaman olmuştu.

"Kızım niye öyle deyip içimi karartıyorsun. Verirler de, senden iyi damat mı bulacaklar falan de"

"Yola çıktığımızdan beri o kadar çok konuştun ki ne yapsın mecburen öyle dedi" pek sevgili kocam her zaman ki leb demeden leblebi demek istediğimi anlayıp açıklama kısmına geçmişti bile. Şuan abim olmasa yanaklarını ısırırdım. Çok seviyorum arkadaşlar suç mu?

Kız evine geldiğimizde beklediğimin aksine gayet sıcak karşılanmıştık. Eda' nın nişanına geldiğimizde olduğu gibi kadınlar ayrı erkekler ayrı yere geçmişti. Eve geleli henüz yarım saat olmuştu ki Selman neredeyse 10 tane mesaj atmıştı. Buraya gelmeyelim diye çok uğraşmıştı. Yusuf' un burada olması, onlardan yeniden kız alacak olmamız ve hamile olmam onun için yeterdi. Biz düğün için pek tabi gelebilirdik ama ben ikna olmuş sayılmazdım. Ben henüz 3 aylık hamileydim, ben söylemesem kimse farkına bile varmıyordu.

"Aslışah Rabbim yavrunuzu sağlıcakla kucağınıza almak nasip etsin kızım." Ayyuş teyzenin temennisine karşılık elini öpüp sarıldım. Kurulan sofraların ardından herkes sohbet moduna geçmişti. Akşama Kehribar' ın evine gidecektik. Onun için bize gösterilen odaya geçtim. Karnımın bir davul kadar gerildiğini hissedebiliyordum. Yatağa uzandım ve biraz dinlenmek istiyordum.

"Bercestem, iyi misin?" Selman benden sonra girmişti odaya.

"İyiyim, biraz dinleneyim dedim" Selman saçlarımı okşarken kedileri daha iyi anladığıma karar verdim. Böyle sevgi gösterilerine kim olsa mayışırdı. Gözlerimin kapanmasının ardından ne kadar süre geçtiğini bilmiyordum. Kocamın o aşık olduğum sesini işitiyordum ama bir tarafım da uyumalısın Aslışah, daha erken diye beni ikna etmeye çalışıyordu.

"Aşkım kalkmalısın artık" Tek gözümü açıp ortalığa göz gezdirdim. Hava henüz yeni kararmış olmalıydı.

"Biraz daha uyusak"

"Bana kalsa hiç kalkma ama isteme merasimini kaçırdım diye pişman olmanı istemiyorum" sözleri gayet mantıklıydı. İstemesem de kalktım yerimden. Valize yöneldiğim sırada Selman eşyaları dolaba yerleştirdiğini söylemişti. Teşekkür niyetine yanağına kondurduğum öpücük ile kıyafetlerimi alıp değiştirdim. Üzerime çiçekli uzun bir elbise geçirdim. Saçlarımı tarayıp sıkı bir at kuyruğu yaptım. Yüzümü nemlendirip basit bir makyaj yaptığımda hazırdım. Selman ise o sırada ceketini üzerine geçiriyordu.

"Buraya kadar geldik ama bir de kızı vermiyorlarmış. Agah abim kalp krizi geçirir" sözlerim karşılığında Selman gülümsedi ve elini belime yerleştirdi.

AFİLİ ÂŞIKLAR SERİSİ 1-2 (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now