Bölüm 6: Geçmişten Kalanlar

2.1K 160 29
                                    

"Jarvis," dedi Bucky sıkıntılı bir sesle. "İnişe kaç dakikamız var?" Yapay zekanın sesi jetin içinde yankılandığında Bucky derin bir nefes alıp başını oturmakta olduğu pilot koltuğunun arkasına yasladı. "Yaklaşık yirmi üç dakika otuz yedi saniye olarak hesaplandı."

"Hey," dedi Steve endişeli arkadaşına. "Onu geri alacağız, bunu biliyorsun, değil mi?"

Başıyla onayladı onu Bucky. "Biliyorum, ama endişelenmeden edemiyorum, Steve. Ya ona çoktan bir şey yaptılarsa? Tanrım, tek başına çıkıp gitmesine izin vermemeliydik."

Hafif bir kahkaha atan Steve, panikle ne dediğinden haberi olmadığını düşündüğünü arkadaşının yüzüne baktı. "Bahsettiğin kişi altı yaşında, eğitimsiz bir çocuk değil Buck. Bahsettiğin kişi Ashley, bir Yenilmez. Ona bir şey olmayacağından eminim. Gidip kızımızı eve getireceğiz." Son cümle üzerine Bucky komik bir şaşkınlıkla Steve'e baktı.

"Kızımız mı? Dostum, bu evli bir çiftmişiz gibi hissettirdi."

"Ekibin en küçüğü, o yüzden kızımız dedim. Senin sorunun ne?" dedi Steve gülerek. İki arkadaşın gülüşmesi, ikisinin de stresini biraz hafifletmişti.

Bu sırada Natasha ve Clint ise jeti otomatik pilota alıp oturmuş, konuşuyorlardı

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Bu sırada Natasha ve Clint ise jeti otomatik pilota alıp oturmuş, konuşuyorlardı.

"Bilemiyorum," dedi Natasha, karşısında oturan kumral adama. "Tek istediğim onu sağlıklı bir şekilde geri alabilmek, Clint. Sonrasına, sonra karar veririz."

Clint, mavi gözlerini jetin kontrol panellerine çevirdi ve ardından tekrar Natasha'ya baktı. "Elbette öyle, Nat. Sadece, bilirsin işte..."

"Clinton Francis Barton, sen herhangi bir şey için endişelenebiliyor musun?" diye alay etti Natasha. Kaşlarını çatan Clint, karşısındaki kadına baktı. "Endişelenmiyorum. Sadece," dedi ve bir saniye duraksadı, "endişelenmiyorum işte!" Natasha'nın gülmeye başlamasıyla Clint de gülmüş, etrafa bakınıp saçlarını karıştırmıştı. Ortam sessizleşince Natasha. Clint'in eline uzandı ve gülümseyerek dostunun elini tuttu. "Laura seni bana emanet etti, Barton," dedi adama. "Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim."

"Natasha," dedi Clint, nazik bir sesle. "Sen de bana emanet edildin, biliyorsun, değil mi?" Natasha arkadaşının muzip bakışlarından bir anlam çıkaramayarak kaşlarını çattı. "Kim emanet etti beni sana?"

 "Kim emanet etti beni sana?"

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
OBSIDIAN: Stark's DaughterDonde viven las historias. Descúbrelo ahora