Bölüm 24: Sorun, Her Hareketiniz

1K 79 6
                                    

"Bundan emin misin, Astrea?" diye sordu Tony, karşısında dikilen ve kesinlikle kendisinden emin görünen Ashley'e. "Bu, sorun yaratabilir."

"Hadi ama," diye sızlandı genç kız. "Bizim her hareketimiz sorun yaratıyor."

"Eh," dedi büyük Stark. "Haksız sayılmazsın."

Babasının onayı ile iki saniyelik zafer dansını yaptıktan sonra, saatinin ekranında parmaklarını hareket ettirdi. Aradan geçen bir dakika sonrasında, gururlu bir ifadeyle gülümsedi ve nükleer santral tesisinin kontrol odasındaki büyük ekrana elindeki görüntüleri yansıttı, ardından alayla söylendi.

"Yakaladım seni."

― ― ―

"Bunun, devletin üst düzey görevlilerinin karıştırmakta olduğu bir dolap olduğunu söylerken, her zamanki gibi haklıydık. Ah, Tanrım, bu dünya biz Starklar'ı hak etmiyor."

Natasha, Tony'nin bu normalden daha da egoist haliyle gözlerini devirerek koltuğa oturdu ve kollarını göğsü üzerinde kavuşturarak kaşlarını çattıktan sonra, övünmekte olan iki Stark'a baktı. "Peki ama, bunun amacı neydi? Bizi oyalamak mı istediler? Eğer ki Algı Projesi'ndeki gibi bir şeyse, bu defa SHIELD'ı kendi ellerimle gömerim, aynı oyunu oynayıp farkı sonuç beklemeleri sıktı."

Kendisinden önce gelip masaya yerleşen üç kupa kahvenin ardından, Ashley de konuşmaya katılmıştı. "Al benden de o kadar." Gri sis - dumanlar ortalıktan kaybolduktan üç saniye sonra genç kız da koltuğa oturup kupalardan bir tanesine uzanmış ve bacaklarını kendine çekmişti. "Dikkatimizi oraya çekerek başka bir şey planlıyor olmaları epey olası aslında, sonuçta aynı yemeği ısıtıp ısıtıp önümüze koymalarından biz sıkılsak da, onlar bunu yapmaktan sıkılmıyor."

"Hayır," diyerek araya girdi Tony. "Bu bir dikkat dağıtmaca değildi, bir işaretti."

"Aydınlat bizi," diyerek gözlerini babasına çevirdi Ashley. "Ne geçiyor aklından?"

"Daha önceki taktiklerinin işe yaramadığının farkına vardılar ve bu yüzden, direkt olarak, bizi işin kaynağına çağırıyorlar. Aşırı yükleme, bağlantı kopuklukları ve çevrim dışı uyduları bize söylerken, aralarında "kuleleriyle bağlantıyı kaybeden uçaklar" kalıbını da kullandığını hatırlıyor musun, Romanoff?"

"Gayet net," dedi Natasha, kararlı bakışları ardından. Ashley ise, yapboz parçalarını birleştirme görevini üstlenerek aklındakileri ortaya dökmüştü. "Yani, demek istediğin, biz nükleer santral ile uğraşırken, onlar, uçaklar ve kuleler arasındaki iletişime bir şeyler yaptılar veya ihtiyaç duydukları bir şeyi bizi, santral ile meşgul ederken ele geçirdiler. Tamam ama, bu da bir dikkat dağıtmacaya girer."

"Eğer ki santralin üzerine, aynı anda yaklaşık on tane uçak düşürmeyi ve uçakların çarpışıp patlamasıyla tetiklenecek olan aşırı güç yüklemesini nükleer patlamaya çevirmeyi düşünüyorlarsa, hayır tatlım, bu dikkat dağıtmacaya girmez."

"Bu sadece bir denemeydi," dedi Ashley, gözleri açılıp babasınınkilerle birleşirken. "Asıl planları tüm şehri yutabilecek bir patlama yaratmak, fakat denemelerini gizleyemediler."

"Güzel yakaladın, Stark." dedi Tony alaylı bir gülümsemeyle. Ashley ise dudaklarını büzüp kaşlarını çatmıştı. "Ben daha zekiyim, bu haksızlık."

"Deneyim, tatlım," dedi büyük olan, kızına gülümseyerek bakarken. "Bu arada, küçük, tatlı örümceğimizi almaya gitmek ister miydin acaba?"

"Parker mı? Bir süredir onu izlediğini fark etmiştim, ama neden izliyordum ve neden tam olarak şimdi?" Genç kız, meraklı gözlerle babasına bakmıştı.

OBSIDIAN: Stark's DaughterWhere stories live. Discover now