Bölüm 42: Gecenin Yıldızı

636 53 25
                                    

♪ Lana Del Rey | Born To Die

― ― ―

Kayıptım, ama şimdi bulundum.
Daha önce kördüm, ama şimdi görebiliyorum.
Küçük bir çocuk gibi, kafam çok karışıktı.

― ― ―

29 Mayıs 2016
Starklar'ın Evi
Malibu, Kaliforniya

"Bırak artık peşimi, mutant!"

Salonda bulunan tüm koltukların üzerine çeşit çeşit elbise, ayakkabı ve aksesuar koyulmuş; Ashley Stark ise arkadaşları Diana Rogers ve Wanda Maximoff tarafından esir alınmıştı.

Giyeceği elbiseyi, fazla uğraşmadan seçmiş olan Natasha Romanoff, elindeki kahveyi yudumlarken koltuğa saçılmış elbiseleri kenara ittirdi ve bedenini koltuğa bıraktı. Ashley, kendisini iki canavardan kurtarmak üzere tüm evi turlarken, Natasha onun haline gülmekle meşguldü.

Genellikle sakin ve ağırbaşlı olan Rogers'ın nasıl bu kadar heyecanlandığı sorusunun cevabı, büyük olasılıkla Kızıl Cadı'dan başkası değildi. Natasha, Diana'nın zihninin Wanda tarafından manipüle edildiğine yemin edebilir, fakat kanıtlayamazdı.

Bu sırada, üst katta ise, Pepper, Tony'ye takım elbise seçtirmeye çalışıyordu. Kapının tekmelenerek açılması, Tony'nin, Pepper'ı arkasına çekip tetiğe geçmesine sebep olurken, gri saçları dağılmış ve nefes nefese kalmış kızını gördüğünde kahkaha atmıştı. "Ash?"

Arkasından gelen ayak sesleri ile gözlerini kocaman açıp kapıyı kapattı Ashley, babasının ve Pepper'ın arkasına saklanırken Wanda'nın iki kişilik ordusunun yerini bulduğunu anlamıştı. "Baba, beni bu mutantlardan kurtar!"

Tony gülmeye devam ederken, Pepper'ın mavi gözleri genç kızın gri gözlerine dikildi. "Wanda ve Diana'dan mı kaçıyorsun sen?"

"Adlarını söyleme!" diye bağırdı Ashley. "Hissederler, kaç saattir tüm evde onlardan kaçıyorum. Yoruldum."

"Ash," dedi Pepper, küçük çocuğuna kızan bir anne sesiyle. "Oyalanmayı bırakıp hazırlansan?"

"İstemiyorum," diye mızlanan Ashley, Pepper'ın kapıya ilerlemesine sebep olmuştu. Kapıyı ardına kadar açıp "Ashley burada!" diye bağırması, Stark'ın isyankar bir şekilde bedenini yere bırakmasına sebep olmuştu.

Tony, olayı kahkahalarla izlerken, Ashley, mızlanmaya devam ediyordu. Sadece otuz saniye içerisinde Ashley'i tekrar ele geçiren Diana ve Wanda, onu da alıp alt kata indi.

"Rea, şu elbiselere bakmış olsaydın, yedi saattir peşinde koşmamıza gerek kalmazdı. Dahi olan sensin bir de," diye homurdanmıştı Diana, her ne kadar damarlarında süper asker serumu dolaşıyor olsa da, yorulmuştu. Bir an için elbiselere göz attığında, kaşlarını çattı Ashley.

Siyah ve gri tüllerden yapılmış, kollarından sarkan yıldızlar olan, belinde gri ve hafif bir kemer taşıyan elbiseyi eline alırken, dudaklarını büzdü.

Her tarafı yıldızlarla bezenmiş, hafif, rahatına düşkün Stark'ı rahatsız etmeyecek bir elbiseydi. Ashley'in yüzünde ufak bir tebessüm oluşurken, Wanda ve Diana, gülümseyerek göz kırptılar. "Hadi," diye onu kolundan çekiştirdi Diana. "Dene bunu."

OBSIDIAN: Stark's DaughterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin