Bölüm 76: Geçecek

392 41 5
                                    

♪ Okean Elzy | Objimi

― ― ―

İki Yıl Sonra
Starklar'ın Evi
Malibu, Kaliforniya

Çığlık atarak yatakta doğruldu, kan ter içinde kalmıştı.

Sakinleşmek için elini göğsüne koyup derin nefesler aldı genç kadın, sırtını yatağının başlığına yaslayıp başını tavana çevirdi. Elini komodine atıp su şişesine uzandı, birkaç yudum su içtikten sonra derin nefesler almaya devam etti. Sakinleştiğini hissettiğinde, "Hay sikeyim," diye mırıldandı. "Yine mi bu kabuslar?"

"Uyanık mısın, Stark?" diyen Nyks'e başını salladı. "Evet, Nyks, uyanığım. Her şey yolunda mı?" dedi ve ayaklarını yataktan sarkıtıp ayağa kalktı. "Evet, ama benden Karen'in gizli dosyalarına ulaştığımda sana haber vermemi istemiştin."

"Şu an mı bitti?" diyerek odanın kapısına ilerledi Ashley. Aldığı onay ile, "Peki," diye mırıldandı. "Peter'ın odasındaki televizyona yansıt."

Yaklaşık iki yıldır görmediği kardeşinin odasına girdiğinde, içinde beliren sızıyı hissetmişti. Dolabına ilerleyip dolaptaki tişörtlerden birini aldı ve üzerine geçirdi, Peter'ın hırkalarından birini ise burnuna götürdü ve kardeşinin özlediği kokusunu içine çekti.

Odadaki koltuğa oturup bağdaş kurduktan sonra, açılan videoya dikti gözlerini. "Selam," diyerek gülümsedi Peter. "Son zamanlarda, her şeyi kendi mutluluğunun önüne koyuyor olman kafama çok takılıyor."

Kardeşinin konuşmaya başlamasıyla, gözlerinin dolduğunu hissetmişti Ashley. Uzun bir süre boyunca Peter'ın videolarını izlemiş, gri gözlerinden akan yaşlar eşliğinde kendisini koltuğa bırakmıştı. Bacaklarını kendisine çekip cenin pozisyonunda uyuya kalmıştı bir süre sonra.

― ― ―

"Astrea," diye fısıldadı Tanrıça Nyks, kızının başına dikilerek. Koltuğa dökülen gri saçları okşadı, o sırada Ashley, gözlerini aralamıştı. Karşısında gördüğü tanrıça ile şaşırmış, koltukta doğrulmuştu. "Anne?"

Tanrıça gülümsedi. "Buradayım, kızım."

Ashley, ayağa kalkıp kendisini Gece Tanrıçası'nın kollarına attı, bedenine sarılan kolları hissettiğinde tebessüm etmişti. Gri gözleri yeniden dolmaya başlarken, tanrıça, onu kendisinden ayırıp ellerini kızının yüzüne yerleştirdi. "Ağlama, güzel bebeğim," diyerek gülümsedi ve gözyaşlarını sildi.

"Neler oluyor?" dedi Ashley. "Neden buradasın?"

"Geçeceğini söylemek için geldim," diye cevap verdi Tanrıça. "Hissettiğin tüm bu acılar, hepsi geçecek."

― ― ―

Gözlerini açtığında, tanrıçanın gittiğini fark etmişti Ashley. Sormak istediği soruları soramamış, daha da fazla soruya sahip olmuştu, ne yapacağını bilemez bir şekilde kendisini koltuğa bıraktı.

İki yıl olmuştu, tam iki yıl.

Peter, gözlerinin önünde toza karışalı.

Yenilmelerinin üzerinden tam iki yıl geçmişti, sekiz mevsim, yirmi dört ay, yüz dört hafta.

Kardeşini kaybetmiş olmanın acısı, Ashley'in yakasını bırakmıyordu. Peter'a dinlettiği ilk Rusça şarkıyı hatırladığında, gözlerini kapatıp kendini arkaya bıraktı.

OBSIDIAN: Stark's DaughterWhere stories live. Discover now