Bölüm 22: Hiçbir Gün Normal Değildir

1.1K 88 17
                                    

♪ Ruelle | Recover

― ― ―

Kaç saattir uyuduğunu fark edemeyecek kadar uzun süren bir uykunun sonunda gelmişti, Ashley Stark.

Gözlerini aralarken, denizin mavisini görmesiyle yüzünde oluşan tebessümü engelleyemedi. Yatakta doğrulup gri battaniyeyi üzerinden atarken gözüne çarpan güneş ışıklarıyla sol elini, güneşi engellemek istercesine kaldırmıştı.

Herhangi bir ses duymak için fazlasıyla ağrıyan başına anlayış göstererek camlara doğru ilerledi ve beyaz perdeyi kapattıktan sonra, uzun saatlerdir uyumanın vermiş olduğu sersemlik eşliğinde balkonu terk etmiş ve banyoya ilerlemişti. Yüzünü yıkayıp dişlerini fırçalarken, saçlarını salık bırakmış, ardından odasına giderek üzerindeki uyuşukluğu atabilmek adına pijamalarını çıkartıp gri bir eşofman ve askılı bir sporcu atleti giyerek yalın ayak merdivenlere ilerledi, gözleri hala tam anlamıyla açılmış değildi.

Salonla bitişik Amerikan tarzı mutfağa girip kahve makinesine adımlarken, etrafın sessizliği sebebiyle ortalarda olmadığı bariz olan babasını hatırladı.

Seslerin kendisini haddinden fazla rahatsız edeceğini bildiği için kupaya doldurduğu kahveyi bar havasına sahip olan yemek masasına koydu, buzdolabından çıkarmış olduğu çikolatalı pasta ve pankeki de kahvenin yanına bıraktıktan sonra bar taburesi tarzındaki uzun tabureye oturdu ve kahvesini yudumlarken birkaç pankeki hızlıca bitirdi.

Kesinlikle sağlıksız olan kahvaltısını tamamladığında, bulaşıklarla uğraşma zahmetinde bulunmadan boynunu iki yana esnetti. Oyun konsolunda oyalanmak üzere bileğindeki saatten ayarları yapmaktayken, baş ağrısının hafiflemesiyle, yapay zekaya seslendi. "Adkyn?"

"Buradayım, Bayan Stark."

"Babam nerede? Evdeyse, bu kadar sessiz olamaz."

"Bay Stark, siz uyurken Ajan Romanoff'tan aldığı arama doğrultusunda, saat 12.36'da, Yenilmezler Üssü'ne doğru hareket etti."

"Saat 12.36 mı? Saat kaç ki şu anda?"

"16.56, efendim. Yaklaşık yirmi iki saattir uyuyordunuz."

"Yirmi iki saat" ibaresini duyan Ashley'in gri gözleri kocaman açılıp, yapay zekanın yönettiği kameralardan birine dönerken, sitemkar bir sesle mızmızlandı. "Bu kadar saat boyunca beni uyandırmak, neden hiç aklına gelmedi, Adkyn?!"

"Bay Stark eğer sizi uyandırırsam beni devre dışı bırakacağına dair tehdit etti, Bayan Stark."

Genç kız, gözlerini devirdi. Ekranda beliren oyunlardan birini seçti, karakterini belirledikten sonra oynamaya başladı, kendini tam da oyuna kaptırdığı anda, Adkyn, gelen arama ile oyununu duraklattı.

Ashley, öfkeyle bağırırken karşısında beliren hologram ekrana bakıp gözlerini kıstı, Steve, onun bu öfkeli haline gülmekle meşguldü. "Umarım oyunumu bölecek kadar önemli bir şeydir, Yüzbaşı," diye homurdandı Ashley.

Adamın gülüşü, kahkahaya dönüşürken, Ashley, gözlerini devirdi. "Uğraşmak istemeyeceğin kadar sinirliyim."

Boğazını temizleyerek gülüşünü kontrol altına aldı Rogers, ardından konuya girdi. "İyi misin diye kontrol etmek istedik. Tony şu anda Natasha'dan azar yemekle meşgul, benden sana bakmamı rica etti."

Genç kızın yüz ifadesine merak eklenmişti, meraklı bir ses tonuyla sordu. "Natasha neden babamı azarlıyor ki?"

Steve'in kontrol altına aldığı gülümsemesi tekrar ortaya çıkarken, arkadan gelmekte olan Clint, birkaç saniye onları dinledi ve ardından Ashley'e seslendi. "Tony seni kıskanıyor, Ash, Natasha da buna sinirlendiği için senin bir yetişkin olduğunu ona açıklamaya çalışıyor."

OBSIDIAN: Stark's DaughterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin