Bölüm 55: Işığın Koruyucusu

506 47 2
                                    

Üç Ay Sonra
Amsterdam, Hollanda

Gözüne vuran güneş ışığı ile, yüzünü diğer tarafa döndürmüş ve sevgilisinin kollarına biraz daha sokulmuştu Ashley Stark.

Gözüne vuran güneş ışığı ile, yüzünü diğer tarafa döndürmüş ve sevgilisinin kollarına biraz daha sokulmuştu Ashley Stark

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kollarındaki bedenin kıpırdanmasıyla, gözlerini hafifçe araladı Asher. Kızın hala uyuduğunu gördüğünde tebessüm ederek, ellerini gri saçlarda gezdirmeye başladı.

Yüzünün güzel detaylarını zihnine kazımak istercesine onu izliyordu, nefes almaya bile çekinerek. Ashley'in gözlerini aralamasıyla, gülümsedi Asher. "Günaydın, uykucu."

Ashley ise dudaklarını büzmüş ve gözlerini ovuşturmuştu. "Gün daha aymış olamaz," diye mırıldandı ve başını Asher'ın çıplak göğsüne bırakıp bedenini ters döndürdü.

Elini komodinin üzerindeki telefonuna atarak, saate baktıktan sonra, somurtarak telefonu komodine bıraktı, Asher ise gülüyordu. "Sanırım olabilirmiş." diye söylendi Stark.

"Kalk hadi," deyip, yataktan kalktı Asher. "Kahvaltı edelim, ne dersin?"

Ashley ise, yastıklardan bir tanesini Asher'ın kafasına fırlatarak cevap vermişti. Diğer yastığı kendi kafasının üzerine koyarken, gözlerini kapattı. "Uyuyacağım ben," dedi boğuk bir sesle. "Yataktan çıkmak istemiyorum."

Asher, Ashley'in sabah huysuzluklarına fazlasıyla alışmıştı, onu yataktan nasıl kaldıracağını da gayet iyi biliyordu. Uykusuna en az teknolojik eşyaları kadar düşkün olan Ashley Stark, sabahları hayatı çevresindekilere zehir edebilirdi, Asher Leroy hariç.

Bacaklarını kendine çekerken, kafasının üzerine kapattığı yastığı almaya çalışan Asher'a huysuzlanıyordu. Fiziksel olarak kendisinden daha güçlü olan sevgilisi yastığını aldıktan sonra, dudaklarını büzdü.

Asher ise gülerek küçük bedeni belinden ve bacaklarından kavrayarak kucağına almıştı. Kollarını kızın beline sararken, Ashley de onun boynuna sarılmış ve bacaklarını beline dolamıştı. Yüzündeki saçları çektikten sonra dudaklarına bir öpücük kondurdu Asher. "Şimdi uyanabildin mi?"

"Eğer öpeceksen, hayır, uyanamadım," dedi yüzündeki muzip ifadeyle. Onun bu sözlerine gülümseyen Asher ise, tekrardan dudaklarını kucağındaki sevgilisinin dudakları ile birleştirdi.

Ashley ellerini Asher'ın dalgalı ve kumral saçlarına daldırırken, Asher'ın dudağını dişlemesi ile hafif bir inleme kaçmıştı dudaklarından. Ashley dudaklarını ayırdığında, Asher gri gözlere baktı. "Hala uyanamadıysan, bugünkü planlarımızı iptal etmemiz gerekecek." dedi yüzündeki sırıtışla.

Ashley, kıkırdayarak Asher'ın kucağından kalktı. Kalkmadan önce, "Bunu gece konuşuruz," diyerek kulağına fısıldamıştı. Asher'ın şaşkınlıktan açılan gözlerine gülerek banyoya koşarken, altındaki şortu düzeltti. Banyodaki işlerini hallettikten sonra, odaya güneş girmesi için odanın balkonunun kapılarını açtı.

OBSIDIAN: Stark's DaughterWhere stories live. Discover now