Bölüm 28: Barton'ın Küçük Ajanları

901 66 25
                                    

♪ grandson | Blood//Water

― ― ―

Havada uçuşan ve saldırıda bulunan lejyonerler,

Etrafa dağılmış kırık cam parçaları,

Patlatılmış duvarların saçılmış taneleri,

Etraftaki Yenilmezler üyelerine saldıran robotları etkisiz hale getirmek adına yine Yenilmezler tarafından sıkılan kurşunlar,

Bir o yana, bir bu yana koşturan Yenilmezler.

Hayal kırıklığı ve öfke, giderek etrafa yayılıyordu.

Tony Stark ve Bruce Banner'ın üzerinde çalışmakta olduğu Global Barış Koruma Programı yani yapay zeka Ultron, bir şekilde, duygusal entegrasyonu sağlayarak kendisini aktifleştirmişti.

Fakat, olması gerektiği gibi değil.

Ultron, Yenilmezler'in, dünya barışının önündeki bir engel olduğuna inanıyor, bu amaç uğruna savaşmak için hazırlanıyordu. İnterneti bir kaçış noktası olarak kullanırken, Starklar'ın dijital asistanı olan Jarvis'i kapatmış ve onları umutsuzlukla baş başa bırakmıştı.

Tony'nin laboratuvarında, gergin bir hava yaygındı. Ultron'un kaçarken Loki'nin asasını da almış olması, Thor'u iyiden iyiye delirtmiş, öfkelenmesine ve Stark'ın üzerine yürümesine sebep olmuştu.

Kırmızı pelerini, öfkeyi hissettiren sert adımları etkisiyle savrulurken, karşısındaki kahverengi saçlı adamı boğazından tutup havaya kaldırmış ve dişlerini sıkmıştı. Clint'in, dikkatleri ikiliye çekmek adına, Bruce'un, Ultron'un öfkesine dair yaptığı yoruma verdiği cevap, "İşte etrafa yayılıyor," şeklinde olurken, Ashley, babasını havaya kaldırmış Thor'a ilerledi.

Genç kızın kaşları çatılmış ve gri irislerine siyah renkler düşmeye başlamıştı, soğuk bir sesle Gök Gürültüsü Tanrısının önüne dikildi. "Babamı bırak, Odinson, eğer seni geldiğin yere geri göndermemi istemiyorsan."

Genç Stark'ın çıkışıyla yüzü iyice gerilen Thor, Ashley'e dönerken, Steve aralarına girerek Tanrı'ya seslendi. "Thor," diye seslenerek dikkati üzerine çekmişti. "Lejyoner."

Derin bir nefes alarak, Stark'ı bıraktı, Thor. "Yüz altmış kilometre kuzeye kadar takip ettim, sonra kaçtı. Asa da onda, şimdi asayı almamız gerek, tekrar."

Bruce'un, Tony'yi sakinleştirmeye çalışması, Tony'yi daha da sinirlendirirken, bir yandan alayla herkese laf yetiştiriyor, bir yandan da Ultron'u oluşturmaya yakın bile olmadıklarını savunuyordu.

Ortalıktaki gerginlik tekrar yükselip, karmaşa hakim olmaya başlarken, Tony'nin sözleri, herkesin sessizleşmesini sağlamıştı. "Biz Yenilmezler'iz," dedi Stark, gözlerini kızı dahil olmak üzere odadaki herkesin üzerinde gezdirirken.

"Silah kaçakçılarını, hırsızları tüm gün yakalayabiliriz." Derin bir nefes verirken, gözlerine hakim olan karamsarlığı görmemek imkansızdı. "Ama o, o yukarıdaki," diye devam etti sözlerine. "O, oyunun sonu. Onu nasıl yenmeyi planlıyoruz?"

Yüzbaşı, onun sözlerini donuk bir ifadeyle dinlerken, duruşunu dikleştirip bir adım öne çıktı. "Birlikte."

Ciddiyetini bozmadan, sarışın adama doğru bir adım attı Tony. "Kaybedeceğiz."

OBSIDIAN: Stark's DaughterWhere stories live. Discover now