Bölüm 70: Jetimi Düşürdünüz

400 44 4
                                    

♪ Metallica | Now That We're Dead

― ― ―

Kulaklığından duyduğu sesle, başını eğmiş ve yüzünde oluşan gülümsemeyi saklamayı çalışmış, kendisine bakıp göz deviren babasını fark ettiğinde kahkaha atarak evin dışında uçan jetin inişine yardımcı olmak üzere kontrol panelinden sistemlere erişti. "Asher, duyuyor musun?"

"Duyuyorum," dedi ve kaşlarını çatarak, evin etrafına kurulmuş, aşılması imkansız olan bariyere yaklaşmadan giriş izni için beklemeye devam etti. "Bariyer açıldı, iniş yapabilirsin." sözü ile rahat bir nefes aldı ve ukalaca konuştu. "Zahmet oldu, teşekkürler."

Sevgilisinin sözleri ile kaşlarını çattı Ashley. "Bunu yatak odasında hatırlatırım sana."

Asher aldığı tehdit ile sırıttı ve evin pistine iniş yaptı. "Konuşmak yerine daha faydalı şeyler yapacağımıza eminim, bebeğim."

Gülümsemekle yetinen Ashley, bahçeye doğru ilerledi. Jetten inen Asher'a gülerek ona açılan kollara koşarken ikisi de sanki dünyayı kurtarmıyor, Asher iş seyahatinden dönmüş gibi davranmayı ve birkaç saniyeliğine de olsa enselerinde olan tehdidi yok saymayı tercih etmişti.

Bahçeye toplanan ekibin arasından birkaç adım ileri çıkıp boğazını temizleyen Tony ile birbirlerine sarılmayı kesip yan yana dikildi ikili. "Gitmemiz gerekiyor, ayrıca senin de kızımı rahat bırakman gerekiyor," dedi Tony, kahverengi gözlerini Asher'ın çakır gözlerine dikerken.

Sözleri bittiğinde, Ashley kıkırdamış, sevgilisinin yanağına ufak bir öpücük kondurduktan sonra kendisini bekleyen babasının ardından eve ilerlemişti. Asher da diğerleri ile selamlaşarak iki Stark'ın peşinden gitti, bütün herkes toplantı salonunda toplanmıştı.

"Herkes hazırlansın," dedi Tony. "Wakanda'ya gidiyoruz."

― ― ―

"Stark," diye seslenerek jete ilerledi Tony. "Reaktörünü aktif hale getirdin mi?"

Ashley, başını salladı. "Evet, hallettim. Zırhı nanoteknolojik forma uyarlamanın kötü bir fikir olmadığını sana söylemiştim." dedi ukala bir ifadeyle.

Tony ise kızına göz devirdikten sonra gülerek onu kolunun altına almış, gri saçlarına öpücükler kondurmuştu. "Orada bir kavga olacağı kesin," dedi ciddileşerek. "Arka planda kal dediğimde başıma gelenleri hatırlıyorum, yani böyle bir aptallık yapmayacağım," derken, sırıtıyordu. "Sakın öleyim deme."

"Sen de öyle, Stark." diye cevap verdi Ashley, yüzündeki alaycı gülüşle. İki jet art arda havalandı, birini Ashley, diğerini Diana uçuruyordu.

Ashley, kendisini geçmek için hızlanan jeti gördüğünde güldü ve aktif bıraktığı kulaklığının üzerine bir defa tıkladı. "Bakıyorum da birileri uçmayı öğrenmiş, ha, Rogers?"

"Yarışalım mı, Stark?" diyen arkadaşını onaylamaya yeltenirken, Asher ve babasının kendisine attığı uyarıcı bakışlar ile kaşlarını çattı.

"Beni yoldan çıkarıyor!" diyerek Diana'yı suçladı, Diana'nın kahkahası kulaklıktan duyulmuştu. "Kaldırın kıçları," dedi Ashley, irtifayı azaltarak. "İnişe geçiyoruz, T'Challa'yı arasın biri."

"Hallediyorum," dedi Tony, bileğindeki saatin hologram ekranından aramayı başlatırken. "T'Challa, beklemedeyiz."

Kral onları onaylayarak, başında bekleyen Okoye'ye işaret verdi, Okoye onu onaylayarak hızla yanından ayrıldı. Bir dakika sonra açılan bariyer ile iki jet, art arda Wakanda'ya giriş yaptı.

OBSIDIAN: Stark's DaughterNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ