Bölüm 58: NYKS

468 43 5
                                    

 ― ― ―

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

― ― ―

♪ AC/DC | Highway To Hell

― ― ―

Ashley, gri gözlerini açtığında, etraf oldukça karanlık ve sessizdi.

Doğrularak bacaklarını yataktan sarkıtmış, gözlerini ovuşturduktan sonra bedenini esneterek üzerindeki sersemliği atmak üzere ayağa kalkmıştı.

Kendini zorlayarak sersemliğinden kurtulduktan sonra, saçlarını dağıttı. "Friday," derken, komodinin üzerinde duran elektronik gözlüğü gözüne taktı. "Laboratuvarı aç, çalışmaya başlıyorum."

"Emin misin, patron?" dedi Friday. "Saat şu an gece bir. Bu saatte çalışmak, çok da faydalı olmayabilir."

"Uyku düzeni denen şeye sahip olmadığımı biliyorsun. Şimdi laboratuvarı aç, birazdan orada olurum."

Odasından çıkıp, merdivenlere ilerledi. Salonla birleşik mutfağa girdiğinde, etrafı göz yormadan aydınlatan sensörlü LED lambalar açılmıştı. Kahve makinesine ilerlerken, bir anda karar değiştirip buzdolabına doğru yürüdü.

Dolabın kapağını açıp, şişelenmiş olan taze sıkılmış portakal sularından bir tanesini aldıktan sonra dolaptan uzaklaştı, uzaklaşmadan önce ayağıyla kapağı kapatmayı unutmamıştı.

Yeniden merdivenlere doğru yürürken, şişenin kapağını açmıştı bile, laboratuvarının kapısına geldiğinde elini tarayıcıya okuttuktan sonra açılan kapıdan içeri girdi. "Nyks: NGAI model bir dosyasını aç."

Daha öncesinde kafasında planladığı genel hatları proje ayrıntılarına yazarken, gözündeki gözlüğün sol kenarına iki defa tıklattı. "Friday, sanal gerçekliği başlat." Tüm laboratuvar, mavi bir lazerle tarandıktan sonra, "Sanal gerçeklik hazır." diye bildirmişti.

Ashley, sandalyesini o tarafa çevirirken, sanal gerçeklik hologramlarını yönetmesini sağlayan eldivenleri eline geçirmişti. Hologramik görüntü içerisinden, kendisini çıkardıktan sonra, kalan ayrıntıları arkasından duran dijital çöp tenekesine fırlattı.

Kendi hologramına bir defa tıklayarak onu büyüttükten sonra, "Tam ayrıntılı bir beyin taraması yap," dedi. "Ve onu sanal gerçekliğe uyarlayarak bana göster."

"Eğer beyninin taranmasını istediysen neden bana laboratuvarı tarattın?" diye sordu Friday. Ashley ise gülmüştü. "Nasıl göründüğümü merak ettim."

Önünde beliren yeni hologramla, duruşunu dikleştirdi. "Vay be," dedi alayla gülerek. "Amma da büyük bir beynim varmış."

Ciddileşerek, hologramı incelemeye devam etti. İhtiyacı olan bilgileri elde ettikten sonra, beyninin sanal gerçeklikteki görüntüsünü kenara ittirmiş ve Friday'in işletim sistemini açmıştı. "Friday, kendi işletim sistemini kopyala, içindeki tüm verileri temizledikten sonra bana göster."

OBSIDIAN: Stark's DaughterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin