Bölüm 71: Bakmayı Bilmelisin

408 48 10
                                    

♪ Metallica | Fade To Black

― ― ―

Wakanda'da ortalık karışmıştı.

Herkes tüm gücüyle karşılarındaki Black Order'a karşı savaşırken, Shuri, laboratuvarında, Vision'un kafasındaki taşı çıkarmakla uğraşıyordu. Çıkarıldığı an onu yok edebilmek için Wanda da oradaydı elbette.

Durumun iyiye gittiği söylenemezdi.

Thanos'un ordusu güçlüydü, bu herkes tarafından kabul görmüş bir gerçekti. Ellerindeki her şeyi kullanarak savaşan Yenilmezler ve Wakanda askerlerinin onların gücüne karşı yeterli olması ihtimali, Ashley Stark'a göre, oldukça düşüktü.

Android dostunu feda etmekten bahsetmiyordu. Sadece gerçekçiydi.

Öldürdüğü Black Order askerlerinin sayısı yüze ulaştığında, "Jetimin intikamını aldım," diyerek ters tarafa uçmuştu.

Jete takıntılıydı.

"Jetine tüküreyim, Rea!" diye bağırdı Diana, dayanamayarak. Babası gibi kalkan kullanarak önüne çıkan tüm düşmanları ezerken, Stark'ın jet muhabbetine katlanamayacaktı, sinirleri yeteri kadar yıpranmış, hücreleri Stark genine yeteri kadar maruz kalmıştı.

Yetişkinler büyük bir ciddiyetle savaşırken, Tony, kızı gibi yapıyor, tamamen dalga üzerinden ilerleyerek çevresinin de sinirini bozuyordu.

Asher kendisi için Ashley Stark tarafından tasarlanmış olan nişancı tüfeğini oldukça etkileyici derecede iyi kullanırken, kendisine yönelen düşmanların sayısı bir an için gözünü korkutmuştu.

"Kıçını kurtarmaya geliyorum, Leroy." diyerek kendisine doğru koşan bir Rogers gördüğünde, alayla sırıtıp hızla düştüğü yerden kalktı. "Teşekkürler, Rogers," dediği esnada etrafındaki düşmanları etkisiz hale getirmişti bile, Rogers'a gerek duymadan. "Çok yardım ettin."

"Rica ederim, varlığım bile yetiyor demek ki," diye karşılık verdi alaycı bir edayla, bu sırada Ashley gözlerini devirdi. "Ben Stark'ım, kendine gel." diyerek, konuşmaya müdahale etti.

"Stark genlerine çok maruz kaldım, benim suçum değil," derken bir takla attı ve iki askeri aynı anda yere serdi, tutumu ciddiyetten oldukça uzaktı.

"Ciddileşin," dedi Steve, kızının gözlerine bakarak. "Durum iyiye gitmiyor."

"Bunu söylemekten nefret ediyorum, ama haklı," diye araya girdi Tony. "Durumumuz parlak değil. Shuri?"

"Daha bitmedi," dedi Shuri, kulaklığa bir defa tıkladıktan sonra. "Zamana ihtiyacım var."

Ashley bir küfür savurmuş, hızını artırarak reaktörü aracılığıyla bir ışın patlaması yarattıktan sonra elindeki repulsorlar ile askerlere ateş etmeyi sürdürmüştü. "İşte ona sahip değiliz."

"Her şeyinizle saldırın," dedi Steve. "Onların Vision'a ulaşmasına izin veremeyiz."

Ashley, zırhının içinde gözlerini devirdi. "Yoldan çekilip işlerini kolaylaştıralım demedik, öğütlerini kendine saklarsan sevineceğim." diye söylendi. Yüzbaşı'ya karşı hala öfkeliydi ve bu öfkesini göstermekten geri durmuyordu Stark.

OBSIDIAN: Stark's DaughterWhere stories live. Discover now