2-Kalbe Düşen Nefret Tohumu

5.5K 463 453
                                    

Bu bölümde rahatsız olacağınız kısımlar olabilir. Hassas biriyseniz okumamanızı tavsiye ederim. Ayrıntıya girmeden ortamı tasvir etmeye çalıştım fakat yine de uyarmak istedim....

Duvarları elleriyle yoklayarak düğmeyi bulmaya çalışan Reha, birden bir el hissetti elinin altında. Korkuyla elini çekerken, boynuna değen sıcak nefesin sahibi, " Ben verdiğim sözleri tutarım erkek kaşarı. İz bırakırım dediysem bırakırım."

Reha boynunda hissettiği nefesle irkilirken, çok uzak olmayan bir zaman diliminde muhatap olduğundan, sesin sahibini de tanımıştı hemen. İçindeki korkuyu sesine yansıtmamaya çalışarak, " Resul, ışığı aç hemen! " dedi sert çıkarmaya çalıştığı sesiyle.

"Karanlık daha iyi değil mi? Korkuyu iliklerine kadar hissedersin işte fena mı!"dedi alaylı sesi apartman boşluğunda yankılanırken.

"Siktir git Resul! Amacın ne bilmiyorum, korkutmaya çalışıyorsan boşa uğraşma! Ben senin gibi karanlık, kuytu köşelerde insan avlayan bir sırtlandan korkmam! "

"Bak sen! Keşke yumruklarında dilin kadar güçlü olsaydı be Reha belki elimden kurtulurdun! "

Biraz daha yaklaşarak," Ama doğru ya senin erkek kırıntısı olduğunu unutmuşum ben. Hadi kız gibi bir çığlık at da belki duyan olur sesini. "Dedi Reha'yı daha fazla kışkırtmak için.

İlk iki katta ofis son katta başka bir dernek olduğundan bu saatte apartmanda kimsenin olmayacağını biliyordu Reha. Bu kadar rahat davrandığına göre Resul de biliyordu demek ki.

"Lan Erkek kırıntısı deyip durma bana ! Şerefsizlik yapma,çekil dibimden gideceğim. "

Tüm gücüyle ittirmeye çalışsa da, önüne dikilmiş, kollarını iki yanından duvara yaslamış beden, Reha'nın iki katıydı ve bu cüsseyle bir milim bile kıpırdamamıştı yerinden.

"Ses çıkarmadan benimle geleceksin. Bıraktığın izin hesabını kesmeden de hiçbir yere salmayacağım seni anladın mı?"

"Ne saçmalıyorsun sen lan! Dağ başı mı burası? Psikopat mısın? Bırak beni gideyim! "

Reha baştaki korkusuz tavrını yavaş yavaş kaybederken, Resul'un ses tonundan gayet ciddi olduğunu , gecenin sonunun iyi olmayacağını içten içten seziyordu.

Altı üstü bir kafa atmıştı! Resul gibi çam yarması için sinek ısırığı bile sayılmazdı ki!

Çırpınmasına aldırmadan, sıkıştırdığı duvarın önünden çıkıp, kolundan tutuğu gibi merdivenlerden hızlıca indirmeye başladı Reha'yı.

Dış kapının açılma sesiyle birlerinin içeri girdiğini anlayan Reha, "kim girdi içeri? Başkaları da mı var? Bırakın beni lan." diye
Resul'ün elinden kurtulmaya çalıştıkça daha çok sinirlenen Resul, Reha'nın bileğini sıkarak çekiştiriyordu bir taraftan.

" Bu yaptığın yanına kar kalacak sanıyorsun ama öyle olamayacak Resul. Sike sike acısını çıkartıcam senden. Bekle sen! "

" Ulan ne boş adamsın sen Reha ya. Çenenin bağını siktirtme bana sus bi lan. Az sus! "

Resul hızlı adımlarla kazan dairesine indirdiği Reha'yı, önceden hazırladığı sandalyeye oturtarak, içeri gelen arkadaşının da yardımıyla ellerini ve ayaklarını bağladı sıkıca.
Reha deli gibi çırpınmaktan başka hiçbir şey yapamıyor, Resul'e bildiği tüm küfür ve hakaretleri susmadan sıralıyordu.

" Uslu dur, ses çıkarma! Uzun sürmez merak etme! "

Alaylı ifadeyle," Adam gibi dayağını ye, sonra da artık hastaneye mi gidersin, evine gidip günlüğüne ağlayarak yazar mısın? Ne sikim yapıyorsan yap! "dedi Resul kapıyı kapatırken.

İki Dünya Arasında(BxB) Where stories live. Discover now