İki Dünya Arasında(BxB)

6-Kaderi İttirmek

Kıvırcık saçlarını parmağına dolamış, dalgın gözlerle bir süredir masada konuşulan şeyleri değil de karşısındaki tabloyu izliyordu Reha.Restorandan çıkar çıkmaz derneğe geçmiş ve herkes kendi üzerine düşen görevlerle ilgilinmeye başlamıştı bile çoktan. Yalnız Reha, konsantre olup kendini veremiyordu işlere.Zihninde hala terasta gördüğü Resul ve Samet ikilisinin hâlleri dolanırken, çıkarılan notlara bakmak yerine karşısındaki tabloya dalmış bakıyordu dakikalardır.

"Başkan! İyi misin? Daldın gittin, vurgun yiyeceksin çık derinlerden!" dedi Çağrı alaylı sesiyle. Dostunun bu dalgın hâlinin sebebini anlamaya çalışır gibi baktı ona.

Reha dalgın bakışlarını masanın diğer ucunda oturan Çağrı'ya kilitleyerek, "Çağrı bi' gelsene benimle. " Dedi aniden.Elindeki notları masaya bırakıp,girdi odasına. Beklemeden hemen arkasından çevik adımlarla odaya giren Çağrı, konuşulacak konuyu tahmin ettiği için sandalyelerden birini çekip karşısına oturdu dostunun.

Yüzüne her zaman kondurduğu umursamaz ifadeyle Reha'ya döndürdü bakışlarını. "Başkan ne konuşacağını tahmin ediyorum. Niye dalgın olduğunu da. Ama takma kafaya bu kadar, sal gitsin abi. "

Dostunun bu rahat tavrına biraz da bozularak baktı Reha."Kafaya takmak değil be Çağrı, yaptığınız yanlıştı.En azından geldiğimde haber verebilirdiniz. Lavobada aniden görünce şok olmazdım. "

Çağrı Reha'nın tepkisine hak veriyordu elbette ama dostunun içinde yatan bedel ödetme arzusunun varlığını da çok iyi bildiyordu.Böyle bir karşılaşmanın içten içe onu memnun ettiğini fark etmiyor değildi. Restoranda nasıl keyifle Resul'e laf soktuğunu bizzat gözleriyle görmüştü çünkü. "Haber verseydik gelmezdin. Fena mı oldu, eğlendik işte. Sen de Resul'ü az da olsa süründürdün. Keyifliydi şimdi kabul et ."dedi Çağrı sırıtarak.

Reha'nın aklına düşen garson Resul görüntüsüyle dudakları istemsizce kıvrıldı yukarı doğru. İtiraf eder gibi; "Ne yalan söyleyeyim valla büyük bir haz aldım"dedi.

Çağrı dostunu iyi tanımanın verdiği öz güvenle yerine daha çok yerleşti."Planı hayata geçirirsek şayet alacağımız zevkin fragmanını yaşattım sana oğlum. Değerimi bil."

"Ya oğlum işiniz gücünüz dalga sizin, o plan götümüzde patlarsa ben görücem ama sonra seni. Bakalım böyle rahat durduğun gibi durabilecek misin o zaman! "

Çağrı her zamanki rahatlığıyla bacak bacak üstüne atmış," Merak etme patlamaz. Hiçbir şey yapmayacaksın sen.Kendin ol yeter. Oğlum sen kendinin farkında değil misin? Sana düşmeyecek kimse yok, olamaz Reha. Sadece daha sık karşılaşacaksınız. Yakaladığımız an fotoğraflayacağız o kadar. "
Reha karşısına oturmuş , laf cambazlığında master yapmış arkadaşının niyetini anlıyordu elbette.Ciğerini bilirdi o Çağrı'nın.
"Beni gaza getirmek için döktüğün dilleri, harcadığın enerjiyi,derslerinde kullansaydın bölüm birincisiydin şimdi Çağrı. "

Elleriyle saçlarını tarayıp aynı zamanda poz verir gibi yaparak Reha'yı güldürmeyi başaran Çağrı,"Canım benim, kafanı yorma sen.Güzel sanatların biricik Çağrı'sıyım ben.Başka birinciliğe de ihtiyacım yok. " Diyerek kalktı sandalyeden. "Haa bu arada bu Samet sapığının bölümü bizim kampüsün içindeymiş. Şimdiye kadar hiç karşılaşmadım ama artık karşılaşırız bir şekilde değil mi? "

Çağrı takındığı umursamaz tavrıyla beraber göz kırparak odadan çıkarken, Reha arkasından hem tedirgin hem içi rahatlamış bir şekilde bakıyordu. Akışına bırakmıştı ne olacaksa olsundu artık. Yeter ki Resul ve derneği ebediyyen hayatından çıksın da varsın iki üç fotoğraf çekilsin diye geçirdi içinden Reha.

Tasarı ile alakalı işler bitip akşam olunca herkes gibi Reha'da toparlanıp çıkmaya hazırlanıyordu dernekten. Bir kaç kişi dışında üyelerin çoğu gitmişti.Kalanlar da etrafı toplayıp çıkmak üzereyken, çalan zille bu saatte kim ki diyerek ayaklandı Aylin. Açılan kapının ardında duran kişi Tunahan'dı ve oldukça endişeli görünüyordu.
Selamsız sabahsız, "Reha burda mı?" diyerek girdi içeri acele adımlarla.