İki Dünya Arasında(BxB)

44-Fantezi Zaafı

Oy ve yorum hatırlatması yapıp iyi okumalar diliyorum...

Geçmişle yaptığı hesaplaşmalardan sonra sabaha yılların omzunda biriktirdiği tüm ağırlığı atarak, kuş gibi hafif uyanmıştı Resul. Ablasıyla geçmişin açtığı yaraları konuşmak, yıllardır kalbinde taşıdığı kırgınlıkları ve öfkeyi bir nebze de olsa dindirmek tahmin ettiğinden çok daha iyi hissettirmişti onu. Nefret insanın gözüne inen öyle bir gölgeydi ki; gerçeklerin tüm çıplaklığıyla görünmesine engeldi. Kalbi, vicdanı susturan karanlık bir gölge... Nefret bir insanın yüreğine yerleşmiş, otağını kurmuşsa eğer ondan başkasına yer yoktu orda. Tek başına hâkimiyetini ilan ederdi. Sadece gerçeklere değil, iyi olan güzel olan ne varsa sizi onlara kör eder, içten içe kalbine yerleştiği kişiyi yakar, kül ederdi.Fakat bunu öyle sinsi yapardı ki ,ancak kalbiniz ve ruhunuz öldüğünde fark ederdiniz.

Resul varlığına alıştığı nefret duygusunu söküp atmaya, tortularını kazımaya başladığından beri, kalbindeki, gözündeki gölgeler çekilmiş, yerini aydınlık maviliğe bırakmış gibiydi. Gerçekler daha berrak, dün nefretle andığı bir çok insan gözüne daha az nefret edilesi ,daha az kötü görünüyordu şimdi. Ruhunun yavaş yavaş canlandığını hissediyordu. Kalbinde nefret yerine tatlı, huysuz ama kusursuz bir kıvırcık taşıyordu. Reha'nın dün gece arabadaki halleri gözünün önüne gelirken dudakları istemsiz kıvrılmıştı yine. Kalbi sanki o anları tekrar yaşıyor gibi çarpıyordu. Eline aldığı telefonla önce aramak istediyse de uyuyor olabileceğini düşünüp mesaj attı kıvırcık tutamlar hayalinde canlanırken.

Çam yarması: Günaydın Reha. Uyanık mısın?Dersin öğleden sonra bugün. Kahvaltı yapalım mı? (8.15)

Kıvırcık belam yazıyor...
Kıvırcık belam: Günaydın öfkeli boğa. Benden daha çok ders saatlerimi takip ediyor olman gözlerimi yaşarttı yine. Ne zamandır soracağım hep araya bir şeyler girdi. Sen niye benim ders saatlerimi biliyorsun? Ne alaka?(8.17)

Çam yarması: Sevgilimin ders saatlerini bilmem yasak mı?

Kıvırcık belam: Sevgilin?! Öylemiymişiz?! Bak sen ,yeni haberim oldu?

Çam yarması: Rehaaa! Dalga geçme bak! Ciddiye alırım! Dün geceyi zaafımı kullanarak atlattın ama her defasında yemem bu numaraları?

Kıvırcık belam:Yersin de neyse konu o değil! Sevgili olma meselesini yüz yüze konuşalım. Benim sevgili olma kurallarım var. Bakalım sana uyar mı? Pazarlığa açık değil bu kurallar baştan uyarımı yapayım!

Çam yarması: Ne kuralı? Sevgiliyiz işte! Kural falan yok! Reha ya, zorlamasak mı hee ne dersin?

Kıvırcık belam: Olmaz, şimdiye kadar böyle oldu, bundan sonra da böyle olacak!

Çam yarması: Şimdiye kadar derken?! Benden öncesi diye bir şey yok! Girme oralara moralimi bozma! Reha...Hadi hazırlan alayım seni. Yoksa bu konuşma hiç iyi yerlere gitmeyecek.

Kıvırcık belam: Ama konuşacağız bunları. Bu konuda ciddiyim. Tamam hazırlanıyorum ben. Nereye gidiyoruz peki? Mümkünse çok pahalı bir yer olmasın. Malum öğrenciyiz.

Çam yarması: Bak ne güzel bir konu açtın! Bunu konuşalım mesela. Hesap ödeme işini yani. Yarım saat yeter mi hazırlanmana?

Kıvırcık belam: Konuşalım da nesini konuşacağız! Neyse duş almadım daha. Ama yeter herhalde yarım saat .

Çam yarması: Tamam yarım saat sonra sokaktayım. Reha... Özledim ben seni yaa

Kıvırcık belam: Ben de...