45-Güçleri Birleştirmek

2.3K 227 284
                                    

Oy ve yorum hatırlatması yaparak sizi bölümle başbaşa bırakıyorum. İyi okumalar❤


"Resul'üm hoşgeldin. Sabah aradığında nasıl mutlu olduğumu anlatamam. İyi ki geldin. "

Sabah gözünü açar açmaz ablasını aramıştı Resul. Dün Reha'yı okula bıraktıktan sonra dedesiyle konuşmuş, tahmin ettiği gibi yanına çağırmıştı onu. Bursa'ya girdiği an yurt anılarının beynine doluşacağını, yeniden "özüne" döneceğini umuyordu dedesi belli ki. Halbuki yıllardır hafızasından silmeye çalıştığı kötü anılardan ibaret bir şehirdi Bursa.

Dedesinin özüne dönmekten anladığı şeyi çok iyi biliyordu Resul. Aklının karıştığını, günahkar yollara saptığını düşünüp yine yola getirme, disipline etmek için her yolu meşrulaştırmaktan kaçınmayacaktı. Ayağına getirip, hakimiyetin kimde olduğunu göstermekti niyeti. Ama dedesinin bilmediği çok önemli bir şey vardı.Resul yıllardır pençesinde sıkışıp durduğu yalnızlığın esiri değildi artık. Reha vardı her şeyden öte ona aşkıyla güç veren. Yeni yeni kabullenmeye başladığı ablasını hissediyordu arkasında. Hiç olmadığı kadar güçlü görüyordu kendini şimdi. Gerçek gücün ruhtan geldiğini anlayacak kadar hissediyordu içinde artık yenilmezliği. Ruhu ne kadar güçlüyse insanın, o kadar yenilmezdi çünkü. Reha'nın güçlü ruhunun önünde kendisi nasıl pes edip diz çöktüyse ,dedesinin de dizleri üstüne düştüğünü görecekti. Kendi kendine söz verdi ablasının parıldayan gözlerine bakarken.

Düşüncelerinden sıyrılıp cevap bekleyen ablasına döndü. "Hoşbuldum. Geçen gün kafede bazı şeyler yarım kalmıştı. Netleştirmek ve yolumuza bakalım istiyorum.O yüzden geldim ."

Ebru karşısında durduğuna hala inanamadığı kardeşine ümit ve heyecanla bakıyordu. Yıllar sonra böyle oturup konuşuyor olmak hayal gibiydi onun için. "Canım, söyle bakalım ne düşünüyorsun? Ne karar verdin? Bizimle misin?"

Gerginliği her halinden belli olan Resul,saçlarını sertçe geriye taradı.
"Dün dedem aradı. İstifa dilekçeme köpürdü resmen. Bursa'ya gitmem gerekiyor ama sana uğrayıp konuşmadan gitmek istemedim. Belki bir fikrin vardır. Dedemi biliyorsun oraya gittiğimde her türlü yöntemle beni tutmak isteyecek. "

Biraz düşünüp,dosyayı kastederek, "Okudun mu dün gece yolladıklarımı?Oluştu mu kafanda bir şeyler? " dedi Ebru.Gözlerini bir saniye bile Resul'ün gözlerinden çekmiyordu. Kardeşinin bakışlarında o kararlılığı görmeye ihtiyacı vardı. Zira girdikleri yol zordu ve sonuna kadar gitmeye kararlı olmayanlarla yürünmezdi.

"Okudum, her ayrıntısını. Ben sadece yurt ve dernek kısmını biliyordum. Tahmin ettiğim şeyler tabiiki vardı ama açıkçası yazılanlar kadar bile bilgim yoktu. Dedemin gücünün benim gördüklerimle sınırlı olmadığını hissediyordum zaten." Yeşiller, karşısındaki kadına dimdik bakıyordu şimdi. Hazır olduğunu göstermek ister gibi sordu Resul. "Ben bu işin neresinde olacağım? Ne yapacağım yani? İstifamı verdim ve asla derneğe dönmek gibi bir niyetim yok. Baştan burada bi'anlaşalım. "

Ebru kardeşinin hevesli haline bakıp aklındakileri söyledi tek tek. "Dedem istifandan sonra seni dernekte tutmaz zaten. Bir kere o konuda sana güveni sarsıldı. Göz hapsine alacak seni. Reha ile olan ilişkinde çok dikkatli olmanız lazım. Dedem sana asla bir şey yapmaz ama Reha'ya hayatı zindân eder. "

Reha ile arsındaki ilişkiyi bilmesinin şokuyla şaşırmış halde bakıyordu ablasına Resul. Ebru bunu anlamış gibi konuşmaya devam etti. "Reha söylemedi merak etme. Anladım ben. Yani anlaşılmayacak gibi değildi zaten. O yüzden uyarmak istedim Resul'üm.Bana yaptıklarını, daha da beteri Elvan'a yaptıklarını duymuşsundur. Onu toparlamak aylarımı hatta senelerimi aldı. Aynısını Reha yaşamamalı! Bunun için elimizden geleni kararlı ama çok gizlice yapmamız lazım. "

İki Dünya Arasında(BxB) Where stories live. Discover now