11-Gaflet Ânı

3.4K 313 201
                                    

Midesindeki çalkantı, başının dönmesi birazdan nefret ettiği birini öpecek olmasından değil de; ruhuna, kalbine hatta hayat felsefesine ihanet ediyor gibi hissettiğindendi Reha'nın. Çoğu insan için belki basit hatta sıradandı sevmiyor da olsa, nefret ediyor bile olsa birini öpmek öpebilmek. Ama Reha için hisler olmadan öpüşmek aşka ihanetti. Peki tüm bu inandığı şeyleri bu beş para etmez çocuk için bir kereliğine çiğneyebilir miydi? İçindeki gelgitler onu sarsarken, bu sefer ben de kuralına göre oynayacağım dedi tüm o sesleri bastırarak. Elindeki bastonu zihnindeki yapma diyen sesleri susturmak ister gibi attı yere. Ayakları titrerken düşeceğini anlayan Resul, çevik bir hareketle eğilerek kıvırcık çocuğu kolundan yakaladı. Reha şimdi ya da hiç dedi ve midesinin kasılmasını görmezden gelerek içine derin bir soluk çekip yapıştı Resul'ün dudaklarına.

Elleri ayakları buz kesmiş gibi taşlaşan Reha, tüm bunlara zıt dudaklarınınsa, onunla alay eder gibi yandığını hissediyordu.Keskin erkek kokusu burnuna dolarken, sıkıca yumduğu gözlerini açtı az önceki cesur halinin tersine korkarak. Şaşırmış ,şok olmuş parlak yeşil gözler derin soluklarının arasından ona bakıyordu.
Resul karşısındaki kıvırcık çocuktan asla beklemediği bu hamle ile zıpkın yemiş gibi kalakaldı sokağın ortasında. Dudaklarında hissettiği dudaklar kıpırdarken, beynindeki her şey silinmiş gitmiş, yer ve zaman kavramını yitirmişti adeta. Reha'nın sıcak nefesi bir süre sonra dudaklarından ayrılırken bedenini aniden saran üşüme ve titreme hissine anlam veremedi.Çiviyle yere çakılmış gibi kıpırdamadan, Reha'nın yavaşça yere eğilip bastonunu almasını, ağır adımlarla dönüp binaya girişini izledi.

Kaç dakika daha o şekilde sokak ortasında kaldığını hatırlamayan Resul esen soğuk rüzgarla kendine gelirken, az önce yaşadığı şeyin etkisinden ancak çıkabilmişti. Elinde fatura ve parayla sarsak adımlarla arabasına doğru ilerdi. Ondan ölesiye nefret eden çocuğun bu hamlesine bir anlam vermeye çalışıyordu. Altından çıkacak pis kokular şimdiden burnuna gelirken, içinde çalkalanan şeyleri es geçmeyi tercih etti. Anlık bir gafletle düştüğü durumun yeni yeni farkına varan Resul, sıktığı yumruğu direksiyona geçirirken, bu hamleyle planladıkları şeyi evirip çevirip o ibnenin ayağına dolayacağına kendine söz verdi.

Reha midesinde hissettiği bulantı ile ayağına rağmen aceleyle girdi apartmandan içeri. Daha fazla ayakta tutamadığı bedenini merdivenlere bıraktı. Bastonunu sinirle yere atarken, ağlamamak için zor tutuyordu kendini. Yediremiyordu gururuna o şerefsizi öpmeyi. Yalan da olsa oyundan da olsa ona o kadar yakın olmak vücudundaki tüm sinirleri uyandırmış gibiydi.Zihninden tekrar tekrar o anları yaşarken, içinden hayata küfrediyordu.

Çok sürmeden Çağrı ve Aylin göründü kapıdan. Merdivende öylece oturmuş, neredeyse ağlayacak gibi duran çocuğun haline şaşırarak bakıyorlardı. "Başkan hayırdır! Ne bu hal? Olağanüstü bir video ve bir sürü fotoğraf çektik. Harika bir iş çıkardın da bu yüzünün hali ne? " Çağrı arkadaşının dünya başına yıkılmış gibi duran surat ifadesine anlam veremiyordu. Tamam Reha için böyle şeyler kolay değildi ama büyütülecek de bir şey yoktu ortada. İntikam planı başarılı olmuştu , üzerine gidip rahatça bir uyku çekilmeliydi. Elbette yaptıklarının bir sonucu olacaktı. Ama onu da yarın düşünürlerdi.
"Başkan hadi kalk, burda böyle oturma. Zaten yaralısın bir de hasta olursan, İlayda teyze bizi öldürür vallahi! " dedi Aylin bir eliyle Reha'nın bastonuna uzanırken.

Eve girer girmez soluğu banyoda alan Reha, yüzüne gözüne soğuk su vurup biraz olsa kendine gelmeyi umdu. Aynada ki aksine baktı uzunca. Aniden aklına gelen yeşil gözlerle yeniden sinirlenen Reha içten içte kızıp duruyordu kendine." Aferin Reha sana aferin.Bu yaptığın sana çok yakıştı. Böyle devam et sen!"
Uzun bir süredir banyoda kalınca, Çağrı'nın sesi geldi koridordan. "Çık artık şurdan da bi konuşalım başkan. Abartmıyor musun? Hadi ama! "
Sabırsız arkadaşına söylene söylene çıktı banyodan. Odasındaki koltuğa kurulmuş çatık kaşlarla onu bekleyen arkadaşlarını süzdü önce. "Ne sabırsızsınız ya patladınız mı oğlum geldik işte! "

İki Dünya Arasında(BxB) Where stories live. Discover now