İki Dünya Arasında(BxB)

8-İyi Ve Kötü

Karanlık bastırmış, saat neredeyse gece 10'u gösteriyordu fakat masanın başındaki kalabalık hala yapılacak defilenin konseptine karar verememişti. Herkesin parlak fikirleri olmasına rağmen ha işte bu denilecek, çarpıcı ve dikkat çekici bir fikir ortaya atan henüz olmamıştı.

Florya ekibinden biri, " İyilik ve kötülük konseptini işleyelim derim ben. Çift halinde podyuma çıksınlar. Cinsiyeti arka plana atıp, insanlık noktasında birleşelim sloganıyla yola çıkalım. Ne dersiniz? "dedi yorgun sesiyle.

"Defileden önce küçük bir dans gösterisi de olur. Yine iyi ve kötü temalı.Fakülteden hocam destek olacağını iletmişti bize. Ne dersiniz?" diye devam ettirdi Çağrı heyecanlarak.

Reha ortaya atılan bu fikri beğendiğini belli ederek girdi söze."Aslında başta konuştuğumuz noktaya geldik. İçindeki iyiliği ortaya çıkarma, kötülüğü sindirme hareketi gibi. Kıyafet alternatifi çok zaten, renkleri de bu konsepte göre ayarlarız. Bence burdan yürüyelim arkadaşlar. Hem kimsenin damarına basmadan, yaralarını kaşımadan ses getirmiş oluruz." Baştan beri sert, uçuk fikirlerin aksine; daha ılımlı, herkesle ortak paydada buluşabilecek fikirleri ortaya atıp, defile konseptini o tarafa doğru çekmeye çalışmıştı Reha.

Zaten ülke gerilim hattı gibiydi. Farklı düşünen, giyinen hatta farklı tarz kitap okuyanlara bile düşman gözüyle bakılan bir yerde; yaraları kaşıyıp, damarlara basıp durmanın bir anlamı yoktu. Reha yapılacak organizasyona, kendi gibi olmayanlara da şans verme, tanıma hareketi olarak bakıyordu. Her ne kadar yobaz ve fikrinde sabit insanlara bir şeyler anlatmak imkansız olsa da daha ılımlı olanlara belki bu vesileyle yaklaşılabilirdi.

Zihninde bunlar gezinip dururken, Florya ekip başkanın bakışlarını hissetti üzerinde. Reha gülümseyerek aynı bakışlarla karşısında oturan kadını süzdü." Hayırdır Suna daldın gittin? Aklından ne geçiyor acaba öğrenebilir miyiz? " dedi göz kırparak. Parmakları dalgınca kıvırcıklarında dolanıyordu aynı zamanda.
Suna, masaya daha çok yaklaşarak Reha'nın kocaman siyah gözlerine baktı tebessümle. Sonra tüm masaya konuşur gibi bakışlarını herkese döndürdü teker teker. "İyi ve kötü konseptinin, iyiyi temsil edecek ana mankenini buldum galiba. " dedi bakışları en son tekrar Reha'da dururken. Masadaki herkesin bakışları da Suna'nın gözlerini takip edip Reha'da buluşunca; onay cümleleri , aa evet nidaları havada uçuşmaya başladı.

Reha ise ne olduğunu anlamıyor gibi boş bakışlarla etrafındakileri izliyordu. Suna karşısındaki şaşkın çocuğa dönüp, "Ne diyorsun Reha. Senden daha iyi, daha masum yüze sâhip kimse tanımıyorum. Muhteşem olur podyuma sen çıkarsan. "
Suna teklifini söylerken ışıldayan gözlerle Reha'nın cevabını bekliyordu. Tabiki masadakiler de aynı merakla bakıyorlardı kıvırcık çocuğa.

"Ben ömrümde hiç mankenlik yapmadım ki. Ne anlarım ben podyumda yürümekten. Düşerim falan defile berbat olur. Hiç gerek yok. "Reha bir an bile düşünmeden teklifi reddetmiş, kararlı bakışlarını Suna'nın parlak mavilerinde gezdiriyordu.
Masadaki herkes Reha'nın cevabıyla isyan ederken, Aylin atıldı söze, " Başkan bence hemen kestirip atma. Hem dernek başkanı olarak işin içinde olduğunu göstermen önemli. Çoğu dernek başkanlarını biliyoruz ki, sadece masa başı başkanı. Sahada asla görünmüyor. Onlara da bir mesaj olmuş olur. Ne dersin? "

Olumlu cevap bekleyen herkes Aylin'e hak vermiş, destekleyen sözlerle fikrine katılmıştı. Reha bu kadar insanın ricasını kırmak, olumsuz bir cevap vermek istemiyordu fakat üstesinden gelebileceğine de inanmıyordu.
Yine de istek dolu bakışlara dönerek, "Tamam deneyeceğim. Bir kaç prova yaparız. Beceremezsem ısrar etmek yok ama söz mü? " dedi kararsız sesiyle.

Suna ve ekibi memnun olmuş bir gülüş sundu Reha'ya. "Süpersin Reha! Senin yüzünün güzelliği yeter izleyenleri etkilemeye. Şöyle bir iki yürüsen yeter. "
Mahçup bakışlarını yerde gezdirerek teşekkür etti herkese Reha.İki tarafta bu cevapla mutlu olmuş ve yavaş yavaş toparlanıp çıkmak için hazırlanmaya başlamışlardı.