40-Kabuğundan Çıkmak

2.6K 258 475
                                    

Başlamadan oy ve yorum hatırlatması yapsam. İyi okumalar, umarım bölümü beğenirsiniz...


Öpüşme sesi, televizyonda oynamaya devam eden filmin sesine karışmıştı şimdi. İnip kalkan göğüs kafesleri, arzuyla birleşen dudaklar... Sanki yılların susuzluğu vardı ikisinde de. Ama bu kanmak değil de içtikçe daha çok suya muhtaç olmak gibiydi...

Saçlarını elleriyle usul usul okşuyor, kalbindeki tüm hislerini sanki dudaklarından kıvırcığın kalbine akıtıyor gibiydi Resul. 'Bir öpüşme bu kadar anlam barındırabilir mi?" diye içinden geçirdi Reha. Sanki büyülenmiş gibi hissediyordu. Resul onu öpmeye devam ettikçe kalbine yayılan sıcaklık hissi tüm ruhunu ele geçiriyor gibiydi. Şehvet değildi bu ! Daha derin, daha ruhsal bir şeydi Reha'nın hissettiği.

Nefes almak için kendini biraz geri çeker gibi olunca Resul zorla koptu dudaklarından. Alnını alnına dayadı kıvırcığın. Kapalı gözlerini açmazken, yüzünde başka bir huzur vardı Resul'ün. Derin derin soluklanmaya ,Reha'nın nefesini içine çekmeye devam etti bir süre daha. Sanki gözlerini açarsa her şey bozulacak gibi hissediyordu. Elleri yumuşak tutamları okşamaya devam ederken, alnı hala kıvırcığın alnına yaslıydı. Yavaş yavaş açtığı yeşilleri hemen karşısında onu tebessümle izleyen siyahları buldu. Birbirlerine bambaşka bakıyorlardı şimdi. Yumuşak dudakların üzerinde gezindi parmakları, az önce öptüğü yerleri bu sefer parmaklarıyla keşfe çıktı Resul. İki et parçası nasıl olur da yıllardır onu boğan ruhunu böyle özgürlüğüne kavuştururdu? Şaşılacak şeydi bu! Bağımlısı olacağı bir şey daha çıkmıştı işte! Sanki saçları, kokusu,elleri yetmezmiş gibi bir de bu dudaklardan ayrı kalmak eziyet gelecekti ona.

Hiç konuşmadan öylece dakikalar geçti... Reha'nın elleri Resul'ün kalbinde, Resul'ün elleri kıvırcığın saçlarında zaman akıp gidiyordu. Akşamın kızıllığı yerini gecenin karanlığına bırakırken, Resul uzanıp dudaklarından bir öpücük daha çaldı. "Reha.. " dedi sanki ismini söylemek içindeki yaraları iyileştiriyordu. "Efendim Resul... " dedi kıvırcık, avuçlarında kalbinin heyecanını hissederken. "Reha...Ben seni seviyorum... "

Yeşilleri ümitle, mutlulukla, aşkla bakıyordu karşısındaki kocaman zeytinlere. Ağzını açıp bir şey söyleyecek gibi olan Reha'nın dudaklarına tekrar bastırdı dudaklarını Resul. "Cevap verme, hiçbir şey deme! İstemiyorum! Bir cevap almak için de söylemedim. Sadece bil diye. "

Reha ne diyeceğini bilemiyordu ki zaten. Beklemediği bir itiraftı. Dönüp kendi kalbini yokladı. Seviyorum diyebilir miydi emin değildi. Evet ilk defa böyle yoğun hissediyordu ama seni seviyorum demek bambaşkaydı. Gerçekten hissettiği an söylemek en doğrusuydu. Parmaklarını birbirine kenetleyip, ellerinin üstünü öptü Reha. Sormaya korkar gibi sessizce, "Beni sevdiğini ne zaman anladın? " dedi meraklı gözleri Resul'ün yüzünde gezinirken.

Yeşillerini tavana dikti Resul,sonra da buruk bir tebesüm eşliğinde çevirdi bakışlarını yeniden kıvırcığa. " Bilmiyorum...Bir zamanı yoktu. Yavaş yavaş, hiç sezdirmeden girdin kalbime. Sonra bir baktım ki, seni görmeden duramıyorum. Sokağına gelmeden yapamıyorum. Bir şekilde bahaneler bulup soluğu karşında alıyorum . Kendime itiraf etmem çok zamanımı aldı. Hiç kolay olmadı. "

Göz kırpmadan karşısında ki yeşillere bakıp,ellerinin üstünü okşamaya devam ediyordu Reha bir taraftan da. "Peki daha önce bir erkeğe karşı bir şeyler hissettin mi? Yani düşmanlığın kendine miydi? Yoksa gerçekten bize mi? "

Duyduğu soruyla irkilir gibi oldu Resul. Yeşillerinden aynı anda hüzün, öfke, pişmanlık geçiverdi. Kalbine öyle bir ağırlık çöktü ki kıvırcığın bu sorusuyla, cevap vermek çok zor geldi Resul'e. Düşman...Evet düşmandı Resul, nefret doluydu...Gücü yetemediklerinin inadına güçsüze, güçsüz gördüklerine, herkes tarafından zaten hor görülenlere karşı daha da nefret doluydu. Kolaydı çünkü onları ezmek, üstünlük kurmak. Geçmişte kendine yapılan her şeyi o da yapmak ,ezmek istiyordu sadece. Belki de kendi güçsüz çocukluğunaydı nefreti daha çok...Sebep mi? Onlarca sebep söyleyebilirdi..Ya da sadece hayata duyduğu bitmek bilmeyen öfkesiydi sebep...Hayattan böyle intikamını alıyordu. Ta ki ...Ta ki güçsüz gördüğü kıvırcık tarafından yenilgiye daha doğrusu bozguna uğratılana kadar...

İki Dünya Arasında(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin