29-Basit Bir Çekim

2.8K 262 144
                                    

Kapıyı çekip çıkarken arkasında nasıl bir Resul bıraktığını bilmiyordu Reha. Aslına bakılırsa bir şeylerden şüphelendiğinden beri bilmek, duymak ve görmek istemiyordu. Çağrı ile konuştuktan sonra daha da dikkat eder olmuştu Resul'ün davranışlarına, kim olsa dikkat kesilirdi. Aptal değildi, farklılığı tabi ki seziyordu ama bunca yaşattığı, söylediği şeylerden sonra Resul'ün , ona karşı Çağrı'nın imâ ettiği gibi bir şeyler hissettiğine inanmadı, inanmak istemedi. Resul'ün bocaladığı, eskisi gibi aynı öfke ve kinle bakamadığı aşikardı ama duygusal hisler bambaşkaydı. Reha bu sebepten ,önce oyun sandı bu tavır değişikliğini belki de öyle sanmak istedi. Resul'ün hakaretleri, aşağılamaları daha hafızasında tazeliğini korurken, aksini düşünmek aptallık gibi geldi ona. Ama Resul'ün ileri gidip az önce imâ ettiği şeyler kıvırcığı alıp yerden yere vurmuştu sanki.Resul'ün ağzından duyacağını asla tahmin etmeyeceği sözleri duymuştu az önce. İnanmaktan kaçtığı, yok saymaya gönüllü olduğu ne varsa Resul gözüne sokar gibi dökmüştü ortaya. Bana bak derken neyi kastettiğini anlamıştı Reha. Hâlbuki içinde bir yerde hep bakıp gördüğü şeye bak demişti Resul. Reha görüyordu zaten. Sâdece görmek istemiyordu.

Ama yine de "Keşke oyun olsaydı" dedi içinden. Keşke bana oyun yapmış olsaydın ve ben bu söylediklerini ciddiye almadan çekip gidebilseydim. " Düşündüğü bunca şeye rağmen içinde titreşen şeyleri ise büyütmedi kıvırcık. Onca şeye rağmen hissettiği kıpırtılar önemsiz cılız bir sesti onun için."Fiziksel basit bir çekim"dedi içinden. Resul gibi birine daha fazla bir şeyler hissetmesi mümkün değildi zaten.Ani tepkilerini kontrol edebilirse Reha bu işten yara almadan çıkardı. Çıkmalıydı. Tecrübesiz liseli bir ergen değildi. Başlamadan o kıpırtıları kökünden kazımasını iyi bilirdi. Resul'ün meraktan öteye gitmeyecek derin olmayan hislerinin hedefi olmaya niyeti yoktu.

Yemekhaneye inerken kafası bu düşüncelerle dop doluydu. Öğrenci oldukları her hallerinden belli olan kalabalık arasından geçip kahvaltılıkların olduğu bölüme doğru ilerledi dalgın adımlarla. Zaten olmayan iştahı iyice kaçarken, bitki çayıyla yetinmeye karar verdi. Bir taraftan öğrencilerin koşturmacasına bakıyor ,diğer taraftan da kasılan sinirlerini gevşetir düşüncesiyle aldığı papatya çayıyla bulduğu boş masalardan birine oturdu. Yan masadaki gençlerin konuşmalarına dalmış önündeki bardakla oynarken, elinde iki dolu tabakla başında dikilen Resul'e çıktı bakışları. Tepeleme doldurduğu tabaklarla sanki az önce odayı tek söz etmeden terk edip giden kıvırcık değilmiş gibi , sıcak bir ifadeyle bakıyordu karşısındaki çocuğa Resul. "Sadece bir çayla kahvaltı yapılmayacağını bu yaşına kadar kimse söylemedi mi sana?"

Tabakların birini kendi önüne diğerini Reha'nın önüne iterken bakışları hala zeytinlerdeydi. Şaşkın bakışları ile kıvırcık oldukça sevimli görünüyordu. "Ne yapıyorsun sen şimdi? Ne yapmaya çalışıyorsun yani Resul?"

Tek kelime etmeden giden Reha'nın arkasından dakikalarca düşünmüştü Resul. Kıvırcığın arkasından karanlığın içine çekilmiş gibi hissetmişti kendini. Söylediği şeylere kendi bile inanamamıştı ki kıvırcığın inanmasını beklesin. Daha kendi içinde bile aşamadığı bir dolu şey varken, Reha'nın çekip gitmesine kızamazdı. Geri dönmek istese dönemezdi bu saatten sonra. İleri gitmek için adım atsa Reha'nın duvarlarına toslayacağına emindi. Yine de Reha'dan bir adım uzağa gidemeyeceğinin de artık farkındaydı.
"Ne yapıyorum? Kendime kahvaltı alırken senin elinde sadece çay görünce sana da almış oldum. Bunda bir gariplik mi var? "

"Evet var. Epey garip bir durumun içindeyiz şuan mesela! "

Resul tabağındakilere gömülmüş sanki Reha'yı duymuyor gibi iştahla yemeğini yiyordu. Çatalında ki lokmayı ağzına atmadan önce kıvırcığa bakarak, "Hadi uzatma da yemeğini ye! İşimiz gücümüz var. Başla hadi! Seni bekleyemem! " diyerek yeniden tabağına gömülüp hız kesmeden iştahla yemeğine devam etti.
Reha kocaman açtığı gözleriyle artık anlamaya çalışmayı bıraktığı Resul'den çekti bakışlarını. "Hey Allah'ım ya. Doğru konuş,yemiyorum abi, zorla mı? "

İki Dünya Arasında(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin