43-Herkes Biraz Çocuktur

2.2K 233 324
                                    

Resul'ün öfkeli adımlarını izledi bir süre sokağın ortasında öylece durup. Dönüp arkasına bakmadan arabaya binişini ve tereddüt etmeden onu arkada bırakmasını...Etrafındaki kalabalık ona çarparak ve söylenerek yanından geçerken, Reha'nın umrunda olan tek şey orman yeşillerinde gördüğü öfke ateşiydi. Bu bakışları çok iyi tanıyordu kıvırcık. Fakat uzun zamandır yeşillerin ,siyahlarına böyle sinirle değmemiş olduğunu fark etti. Resul'ün sevgi ve ilgisi ne kadar tutkuluysa, öfkesi de bir o kadar şiddetliydi. Haklıydı kızmakta ,kim olsa aynını düşünürdü. Kırılmış, öfkeden gözü dönmüş Resul'e kendini nasıl anlatacaktı, nasıl dinlettirecekti hiçbir fikri yoktu. Aklından kötü senaryolar geçerken,kafede ne olup bittiğine dair açıklama bekleyen Ebru hanımın yanına döndü acele adımlarla.

Tek başına ellerini göğsünde birleştirmiş, olan bitene anlam veremiyor bir halde bekliyordu Ebru. Reha'nın ağlamaklı yüzüne bakarak kafasından onlarca ihtimal geçiriyordu fakat yine de Resul ve Reha'nın nereden tanışıyor olabileceklerini kestiremiyordu. Üstelik az önce ne olmuştu da bir anda ortam buz kesmişti? Yanına tedirgince adımlayan Reha'yı izledi masaya gelene kadar. " Allah aşkına otur şuraya anlat bana. Ne oluyor , ne bu haliniz? "

Ona merakla bakan kadına çevirdi bakışlarını kıvırcık.Sandalyesini çekip otururken,Ebru hanımla önceden konuşmadığı için hem kendine hem de onu dinlemeyen çam yarması herife olan kızgınlığını ,kıvırcık tutamlarından çıkarır gibi alnına düşen saçlarını kulağının arkasına itti Reha. Her şeyi anlatsa bu defa da neden anlattın diye kızardı Resul. Tedirginliği ve gerginliği sesine yansıyarak konuştu.
"Ebru hanım anladınız zaten, biz önceden tanışıyoruz Resul'le. Siz kimseye söylemeyin dediğiniz için ben hiçbir şey anlatmadım. Resul'de dahil. Şimdi böyle de bildiğimi duyunca hoş olmadı. "

Resul'ün hayal kırıklığına uğramış bembeyaz suratı, Reha'nın ağladı ağlayacak hâli... Ebru aptal biri değildi. Senelerce nefretle büyümüş kardeşinin Reha gibi yönelimi her halinden belli olan birine böyle kırılmış olması Ebru için sorularının en açık cevabıydı aslında.Yaşadığı şoku şimdilik sonraya saklayarak, düşünceli gözlerini kıvırcığa çevirdi. "Resul nerede? Nereye gitti? "

Parmaklarıyla gergince oynayan Reha kafasını yerden kaldırmadan, "Bilmiyorum ki, çekti gitti dinlemeden. "dedi kısık çıkan sesiyle. "Ebru hanım bana müsade etseniz eğer söyleceyeğiniz bir şey yoksa ben çıksam olur mu hemen? "
Ebru telaşlı ve üzgün haline bakıp iç geçirerek kafasını salladı onaylar gibi. Konuşulması gereken çok şey vardı kardeşler arasında belli ki. Ebru hem şaşırmış,hem de kardeşi adına içten içe mutlu olmuş hissediyordu. Kendince yaptığı tahminler doğruysa Resul çok büyük değişim yaşamış ,çok sancılar çekmiş demekti. İşte şimdi taşlar yerine oturuyordu zihninde.Kardeşinin ona yıllar sonra neden geldiği anlam kazanmıştı gözünde. Yüzünde oluşan tebesümle bir kahve daha söyledi kendine. "Resul ve Reha..." Biraz düşünür gibi olup aklına yatınca, "Olur olur, çok iyi olur! " dedi içinden. Hem gülüyor hem de kardeşinin büyük adımlarına, cesaretine içten içe hayranlık duyuyordu. En yakın zamanda ikisini de karşısına alıp ayrıntıları dinlemek için sabırsızlanıyordu şimdiden.

Reha ise acele adımlarla çıktığı kafeden sonra nereye gideceğini bilemez halde sokaklarda dolaşıyordu. Telefonuna cevap vermeyeceğini bile bile dakikalardır Resul'e ulaşmaya çalışıyordu ama nafile bir çabaydı bu. Konuşmadan mümkün değil bu gece ne kendisi uyurdu ne de öfkeli çam yarmasını uyuturdu. Aklını kemirmeye başlayan kuruntularla başbaşa bırakamazdı onu. Her şey sıcağı sıcağınayken konuşulup halledilmeliydi. Belki arar diye elinden düşürmediği telefonunun mesaj kısmına girdi.

Kıvırcık belam: Resul! Onlarca kez aradım. Görüyorsun aramalarımı biliyorum. Bu mesajı da okuyacağına eminim. Cevap versene bana! Bi'dinle beni önce,aklına kalbine yatmazsa sıçarsın ağzıma tamam mı? Ama cevap ver yaa. (21.03)

İki Dünya Arasında(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin