Özel Bölüm

1.4K 132 285
                                    


"Güzelim, Reha'm çok özledim. "Telefonu açar açmaz bir haftadır deli gibi özlediği sevgilisine sıraladığı sözcükler, Reha'nın yüzünü güldürürken aynı anda üzmüştü de.

" Resul, ben de seni çok özledim. İnan ki burnumun direği sızlıyor sen böyle yaptıkça. "  Günde en az on kere arayıp özlediğini, artık gelmesi gerektiğini söyleyip duruyor zaten zor dayanan Reha'yı iyice çaresiz bırakıyordu.

"Yetmez mi Reha! Ne yapıyorsunuz orada artık dönün ya! Senden önce ablamı arayıp bir ton laf ettim zaten. Daha ne kadar sürecek bu haber? " Sabırsız sesi taa Diyarbakır'dan hissediliyordu. İlk defa bu kadar uzun süredir ayrı kalıyorlardı ve ikisi için de oldukça zor geçiyordu. Özellikle geçen bir hafta Resul'ü iyice çekilmez huysuz yaşlılara çevirmişti. "Daha da gelmezseniz  işi gücü bırakıp Diyarbakır'a geleceğim. Uyuyamıyorum bir haftadır, biliyorsun huyumu sen güzelim. "

Dudaklarından hafif bir kıkırtı kaçıran Reha, koca adamın çocuklar gibi şikayet etmesi kulağına bir anda komik ve eğlenceli gelmişti. Aslında işleri bitmiş bu gece son uçakla döneceklerdi fakat Resul'un bunu bilmesine gerek yoktu. Sürpriz yapıp gece ona baskın yapacaktı. "Gelince acısını çıkartırız olmaz mı? Gerçi yine uykusuz kalmış olursun ama en azından değer yani. "

Reha'nın gülümseyen sesi ruhunu serinletirken,"Gül sen gül Reha efendi! Eğlen benim bu halimle. Acısını çıkartmak nasıl oluyor sana ben göstericem. Erkeğin acı çekerken kikir kikir gülmenin hesabını soracağım sana. " dedi sinirli çıkarmaya zorladığı sesiyle. Bu çam yarmasının oyuncu kızgınlığını bile özlemişti Reha. Etrafına göz atıp , dağılan kıvırcık saçlarını kulağının arkasına koydu. " Resul.. " derken titreyen sesine engel olamıyordu. "Hııım güzelim, söyle Reha'm. "

" Seni çok seviyorum. " Kulaklarına dolan üç sihirli kelimeyle Resul'ün tüm sinirleri gevşeyip pelte kıvamına gelmişti çoktan. " Ben de seni çok seviyorum güzelim." İçine özlem dolu bir nefes çekerken devam etti. " Kıvırcık tutamlarını avuçlarımda hayal ettim şimdi. Saçlarını koklayarak öptüğümü falan, hiç iyi değilim ben galiba. " Restorandaki odasında oturmuş masasının üzerindeki Reha ile beraber çekildikleri fotoğrafa bakıp öyle konuşuyordu Resul. Elleri aynı zamanda çerçevenin üzerinden Reha'nın kıvırcık saçlarında dolaşıyordu.

"Resul, ablan çağırıyor. İşe dönmem lazım. Akşam görüntülü ararım seni olur mu? " Arkadan gelen sesler kulağına dolan Resul dişlerinin arasından okkalı bir küfür savurdu. " Bilerek yapıyor ablam, ben biliyorum. Onu sık aramadığım için inadına yapıyor. " Oturduğu sandalyeden kalkarak odasında sağa sola volta atıyordu şimdi.

"Küfür etme! Ablana söyleceğim seni. " Hemen arkasında duran ekibe bakarak kısık sesle geliyorum dedikten sonra yeniden Resul'e dönüp veda etti. "Kapatıyorum ben, ekip toplanmış bekletmeyeyim. "

"Tamam geç kalma sen, haftasonu da dönmezseniz oradayım bak." Gözlerini kapayıp Reha'yı hayal ederek, "Öpüyorum dudaklarından. Saçlarından da, bir de mis kokulu boynundan. " dedi kendinden geçmiş gibi. Telefon kapanır kapanmaz kendini yeniden koltuğa bırakan Resul, elleriyle yüzünü ovuşturarak sıkıntılı bir nefes bıraktı odaya. "Yok ben yarına bilet alıp gideyim. Bu böyle olmayacak. " Masanın üzerindeki fotoğrafa içli bir bakış atıp yeniden işinin başına dönmesi gerektiğini bilmenin sıkıntısıyla saatine baktı. Açılan kapıyla düsünceleri dağılan Resul, gelen  yardımcısına  çevirdi sıkıntılı bakışlarını.

"Resul bey, beklediğiniz misafir geldi. Müsaitseniz alayım mı? " Gerginliğini bir kenara bırakıp , "tabi tabi, al hemen. " dedi ciddi tavrına geri dönerek.

İki Dünya Arasında(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin