34-Kış Masalı

2.4K 267 350
                                    

Dışarıda hafiften atıştırmaya başlayan kara kocaman açtığı zeytinleriyle bakıyordu Reha. Kıvırcık, camın arkasından tek tek düşen karları izlerken Resul de onu izliyordu hayranlıkla. Çenesini masaya koyduğu eline dayamış, gelecek öfkeli, huysuz bir tepkiye aldırmadan yeşillerini kilitlemiş gözünü kırpmadan bakıyordu ona. Kusursuz biri varsa dünyada o kişi kesinlikle Reha'ydı. Bi'kere onun ruhu kusursuzdu. İlk defa bir yenilgisine üzülmedi Resul, ilk defa yenildiği için kendiyle gurur duydu. Kazananı yine kendisi olan ne güzel bir yenilgiydi bu! Yenilmenin muhteşem kutlaması vardı şimdi içinde.

Reha merak etmiş, endişelenmiş ve onu görmeye gelmişti. Ümit eden tarafı çoktan galibiyet bayrağını göndere çekmişti. Hâlbuki daha az önce kendi elleriyle dedesine, geçmişine savaş açmıştı Resul. Neden zerre kadar bir miktar dahi mutsuz, huzursuz karamsar hissetmiyordu? Ruhundaki devrimin baş mimarı karşısında tüm güzelliğiyle otururken, geri kalan her şey silik birer gölge gibi geliyordu şimdi gözüne. Reha yanındaydı ya, sanki gerisi olmasa da olurdu gibi hissediyordu Resul. Bu delilik miydi? Yoksa şimdiye dek aldığı en mantıklı karar mı?

"Ne alırdınız?" diyen garson ikisini de daldığı dünyadan çıkarıverdi.
"Ben bir Amerikano" dedi Reha. Resul' de tavşan kanı bir çay istedi. Garson siparişleri alıp giderken Reha'nın gözü onunla beraber tüm kafeyi dolaştı en sonunda Resul'ün orman yeşillerinde durdu.Kaçamayacağı kadar yakınında ve cesurdu Resul'ün bakışları çünkü.Soğuktan kuruyan dudaklarını ıslattı ve "Savcı ne dedi? Anlatsana? "dedi merakını bastırmaya çalışmadan.
Resul'ün bakışları saniyelik dudaklarına kayarken toparladı kendini. " Mahkemem var bir ay sonra. Orda belli olacak her şey.Tutuksuz yargılanıyorum şimdilik anlayacağın. Büyük ihtimal para cezası olacak. "

Reha ,kendisi gibi endişeli bir yüz görmeyi bekleyerek, meraklı bakışlarını Resul'ün yüzünde gezdirdi bir süre. Ama tam tersine Resul'ün yüzünde gördüğü sadece garip bir neşe ve huzur haliydi. Çam yarmasının beklenmeyen hamlesiyle değişimine gözleriyle an be an şahit olurken,geçmişten gelen bildiği tüm ezberlerin yerle bir olduğunu hissetti. "Ama sen demiştin ya bir keresinde, sicilime işler diye. Öyle bir sonucu olacak mı senin için? Yani sonraki hayatını etkiler mi bu itirafın? "
Konuşurken kıvırcık tutamlarını kulağının arkasına atışına kadar incelediği Reha'ya dalıp gittiğini fark ederek çıktı büyünün içinden. "Evet sicilime işleyecek. Ama olsun, sonuçta devlet memuru olmak gibi bir hayalim yok! " Gözlerinin içinin gülümsemesine, dudaklarının kıvrılmasına engel olmak ne kadar zordu Resul için.

Kahvesinden bir büyük yudum aldı içini ısıtmak için. Tekrar bakışlarını karşısında oturan ,göz kırpmadan ona bakan çocuğa çevirdi Reha.
"Dernek peki? Dernek başkanı olmaya devam edecek misin? " Çekinerek sorduğu sorunun cevabını deli gibi merak ediyordu. Uzun zamandır kabusları olan o derneğin başkanlığına herşeye rağmen devam edecek miydi Resul?
"Etmem, daha doğrusu edemem. Hem yasal olarak hem... Hem istemiyorum artık. " Bu adımıyla dedesine sessiz ama derinden bir savaş başlattığı için dernekle olan irtibatı nasıl devam edecek kendisi de emin değildi Resul. Ama emin olduğu bir şey vardı artık o da; dernek ile zorla kurulmuş, ya da kurulmaya çalışılmış gönül bağını koparmak! Kendini, gerçek Resul'ü daha fazla o dernekte ezdiremezdi. Hissetmediği her şeyi geride bırakmak, geleceği zor da olsa pişmanlıklarından ders çıkarmış olarak tuğla tuğla inşa etmek istiyordu. Keşke dedi içinden keşke Reha'da yanımda olsa.

Aldığı cevapla içinden akıp giden şeyi hisseti Reha. Resul çok değil daha dün verdiği sözü öyle kararlı tutuyordu ki, bu hıza ne aklı ne de maraton koşuyor gibi atan kalbi yetişebiliyordu. Karşısında ona hayranlıkla bakan bir çift yeşil göz, kıvırcığı geri dönülmez bir yola sokuyordu. Görünmez bir el çekiyordu onu o orman gözlere. Sahi bir insan böyle devrimsel bir dönüşle pişman olabilir miydi? Resul'ün güçlü bir ruhu var demek ki dedi içinden. Tutkulu ve cesur... Sonra düşündüğü şeylere inanamayarak savrulan saçlarına aldırmadan,düşüncelerini dağıtabilicekmiş gibi kafasını sağa sola salladı.
Onun bu halini gülümseyerek izleyen Resul, "Ne oldu? Başkan olarak devam etmemi mi isterdin? Kavga etmek hoşuna mı gidiyor benimle? "dedi sandalyesine yaslanarak.

İki Dünya Arasında(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin