7-Tuzağa Düşmek

3.7K 337 130
                                    


"İndir beni Resul, seninle aynı arabaya binmem ben! " Reha yanında oturan yeşil gözlere öfkeyle ve kinle bakıyordu.

"Hiç şansın yok be Reha, eve kadar bana sabredeceksin. Babama senden özür dileyeceğime dair söz verdim çünkü. " Yüzüne kondurduğu sinir bozucu gülümsemesiyle, yoldan gözünü ayırmadan laf yetiştiriyordu Reha'ya.

"Ya sen bunu bana neden yapıyorsun? Hem nefret edip hem etrafımda olmanın mantığı ne Resul? Gerçi bende ki de soru! Sen de mantık ne arasın. Beynin yok bir kere senin! "
Resul yola diktiği gözlerini kısa bir an yoldan çekerek Reha'ya döndürdü."Sen böyle konuşuyorsun ya Reha, ha işte sen konuştukça eziyet etme isteğimi kamçılıyorsun. Sizin gibilere hayatı dar etmek en önemli işim benim."

"Anladım kısaca işsiz şerefsizin tekisin Resul.Açıklamana gerek yoktu, her halinden anlaşılıyor zaten. Restorandan uzaklaştık indir beni şimdi! Kendim giderim ben. Nefes alamıyorum seninle aynı ortamda."
Resul keyifle direksiyonu daha çok kavrarken, "Olmaz müşteri memnuniyeti önemli müessesemiz için. Ben söz verdim mi tutarım bunu en iyi sen bilirsin Reha. " dedi gözlerinde manidar bir ışıltıyla. Belli ki bu durumdan epey keyif alıyordu Resul.

Evet en iyi Reha bilirdi. Resul'un sözlerini nasıl tuttuğuna maalesef bizzat şahit olmuştu. Ama şimdi Reha'nın sözünü tutma sırası gelmişti işte. Önüne bulunmaz bir fırsat koymuştu Resul farkında olmadan. Bu pası gole çevirmek de Reha'ya kalmıştı.Yanında oturan, sırıtarak yola bakan Resul'ü izledi bir süre. Sonra sakince elinde tuttuğu telefonun mesaj kısmına girip gruba yazdı hızlıca.

Başkan: Benim eve en yakın kim var? Hemen benim evin önüne gelsin. Acil!

Can yazıyor...

Çağrı yazıyor...

Can:30 dakikayı bulur gelmem. Önemli mi?

Çağrı: 1 saati bulur. Eğlenmeye geçmiştik arkadaşlarla.

Aylin çevirim içi....
Aylin yazıyor...

Aylin: Evdeydim.Çıkıyorum hemen.10 dakikaya oradayım. Hayırdır kötü bir şey mi var?

Başkan:Yok sizin çok hoşunuza gidecek bir şey. Resul ve benim fotoğrafımı çekeceksin. Restorandan çıktık eve gidiyoruz. Onun arabasındayım. Eve gelmemiz 15 dakikayı bulur. Sakın geç kalma. Bir daha bu fırsatı zor buluruz.

Çağrı: Ne diyorsun? Aylin sakın geç kalma. Üstünü falan değiştirmeden atla taksiye!

Can: Bize bunlarla gel başkan. Heyyt be gözünü sevdiğim!

Aceleyle yazdığı mesajdan sonra sakince telefonu kucağına bırakan Reha, kötü bir fikir dediği planın içine çekilirken yaptığından pişman olmamayı umuyordu. Zira yeşil gözlerinden ateş çıkan çocuk bunu hak etmişti ve her defasında da daha fazlasını hak ettiğini kanıtlar gibi davranıyordu.
"Ne oldu hayırdır bi sakinledin? Senin sessiz kaldığın pek görülmemiştir ama! "

"Eve gidene kadar konuşma! Çeneni kapa ve yola bak Resul.Bugünlük yeteri kadar yobazlığa ve şerefsizliğe maruz kaldım. Bence kotam doldu. "

Resul Reha'ya dönüp sabır dilenir gibi baktıktan sonra ani bir manevrayla emniyet şeridine geçip arabayı durdurdu. "İn aşağı! " dedi Resul arabayı aşıp dışarı taşan gür sesiyle. Tek tük arabaların geçtiği ara bir yolda durmuş, duyduklarını hazmedemiyor gibi bakıyordu yanındaki çocuğa." Sana daha fazla katlanamayacağım.Bir daha benim mekanıma ayak basmayacaksın. Benim olduğum yere girmeyeceksin anladın mı? Hele kırıklarını koluna takıp yüzsüz yüzsüz etrafımda dolandığını görmeyeceğim. "

İki Dünya Arasında(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin