39-Aşk Kuşu

2.7K 254 510
                                    

"Aşk kuşum! Hadi kalk, kahvaltı hazırlayalım! "

"Offf düştüm diline yaa! "
Dün gece eve ayak bastığından beri rahat vermemiş, her şeyi öğrenene kadar onlarca soru sormuştu Çağrı. Hiç susmadan meraklı sorularını ard arda soran dostundan bunalıp artık yeter diyerek, kendini odasına atıp, kapıyı kilitlenmişti kıvırcık.
Anlattıkça ; 'ben demiştim, gördün mü bak' lafları havada uçuşmuş, haklı çıkmanın tüm kibrini yaşamıştı doya doya malesef.Şimdi de dalga geçecek konu çıkmıştı işte dostuna. Artık suyunu çıkarana kadar Reha ile uğraşacak, imalı sözleriyle hayatı zindan edecekti ona.

"Aşk böceği, kalk artık! Anladık tamam sabaha kadar mesajlaştınız ve uyumadın. Ama acıktım. Yoksa kahvaltıyı biricik manitan, sevgilin Resul'le mi yapacaksın? "

Kıvırcık saçlarını yolacakmış gibi çekiştirip bir hışımla yataktan kalkıp mutfağa adımladıadımladı Reha. Dolabı açmış kahvaltılıkları çıkarmaya çalışan Çağrı, bir taraftan da "aşk kuşu oldu ha bu da !" deyip kendi kendine gülüyordu.
Onun bu alaylı haline uzaktan bakıp,sinirle bağırdı. "Çağrı bozuşacağız ama ya! Bi'kere Resul benim manitam falan değil anladın mı?"

"Ooo aşk böceğimiz de teşrif etti bakıyorum. Nesiniz o zaman? Sarıldın, öptün,özledim dedin! Yok sevgili değiliz diyorsun! Televizyonda gördüğümüz sanatçılara mı özendin Reha'cım? Hayırdır? "
Kocaman açtığı gözleriyle, Çağrı'nın bir solukta kurduğu iğneli lafları dinliyordu hayretle. "Anlatmayacağım sana hiçbir şey bi'daha, görürsün sen! Resmen her söylediğim kelime bana alayla geri dönüyor. Sevgili değiliz, de-ği-liz! "

Kahkaha sesiyle evi çınlatan Çağrı, arkadaşının öfkeden kızaran yüzünü izleyip daha da keyifleniyordu. Eline fırsat geçmişken bu anların tabii ki tadını çıkaracaktı. Dostlar hangi günler için vardı ki!
Sert adımlarla banyoya doğru yürüyen Reha, arkasından hala aşk kuşu diye seslenen arkadaşına aldırmadan kapıyı gürültüyle kapayıp duşa girdi söylene söylene.

Hızlıca aldığı duştan sonra dolabının kapısını açıp, neşeli ruh haline uygun en renkli kıyafetleri seçip üstünü giyinmeye başladı. Komidinin üzerinde duran telefonuna gelen bildirim sesiyle elindeki kazağı fırlatıp, mesajı açtı aceleyle. Kalbinin sesi odada yankılanırken, mesajın Resul'den geldiğine emindi.

Çam yarması: Günaydın.Uyandın mı?

Beklediği günaydın mesajını almanın mutluluğuyla yüzüne engelleyemediği kocaman bir gülümseme yayıldı kıvırcığın. Bir mesaja bile heyecanlanan haline takılmadan, yatağa yüzüstü kendini atarak cevap yazmaya başladı heyecanla.

Kıvırcık Belam:Günaydın.Uyandım evet şimdi duştan çıkmıştım ben de. Kahvaltı hazırlayacaktım.

Edirne'de, pansiyondaki duştan çıkmış hâli, boynundaki küçük su damlası zihnine hücum ederken, saçlarının kokusu da burnuna çalınır gibi oldu Resul'ün.Hemen aklından bu görüntüyü def ederek cevap yazmaya devam etti.
Çam yarması: Dersin yok bugün, benim de yok. İşin yoksa kahvaltıyı beraber yapsak olur mu diye soracaktım aslında?!

Ders planını nasıl bildiğini sormayacaktı, bildiği diğer şeyleri sormadığı gibi. Aklına gelen fikirle mutfağa doğru yürüdü koşar adımlarla. Canla başla tek başına kahvaltı hazırlayan Çağrı'nın yanına gidip, alacağı alaylı tepkiyi bilse de yine de sordu aklındakini. "Çağrı, Resul'ü kahvaltıya davet etsem ne dersin? Dışarıda rahat edemiyor. Ama bak imalı laflar edeceksen, dışarıda buluşalım."

Çağrı heyecanla arkadaşına dönerek, sanki bu sorunun cevabı için yaşıyormuş gibi düşünmeden kafasını salladı onaylayarak. " Yaa ne kadar da düşünceli bir sevgili oldun sen aşk kuşum. Tâbi ki gelsin. Asla imalı, alaylı tek laf etmem. Zaten benim dersim var ,biraz kalır aşk böceklerini baş başa bırakırım. "

İki Dünya Arasında(BxB) Where stories live. Discover now