57-Sevmenin Bin Bir Çeşit Yolu

1.4K 176 306
                                    

"Oğlum biz çıkıyoruz, kahvaltıyı hazırladım. Her şeyi sayarak koydum. Yemediğini anlarım yani haberin olsun! "
Biraz önce uyanmış, cama vuran yağmur tanelerinin çıkardığı hüzünlü sesi dinliyordu. Belki de hüzün yağmur tanelerinde değil de Reha'nın baktığı her yerdeydi.

Kapı kapanma sesi gelince kendini daha da yalnız hissetti. Halbuki evde olduklarında da odasından çıktığı pek söylenemezdi. Olsun, yine de evde kendinden başka birilerinin olduğunu bilmek iyi hissettiriyordu. Banyoya girip elini yüzünü yıkadı. Kahvaltı masasına şöyle bir baktı ama burun kıvırıp salona geçti. Üzerinde belinden düşmek üzere olan kırmızı beyaz çizgili pijaması, düzeltme gereği duymadığı dağınık tutamlarıyla depresyona girmiş olduğunu tüm dünyaya ilan eder gibiydi. Ne yese tat almıyor, ne yapsa sanki bir daha mutlu olamayacakmış gibi karamsar hissediyordu kendini. Tüm bunlar depresyonun kaçıncı evresiydi?

Günler geçtikçe duyguları daha da dibe batarken, akıl sağlığını korumak oldukça güçleşiyordu. Dün cesaretini toplamış, Çağrı ile konuştuktan sonra annesinin internetine girip, adını aratma aptallığında bulunmuştu. Çıkan sonuçların başlıklarını görür görmez eli ayağı titreyerek çıkmıştı siteden. Gözüne takılan başlıklar zihninde dün geceden beri dönüp duruyordu.Onca başlığın arasından onu teselli eden tek şey ise "Resul Güvenç aklandı! " başlığıydı. 'En azından' dedi içinden,' birimiz sıyrıldık bu kabustan. '
Can tehlikesi olmadığını bilmek, tüm bu yaşadığı kabusları hafifleten, katlanılır kılan tek şeydi çünkü. Üzüldüğünü, canının acıdığını bilse de, her gün başına ne gelecek korkusu yaşamadığından emin olmak vicdan azabını dindiriyordu.

İnsan yol ayrımlarında seçimler yapardı. Herkes kendine göre doğru olan yolu takip ederdi.Bu seçimleri bazen tecrübeler bazen de travmalar belirlerdi. Doğru ve yanlış tek değildi ki! Herkese göre değişirdi. Değer verilen öncelikler kişiye göre farklılık gösterirdi. Reha'nın öncelikleri Resul'e kadar idealleriydi. Karşısına dünya dikilse taviz vermezdi. Ama Resul'ü hastahanede öylece yatarken gördüğü an, kafasındaki tüm değerler sıralaması yer değiştirmişti. Korkular sizi bir kere ele geçirdi mi diğer tüm duygular yok olup gidiyordu demek ki! Aklında sadece Resul'ü bu işten sıyırmak varken, üstelik kendi hatası tüm çıplaklığıyla ortadayken başka yolu yokmuş gibi hissetmişti. Şimdi ise bu seçimin sonucunu yaşıyordu. Resul'ü çekip almıştı bu hengameden, bunu yaparken kendi için mutlu bir son düşünmemişti ki zaten.

Gözü sehpada duran kitaba takıldı. Biraz kitap okusa belki düşüncelerinin batağından çıkabilirdi. Kaldığı yeri açar açmaz çalan zille irkildi. Beklemediği bir sesti bu. Belinden düşmek üzere olan pijamasını çekip ayaklandı. Kapı iki defa tıklatılınca dış kapının otomatiğine basmak yerine dürbünden baktı. Karışısında duran yüze inanamayıp geri çekti kendini. Kalbi hızla atarken yeniden baktı dürbünden. 'Resul'ün burda ne işi var !'dedi kendi kendine. 'Ne zaman iyileşti ki! '

"Reha! Kapıyı aç! "

Sinirli miydi? Yoksa kırgın mı? Sesinden hiçbir şey anlayamıyordu. Kapıyı elleri titreyerek usulca açtı. Karşısında tüm yakışıklılığıyla duran Resul, yeşil gözlerini dikmiş ona bakıyordu. Kolunda alçı, yüzünde hafiften belli olan kaybolmaya yüz tutmuş izler vardı. Buna rağmen soluğunu kesecek kadar iyi görünüyordu.
"Resul! Sen, sen nasıl ayaklandın? Ne işin var senin burda?! "

Ayakkabılarını çıkarıp davet beklemeden içeri girip kapıyı kapadı Resul. Anne ve babasının çıktığını görür görmez binaya girmişti. Dağınık saçları, belinden düştü düşecek gibi duran pijamasıyla özlediği beden şaşkınlıkla bakıyordu ona. Kocaman siyah gözleri zayıfladığından,belki de yaşadığı şoktan daha da büyümüş duruyordu. Hiç beklemeden kollarına aldı kıvırcığı.
Hâlbuki girmeden önce kendine söz vermişti yüzleşmeden dokunmayacağına. Ama Reha' yı gördüğü an bunun mümkün olmadığını anlamıştı. Özlemişti deli gibi, başlardı gururuna da kırgınlığına da. "Güzelim benim. Çok özledim seni Reha. Deli olacaktım! " Sağlam olan elini kaldırıp yanağını sevdi.Yüzünün her yerini öpmeye başladı deli gibi. Saçlarına burnunu gömüp kokusunu içine çekerken günler sonra ilk defa ciğerine temiz hava giriyor gibi hissediyordu.

İki Dünya Arasında(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin